Güncelleme Tarihi:
Bir dönem popstarlar, süperstarlar, megastarlar vardı. Günümüzde starlar kimler?
- Artık starlık kavramı kalmadı!
Neden?
- İnternetin yayılmasıyla herkes, herkese ve her şeye rahatça ulaşıyor. Herhangi bir şeyi görmenin, seyretmenin, dinlemenin bizim için eski kıymeti kalmadı. Böyle olunca birine kapılmak istesek de fırsat kalmıyor, yarın başka bir şey izleyince hop beğeniler değişiyor. ‘Her şey hızlı tüketiliyor’ sloganı günümüzde gerçek bir vakaya dönüşüyor.
Bu ortamda yeni çıkan şarkıcılar kalıcı olmak için ne yapacak?
- Küreselleşmeyle birlikte her şey, herkes için yapılmaya başladı. Bir şeyi dinleyici profili belirlemeden, herkes için yapıyorsan daha çok dinleniyorsun ama nitelik kaybına uğruyorsun. Bu sebeple daha basitini ve albenilisini yapmak zorundalar.
Demet Akalın hırslı ve çok çalışıyor
Yani basit olanı mı seviyoruz?
- Evet, bizi zorlamayacak olanı seviyoruz.
Yine de bugünün starlarını seçmeniz gerekse...
- Kadınlardan Demet Akalın, erkeklerden Edis diyebilirim.
Demet Akalın’ın şarkıcılığını başlarda çok eleştirmiştiniz. Geçen sürede onu starlığa taşıyan ne oldu?
- Hırsı, isteği, çok çalışması... Çok iyi şarkı seçiyor. Yaptığı albümlere yaslanıp orada kalmıyor. Mesela Ayşe Hatun Önal gibi tarzını oradan oraya çevirmedi. Eğer Önal, ‘Kıracaksın Belimi’ şarkısının tarzında diretseydi şu an onu konuşuyor olabilirdik. Ya da Hande Yener, elektronik yapacağım diye Altan Çetin’in muhteşem pop şarkılarını bir kenara itmeseydi belki Demet Akalın parlayamayacaktı bile.
Demet Akalın’ı, Hande Yener’in popa ara vermesi var etti diyebilir miyiz?
- Evet. Çünkü Demet Akalın için bir boşluk doğdu.
Halk olarak mutlu değiliz
Atarlı-giderli şarkılarının da bunda payı yok mu?
- Memleketimiz olabilecek en giderli şarkılar neyse onları seviyor, o da bunu görüyor. Toplumu çok iyi okuyor.
Neden ‘atarlı’ şarkılar seviyoruz?
- Halk olarak mutlu değiliz. Dünya da böyle ama biz birkaç gömlek daha sıkıntıdayız. Mutsuz olunca daha asabileşiyor ve sertleşiyoruz. O zaman kurgu bile olsa bir şarkı ayrılık hikâyesi anlatıyorsa terkedilen kişi bırakıp gidene sayıp dökmek istiyor.
Erkekler arasında Edis’i star olarak gösterme sebebiniz ne peki?
- ‘Star ışığı’ diye aslında dünyanın hiçbir yerinde tam olarak tanımlanamayan bir kavram var. Bu ışığı veren, gözlerinde parlayan bir şey mi? Oturup kalkması mı? Bilemiyoruz. Ama onu görünce anlıyoruz. Mesela Tarkan’da gördük ve kaptık. İşte Edis’te de o ışık var. Bu, epeydir bir erkek şarkıcıda göremediğim bir şeydi.
Star ışığına neden erkek şarkıcılarda daha az rastlanıyor?
- Yıldız anlamında kadınların sayısı daha fazla, eskiden de böyleydi. Çünkü bu bir popüler kültür alanı ve kadınların elinde o alanı yönetecek daha çok malzeme var. Daha fazla moda yaratıyorlar. Mesela Ajda’nın küpesi moda olurken, İlhan İrem’in ayakkabısı moda olmuyor.
Tarkan’ın ekibi starlığı iyi idare ediyor
Erkeklerde günümüzün dört büyükleri kimler?
- Tarkan, Kenan Doğulu, Serdar Ortaç, Edis.
Sizin deyişinizle ‘hızlı tüketim vakası’ yaşanırken Tarkan, albümlerinin arasında uzun aralar veriyor ama konserleri hep dolup taşıyor...
- Allah için megastar. Üç yıldır iş olarak zayıfladığını düşünüyorum ama adam bir konser programı açıklıyor, her günü doluyor. Remikslerle şarkılarını gündemde tutuyor. Gündemi sürekli yokluyor. Tarkan’ın ekibi aralarda yanlış yapsalar bile starlığı iyi idare ediyor. Sosyal medya ve YouTube üzerinde de çaktırmadan güzel çalışıyorlar.
