Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu biz unutuyor olabiliriz ama bu topraklar tekrar tekrar kendini hatırlatıyor.
6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden önce 1999’da Gölcük-Kocaeli’nde 7,4 büyüklüğünde bir deprem yaşanmıştı. Bu felaketin yıldönümünde, yani geçen ağustos ayında ilçede nelerin değiştiğini görmek için bir haber yapmıştık. Şimdi de 12 Kasım 1999 Düzce depreminin yıldönümü geldi. Bu kez geçen 24 yılın değerlendirmesini 65. Hükümet Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü yapıyor: “Maalesef genel anlamda şehirleşme konusunda iyi değiliz. Öncelikle amacımız 8,0 büyüklüğünde bir depreme 60 saniye dayanabilecek binalar inşa etmek olmalı.”
◊ Depremler konusunda deneyimli bir iliz. 17 Ağustos 1999’da Gölcük merkezli ve aynı yıl 12 Kasım’da
Düzce merkezli iki deprem yaşadık. Büyük bir tahribat oldu. Geçen 24 yılda ve daha sonra yaşadığımız afetlerden dersler aldık. Örneğin; konut stokumuzu yüzde 80-85 oranında yeniledik ve bunu yaparken de deprem yönetmeliklerine harfiyen uyduk. Önümüzdeki 20 yılda da konut türlerimizi yüzde 100 depreme dayanıklı hale getirmeyi hedefliyoruz.
◊ Kentsel dönüşümler gerçekleştirdik. 24 yıl önce yaşanan depremde büyük hasar alan bir şehir vardı. O süreçte Düzce’nin kuzey bölgesinde eski adı Kalıcı Konutlar olan, şimdi Bahçeşehir adını verdiğimiz, bugün yaklaşık 50 bin nüfusun yaşadığı bir kent inşa edildi. O günlerin şartlarında bu konutların tamamı depremzedeler için yapıldı; evleri yıkılanlara uygun şartlarla verildi. Bu bölge yüksek yerlerde ve zemini sağlam. Düzce deprem riskini unutmayan ve buna göre gelişen bir şehir.
◊ Depremde yıkımların olduğu noktalarda kat yüksekliklerini düşürdük. 24 yıldır yatay mimari uyguluyoruz. Bahçeşehir bölgesinde geniş bahçeli konutlar, çok planlı yollar, parklar ve afet toplanma alanları var. Olası bir depremde nereye çadır ve konteyner kuracağımız belli. Bugün Düzce’de konut yapmaya kalksanız zemine ve bölgeye göre maksimum alabileceğiniz kat yüksekliği 4’tür. Aslında şehirleri kurarken ovaları tarıma ayırmak, yüzde 10 eğime kadar şehir kurmak, sonrasını ormanlara bırakmak gerek.
◊ Düzce’de 23 Kasım 2022’dede bir deprem oldu. Kahramanmaraş kadar büyük bir deprem değildi, yaklaşık 6,0 büyüklüğündeydi. Depremden sonra devletimizin inşa ettiği Bahçeşehir Konutları’nda hiçbir can kaybı veya büyük bir yıkım olmadı. Aynı şekilde konut stokunun büyük bölümü yenilenen Merkez ve çevresinde de yıkım yaşanmadı. Burası fay hattı üzerinde olan ve risk taşıyan bir şehir. İlerleyen yıllarda bu depremler yine olacak, bunu engelleyemeyiz ama depreme dayanıklı yapılar sayesinde tıpkı Japonya’da olduğu gibi hiçbir can kaybı olmadan bu afetleri atlatabiliriz.
‘Göç alarak büyüyoruz’
◊ 1999 depremlerinden hemen sonra şehri terk edenler oldu. Bu süreç 1-2 yıl devam etti. Bu korkunç bir afet, insanları anlamamız lazım. Korkmamak da mümkün değil. Fakat deprem konutları inşa edilince ve şartlar biraz iyileşince insanlar geri döndü. Bugün Düzce göç alarak büyüyen bir şehir. Çünkü iş imkânı var, doğamız çok güzel, burada yaşamak kolay, büyük merkezlere yakın, artısı çok. Şimdi yaşam alanları da son teknolojiyle ve uygun malzemelerle inşa ediliyor. İnsanların Düzce’de yaşaması için çok fazla sebep var.
◊ Düzceliler deprem konusunda deneyimli ve bilinçli bir toplum. Bunun tüm Türkiye’ye uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Biz maalesef genel anlamda şehirleşme konusunda iyi değiliz. Öncelikle amacımız
8,0 büyüklüğünde bir depreme 60 saniye dayanabilecek binalar inşa etmek olmalı. Konut stokumuzu yenilersek aslında depreme karşı en büyük tedbiri almış olacağız. İstanbul, İzmir gibi deprem bölgelerindeki bütün şehirlerimizin yöneticilerinin yapması gereken ilk iş budur. Türkiye’nin çılgın projesi büyük ölçekli, mega ve bölgesel bazlı kentsel dönüşüm projeleri olmalı.