Güncelleme Tarihi:
Köklü bir aileden geliyor, iyi eğitim alıyor, kendi şirketinizde çalışıyorsunuz. Ama sanki bunlar yetmiyor, DJ’lik yapıyorsunuz. “Param, imkânlarım var, ben de şöhret olayım” arzusu mu sizinki?
- İnsanın tanınma arzusuyla sanat üretmesi zor. Eğer üretim içinizde yoksa ve sanatınız iyi değilse, arkanızda nasıl bir maddi güç olursa olsun başaramazsınız.
Gerçekçi olalım, ‘Sabancı’ soyadı size kapıları açmıyor mu?
- Yurtdışında ‘Sabancı’ ismini bilmeyerek sadece müziğimi dinliyorlar. Türkiye’de dinleyicimle aramda adını koyamadığım bir mesafe var. Rahat hissetmiyorlar. Fotoğraf çektirmek istediklerinde bile çekingenler. Kafalarında birini yaratmışlar; soğuk, mesafeli, tepeden bakan... Sanatçılar da yapımcılar da basın da öyle algılıyor. “Faruk Sabancı o mekânda çıkmaz”, “Benimle şarkı yapmaz”, “Bu talk show’a katılmaz” gibi şeyler...
Öyle biri misiniz?
- Normal bir insanım.
Soyadınız sayesinde bu noktaya geldiğinizi düşünenlere ne diyorsunuz?
- Düşünmemeye çalışıyorum. Mesela biri, Tiesto’yla aynı gün çalmak için ona rüşvet verdiğimi bile yazmış. Tiesto’nun aylık kazancına bak, adam Forbes’ta!
İşinizde paranızı ne kadar kullanırsınız?
- Çıkmak istediğim basamakları parayla atlarsam, bunun önünü kesemem. Sonra yine birtakım zorlukların üstesinden gelmek için paraya başvurmak zorunda kalırım. Bu alışkanlık olur, sanatımı zehirler.
Özelinizde tutumlu musunuz? Mısır alırken bile pazarlık yaptığınız yazılmıştı...
- Tutumluyum ama o doğru bir haber değildi. Kayseriliyim, Hacı Ağa’nın torunuyum. Ben pazarlık yapmayacağım, kim yapacak? Ama emekçi bir abiyle bunu yapmam.Etrafımda çıkarcı insanların sahte gülücüklerine dayanamıyorum
‘Para eşittir mutluluk’ algısı ne kadar doğru?
- Kişilerin maddiyat dışında hiçbir problemi olamazmış gibi düşünülmesi çok yanlış. Sağlık sorunları, duygusal problemler herkeste olabilir.
Nelerin eksikliğini duyuyorsunuz?
- En fazla güvenmenin eksikliğini hissediyor, kimseye güvenemiyorum. Böyle olunca içime kapanıyor, yakın çevrem dışında kimseyle iletişimde olmak istemiyorum. Ama Sabancı ya da başka büyük soyadları olan insanların bu durumu benden iyi yönetebildiklerini görüyorum. “O kişinin benimle soyadım yüzünden bir arkadaşlık ilişkisi var ama önemli değil” diyerek karşısındakinin yüzüne gülmeye devam edebiliyorlar. Ben etrafımda çıkarcı insanların sahte gülücüklerine dayanamıyorum.
Dans müziği yapan birisiniz ama geceleri mekânlarda görmüyoruz sizi. Sosyal değil misiniz?
- Gece hayatını sevmem. Setim başlamadan 10 dakika önce mekâna giderim; işim biter, kahve içip ayrılırım. Sert antisosyalim.
Bir süre psikolojik destek aldım
Gündüzleri işyerinde takım elbiseliyken, akşamları kabinde parıltılı ceketlerle müzik yapıyorsunuz. Kişilik çatışması yaşadığınız olmuyor mu?
- Batman gibi! 11 yıl yurtdışında yaşadıktan sonra burada iş hayatına atıldım. Hem yalnızlık, hem kişilik çatışması vardı. Bir süre psikolojik destek aldım. Zor bir dönemdi; “Nerede, ne yapıyorum”diyordum. Artık o ayrımı net yapıyorum.
Holdingde unvanınız ne?
- Enerjisa’da, stratejik pazarlama departmanında çalışıyorum.
İnsan kendi ailesinin şirketinde hemen yönetici koltuğuna mı oturur?