Serdar Ortaç içinse eskiden o şarkı yapmadan “Yaz gelmedi” denirdi. Şimdi neden eskisi kadar hit yakalayamıyor?
- Onun şarkılarındaki sevgiliye nispet havalarını söyleyen yeni isimler çıktı. Bir de sağlık sorunları var. İnsanda moral bıraktığını sanmıyorum. Öyle de olsa ‘Karabiberim’le başlayan müzik kariyerinde dört büyüklere dahil olacak kadar yükseldi. Henüz onun yerini alan biri çıkmadı.
Kenan Doğulu?
- Severim Kenan Doğulu’yu. Özellikle son 5-10 yılda yaptıkları çok iyi. Daha önce de yaptığı, ‘buçuk’ adını verdiği albümler çok iyiydi.
Yeni nesil şarkıların çoğu sosyal medyada yaşıyor. Onların gerçek hayatlarını bu kadar görmemiz kariyerlerini nasıl etkiliyor?
- Ben gerçek yüzlerini görmemiz gerektiğini düşünmüyorum. Biz şarkılarını seviyoruz. Mesela, Yıldız Tilbe’yi seven birinin ona “Sosyal medya kullanma” demesi lazım. Hitler’le, Yahudilerle, milliyetçilikle ilgili yazdıklarıyla sürekli ayrımcılık üzerinden pot kırdı. Onun gibi tam kalbinden bir şarkıyı çıkarıp başka kalplere gönderen bir insanın o cümleleri kurmaması, insan ayırmaması gerekiyor.
Eskiden hep bir ağızdan ezbere söylediğimiz hit şarkılar vardı. Artık hit çıkmıyor mu?
- Hep bir ağızdan şarkı söyleme dönemlerimizi beş yıl evvel falan bitirdik.
Neden?
- Bir şarkı hit oldu, sevdik peşine takıldık. Ertesi gün daha sevdiğimiz bir şarkı çıktı mı, onun peşine takılıyoruz.
Bu yazın hiti ne?
- İrem Derici’den ‘Acemi Balık’.
Ama o da yeni bir şarkı değil. 90’lardan bir cover...
- Ne ritmi ne de hızı eski haliyle aynı değil. Bambaşka bir şarkı yapmış kızcağız.
Bir dönem 80’ler modaydı, şimdi 90’lar. Neden durup durup eskiye dönüyoruz?
- 90’larda ilkgençliğini sürenlerin o şarkıları yeniden dinlemek istediklerine hükmettiler. Bu talebe karşılık veriliyor.
Yeni bir şey üretmek yerine eskiye sarılmak kolaycılık değil mi?
- Bu bir yol. Bütün dünyada yapılıyor. Nostalji diye bir şey var ve hiç durmamıştır.
Sevdiklerinize torpil geçer misiniz?
- Hayır, tam aksine.
Ama Nükhet Duru ve Ayşegül Aldinç ne olursa olsun sizden hep geçer not alıyor.
- Kötü bir şey yapmıyorlar ki. Nükhet’in yaptığı kötü bir şey söyle.
Asıl siz bana son yıllarda Nükhet Duru’nun çıkardığı bir hit söyleyin...
- Ben iyi şarkının ölçüsünün hit olduğunu düşünmüyorum. Hatta hit olan şarkıların arasında iyi olanların sayısı çok az.
Naim Dilmener: Nesini?
Sinan Akçıl’a hayranlarının taktığı “Müziğin Mimar Sinan”ı lakabına ne diyorsunuz?
- İlginç. Bence mahalle arası müteahhidi.
Beğenmiyor musunuz?
- Nesini? Bazen bir konuda diretince “düşmansın” diyorlar. Ama biz bir kere bile yüz yüze gelmedik. Kabul edelim ki bu işte birinci derecede gerekli olan şey ses. Bu yüzden ne Mehmet Erdem’in şarkıcılığını şarkıcılık sayıyorum, ne de Sinan Akçıl’ın. Sesleri yok.
Rap müzik yükselişte. Ezhel, Ben Fero... Pop yerini rap müziğe mi bırakıyor?
- Pop bitmez. Ama dönem dönem bazı akımlar popun önüne geçebiliyor. 2000’lerin başında Duman’la beraber, ardından Mor ve Ötesi’yle rock da pop müziği sollamıştı.
Rap’in yükseliş sebebi ne?
- Dediğim gibi, mutlu değiliz. Hemen her mahalleden birileri bir şeylere karşı çıktığını gösterebilmek için müzikle bir şeyler yapmayı deniyor.
Rap bu kadar kolay bir şey mi?
- Asla değil. Ama o çocuklar karşı çıktıkları şeyi böyle gösterebilirlermiş gibi hissediyor. Çekip YouTube’a yüklüyorlar. İsyan duygusu hisseden çok kalabalık bir dinleyici kitlesi de var. Beğenildikçe de devamı geliyor.
Ülkede ve dünyada yaşananlar müziğe ne kadar yön veriyor?
- Şarkı sözlerinde artık serbest hareket edilemiyor. Birtakım yasaklı temalar, sözcükler, yaşama biçimleri var. Bunlar şarkılara yansımıyor, dolayısıyla şarkı sözleri daha fazla kuruyor. Şarkıların kurumasının sektörel sebepleri de var tabii.
Nedir onlar?
- Şarkıcılar bir dönem “Kral TV’de yayımlanmak için ne yapmamız gerek” diye düşünmeye başladılar. Şarkılar bu yüzden tek tipe girdi ve öldü. Ama artık Kral TV’nin parayla klip yayımlama dönemi bitti.
Peki şarkıcıların politik görüşlerini açıklamalarının popülerliklerine etkisi ne oluyor?
- Bir kısım nemalanmak ve kaymaktan bir parmak alabilmek için kurulu düzenin yanında duruyor. Bir kısmıysa korkuyor, konuşmamayı seçiyor, işini yapıyor.
Sizin sık sık eleştirdiğiniz isimler var: Ferhat Göçer, Kıraç, Mustafa Sandal ve Mustafa Ceceli. Bir gün onları sevebilme ihtimaliniz var mı?
- Mustafa Sandal’ın sevdiğim çok şarkısı var. Ama Sinan Akçıl kadar sıfır olmasa da onun da sesi zayıf. Ferhat Göçer ve Mustafa Sandal’la ilgili de ortak bir nokta var. Zamanında büyük yıldız oldular, bağlı oldukları firmalara ne isteseler kabul ettirebilirlerdi. Daha iyi prodüksiyonlar, sahne şovları isteyebilir, gençlere fırsat verebilirlerdi. Bencilce davrandılar. Baktılar ki tutuyorlar, hiç risk almadılar. Hep aynı şarkıları söylemek istediler.
Bir yazınızda da bu aynı şarkıları söylemeyle ilgili, “Gülşen, Murat Boz, Hadise... Bunlar bir ordu. Aynı ritim, aynı düzenlemeler, aynı melodiler” demişsiniz. Bu tekdüzeliği kırabilen yok mu?
- Gülşen, Ozan Çolakoğlu’yla çalışmaya başladıktan sonra bunu kırdı. Çolakoğlu, 90’lar ve 2000’lerin en yaratıcı müzisyenlerinden. Gülşen için çok özel ritimler geliştirdi. Ama Hadise falan bence basit pop şarkılar yapıyor. Gülme ama bir şahsi ölçümüm var.
Nedir?
- 11 yeğenim var. Yaşları 9-12. Hadise’nin bütün şarkılarını onların ağzından ezbere duyuyorum. Bu yaş aralığı sizin şarkılarınıza gönül düşürdüyse müziğinizde ciddiye alınacak çok az şey var demektir.
Berksan’la geçenlerde Twitter üzerinden bir tartışmanız oldu. Ne yaşandı?
- Berksan’ın şarkısına karşı negatif bir eleştiri yazdım. “Olmamış, aynı ritm üstüne Serdar Ortaçvari sözler” dedim. Sen misin beğenmeyen! Ortalığı ateşe verdi!
Müzisyenlerin eleştiriye tahammülü yok mu?
- 22 senedir aralıksız yazıyorum. Negatif eleştiriden dolayı işittiğim küfür, aldığım teşekkürlerin binde biridir. Zaten yaptığına güvenen biri, eleştirmen en ağır şeyleri söylese bile umursamaz ve doğru yaptım diye düşünür. Sert tavır gösterenlerin kendilerine güvenleri yok, kendilerini yakalanmış hissediyorlar.
Berksan’ın sizi engellemesine bozuldunuz mu?
- Önce takipten çıkardı beni. Ben de takibi bıraktım. Sonra blokladı. Ben bloklamadım. Yazdıklarına ulaşmamı istememiş olabilir. Saçma ama hakkıdır, yapabilir bunu. “Eleştiriye tahammülsüzlüğün en üst noktası” dedim ve geçtim.
Eleştiriye tahammül açısından kadın ve erkek şarkıcılar arasında fark var mı?
- Erkekler eleştiriye daha tahammülsüz. Ama aralarında Kenan Doğulu gibi çok tahammüllü olanlar da var. O çok tatlı, hep “Abi” diyor. Demek kendine güveniyor.
Hiç dava edildiniz mi?
- Hayır. Sadece kitabım yüzünden Ajda Pekkan üç dava açtı, üçünü de kaybetti.
Eleştirdikleriniz sizi “Mali müşavirsin, müzikten ne anlıyorsun” diyerek vurmaya çalışıyor...