- En alt kademeden başladım. Stajyerlik yaptım, markette, depoda çalıştım. Lassa’da lastikleri sırtıma alıp kamyonlara yükledim. Allah’ın bize bahşettiği birtakım imkânların nereden geldiğini algılayamayacaksam çalışma ortamında olmamalıyım.
Müzikten mi yoksa şirketteki işinizden mi daha çok kazanıyorsunuz?
- Müzikten daha çok kazanıyorum.
Size az mı maaş veriyorlar?
- Takdir büyüklerimizin.
LIndsay’İ ailem desteklemedi
Sabancı’sınız, ünlüsünüz, yakışıklısınız... Çapkın mısınız?
- Ameliyat sonrası kilom yerine oturduğunda geçmiş yılların acısını çıkardım. O delirme evresini aşıp kendime alıştıktan sonra bu şeylere harcayacak vaktimin kısıtlı olduğunu fark ettim.
Adınızı aradığımda ilk karşıma çıkan “Hiç kız arkadaşım olmadı” açıklaması. Geçen sürede sevgiliniz oldu mu?
- Ciddi bir ilişkim olmadığını söylemek istemiştim. Uzun süreli bir ilişkim hâlâ olmadı.
Neden?
- Tepeden bakıyor gibi algılama ama kriterlerim farklı. O kişinin hayatındaki statüsü “Faruk Sabancı’nın eşiyim”olmamalı. Kendi kariyeri, hedefleriolmalı. Bunu henüz bulamadım.
Aşkı nasıl anlatırsınız?
- Aşkı tatmadım, bilmiyorum.Bu, bilmediğin bir yemeğin tadındanbahsetmek gibi olur.
İki sene önce Lindsay Lohan’la İstanbul’da baş başa yemek yerken görüntülendiniz. Birlikte olduğunuz söylendi. Neden haberlerin devamı gelmedi?
- Ailem desteklemedi. Haberler çıktıktan sonra tepki gösterdiler, devamlılığı onların isteğiyle olmadı.
Yani birlikte miydiniz?
- Bu kadar söyleyeyim...
Kafamda hep bir gün grammy alıp anıtkabir’e bırakmayı canlandırıyorum
Babanız araba tutkunuydu. Sizin nelere ilginiz var?
- Araba tutkum olmadı. Sporu, futbolu takip etmem. Hatta futbolun konuşulduğu bir yerde olmaktan rahatsız olurum. Biri yanımda uzun süre futbol konuştuğunda IQ’mun yavaş yavaş azaldığını hissediyorum. Modayla ilgiliyim.
Tüm dünyada DJ’ler lüks evlerini, arabalarını ve marjinal hayatlarını dinleyicileriyle paylaşıyor. Siz?
- “Beni sanatımdaki başarı bu hayata getirdi” diyerek kendilerini kanıtlamak istiyorlar. Eğer dünyaya Faruk Sabancı olarak gelmişseniz, bu saatten sonra kime neyi kanıtlayacaksınız? Arabamı mı çekip koyayım? Ben paranın satın alamayacağı şeyleri paylaşıyorum; sanat, müzik...
Peki müzikle ilgili en büyük hayaliniz ne?
- Kafamda hep, bir gün Grammy alıp Anıtkabir’e bırakmayı canlandırıyorum. Obezite zihinsel bir hastalık zihinle olmayınca tıbbi müdahaleyle yendik
Boyunuz çok uzun, 2 metre olmanın hayata etkisi ne?
- Sadece sorun. Arabada, uçakta rahat değilsin. Hiçbir kıyafet sana göre yapılmamış.
Bir dönem de kilo probleminiz vardı...
- Tüp mide ameliyatına girdiğimde 183 kiloydum. Önce 81 kiloya düştüm. Hocalarım İsviçre’de kayak sporcularının içtiği bir protein sıvısı getirtti. 88 kiloya çıktım.
Ameliyat sebebi DJ kabininde daha iyi görünmek miydi?
- Şeker hastalığı kapıya dayanmıştı. Kamplara yollandım, diyetisyenlere gittim. Ama obezite zihinsel bir hastalık. Zihinle olmayınca tıbbi müdahaleyle yendik.
Hayatınızda neler değişti?
- Eskiden asabiyetle ilgili problemlerim vardı. Şimdi sakin olduğumu söylüyorlar. Ama beynim hâlâ eskisi gibi çalışıyor. Park etmiş iki arabanın arasından çok rahat geçebilecekken, beynim “Buraya sığamazsın” diyor.
17 yaşında Ibiza’da sahne aldım