- Bu da başka türlü bir ayrımcılık ve içinde küçümse barındırıyor. Evet mali müşavirim ve bu neden müzik eleştirmenliği yapmama engel olsun? Yıllardır müzik dinliyorum, biriktiriyorum, kulağım ve tecrübem var. 22 yıldır binlerce yazı yazdım. Nota bilmiyorum, müzisyenlerin arasındaki terminolojiyi anlamıyorum ama iyi şarkıyı 100 metre öteden tanıyabiliyorum.
Murat Boz neden eskisi kadar çok şarkı üretmiyor veya Harbiye sahnesinde kendini göstermiyor?
- Büyük bir yıldız olmak için gereken her şey onda vardı. Yakışıklı, tatlı, şarkılarını ben sevmem ama pop yapıyor... Ama sanki ‘Tarkan gibi dört başı mamur bir star olacağım’ olayına takılmadı. Galiba “Devran dönüyorken ben biraz daha para kazanayım” demeyi seçti. Bu da ayıp değil, bir tercih. Bir de bana şunu söyleyebilir misin: Murat Boz’un giydiği bir şey, hayranları arasında moda oldu mu? Hayır. Gençler onun herhangi bir şeyinden etkilendi mi? Hayır. Ama Tarkan’dan çok etkilendiler. Boz ve ekibi daha fazlasını istememiş olabilir.
Aynı nesilden akla gelen bir diğer isim de Murat Dalkılıç...
- Bahsettiğim star ışığını onda görebilenlerden değilim. Aynı şekilde Soner Sarıkabadayı’da da göremiyorum. Yeterince hayranları var ama olamadılar.
Yeni kuşaktan Merve Özbey ve Kalben gibi isimlere nasıl bakıyorsunuz?
- Merve Özbey, genç kuşak içinde en sevdiklerimden, en ciddiye aldıklarımdan. Evet, gündelik pop yapıyor ama iyi yapıyor. Kalben, tıpkı Mabel Matiz gibi alternatif olanı geniş kitlelerle buluşturmayı başaran bir isim. Son derece kendine özgü bir tarzı var ve bu tarzı herkese dinletebildiği için sevgiyi, saygıyı hak ediyor.
Biri bütün piyasayı kendi domine etmeye kalktığında kızıyorum
Yazılarınızda eleştirdiğiniz Kıraç ve Mustafa Ceceli’de sizi tatmin etmeyen ne?
- Kıraç’ın vokalini beğenmiyorum. Düzgün vokal diyenlere de şaşırır ve yadırgarım. Ceceli’ye gelince iyi bir müzisyen, düzenleme konusunda çok yaratıcı, o işleri yapmayıp daha az iyi şarkı ürettiği için ona kızıyorum. Yoksa Mustafa Ceceli’nin sesi, bu sesi olmadığını söylediğim insanlara bin basar. Şimdi düzenleme yapmak için randevu bile vermediğini duyuyorum.
Kayahan’ı bir dönem çok eleştiriyordunuz....
- Bencil ve her şeyi kendilerine isteyen adamlar onlar. Biri bütün piyasayı kendi domine etmeye kalktığında kızıyorum.
Günümüzde bunun karşılığı kim?
- Bu, gençler arasında yok. Ama en son örneği Ferhat Göçer’dir.
Kadın popçularla ilgili ‘Dört Büyükler’ yazısı yazdınız: Demet Akalın, Hande Yener, Gülşen ve Bengü dörtlüsünden, Bengü’nün üstünü çizip yerine Simge’yi koydunuz…
- O yazıdan sonra “Naim delirdi mi?” dediler. Ama ben kendi starlarımı söylemiyorum ki. Elbette aralarından kendi sevdiklerim de var. Bengü’ye gelince... Anne olmak üzere. Bu başlı başına bir seçim. Açıkçası bugünkü hızda dokuz ay işe asılmamak ciddi bir süre. Ama Simge üretiyor. Gülşen ise bu isimler içinde yaştan dolayı en zayıf halka. Yerine Aleyna Tilki gelebilir.
Yeri gelmişken Aleyna Tilki hakkında gözleminiz?
- Çok seviyorum, çocuk o daha. Şahane işler yapıyor diyemeyiz, vokal biçimi oturmamış, sesi hâlâ titreyebiliyor. Ama çok tatlı bir kız. Eleştirilerimizle onu yerin altına itmezsek muhteşem işler yapabilir.
Listenizde Sıla neden yok?
- İnsan olarak seviyor, ciddiye alıyorum ama şarkıları
akılda kalıcı değil. Şarkı sözleri zor ve ağdalı. 2010’ların Sezen Aksu’su olmaya çalıştı. Oldu da... Ama bu, dört büyüklerden biri olmak için yeterli değil.
yapabilir.”