Dünyanın en yalnız orkasıydı

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın en yalnız orkasıydı
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2023 07:00

Kiska hayatının 44 yılını esaret altında yaşamak zorunda bırakılmış bir katil balinaydı. Geçen hafta tahminen 47 yaşında, bakteriyel enfeksiyondan öldü. Yunuslara Özgürlük Platformu kurucusu Öykü Yağcı “Hayvana zulmün eğlenceli bir tarafı yok” diyor.

Haberin Devamı

Kiska, Kanada-Ontario’daki Marineland adlı yunus parkında, beton bir havuzda tek başına yaşıyordu. Başka hiçbir deniz memelisiyle iletişimi olmayan tek tutsak orkaydı. Hayvanlara Karşı Etik Davranışlar Örgütü (PETA) bu yüzden ona ‘dünyanın en yalnız katil balinası’ lakabını vermişti. Ama ben ‘katil balina’ değil ‘orka’ diyeceğim. Çünkü bu hikâyede Kiska ‘katil’ değil kurban, tıpkı esaret altındaki tüm hayvanlar gibi.

Kiska, 1979’da tahminen 3 yaşında, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda yakalandı ve İzlanda’daki bir yunus parkına götürüldü. Burada daha sonra ‘Free Willy’ filmlerinde kullanılacak Keiko ile kısa bir süre tutulup ardından Marineland’e satıldılar. Keiko daha sonra yeniden satıldı, kurtarıldı ve okyanusa geri bırakıldı.

Dünyanın en yalnız orkasıydı


Kiska, Marineland’de 1992-2004 yılları arasında 5 yavru doğurdu. Dişi orkalar her seferinde 1 yavru doğurur. İki hamilelik arasındaki süre 3-10 sene civarında değişir ve 40’larının başında insanlar gibi menopoza girerler. Kiska’nın hamilelikleri suni döllenmeyle gerçekleşti. Ancak doğada 50-80 yıl yaşayan yavruların en uzun ömürlüsü 6 yıl hayatta kalabildi. Orkalar ortak bir dili, gelenekleri ve kültürü paylaşan, topluluklar halinde yaşayan hayvanlar. Karmaşık duyguları hissetme kapasiteleri yüksek. Özellikle anneyle yavrusu arasındaki bağ çok güçlü. Kiska’nın kaybettiği her yavrusu için hissettiği kederi hayal bile edemeyiz.

2006’da tesis yöneticileri, Amerika’daki eğlence parkı SeaWorld’den bir erkek orka getirtti: Ikaika. O sırada Kiska, kızı Athena ve Nootke adındaki başka bir dişiyle yaşıyordu. Ancak Nootka 2008’de, Athena 2009’da öldü. Zamanla Ikaika saldırganlaştı. Ağır diş sorunları yaşamaya başladı. SeaWorld hayvanı geri istedi. Anlaşmazlıklar, mahkemeler derken 2011’de Ikaika gönderildi.
İşte Kiska o tarihten beri havuzunda yalnızdı. Gösterilere çıkmadı ama sergilendi. Marineland yetkilileri, dalga geçer gibi “Altın yıllarını istediğini yaparak geçiriyor” diyordu. Görgü tanıklarıysa Kiska’nın daireler çizerek ağır ağır yüzmediği veya kafasını şiddetle havuzun duvarlarına vurmadığı zamanlarda (internette görüntüleri var), öylece hareketsiz durduğunu söylüyordu. Oysa orkalar doğada günde kilometrelerce yüzer ve 30-150 metre derinlere dalışlar yapar. Hızları saatte 60 kilometreye ulaşabilir. Adında balina geçse de aslında bir yunus türüdür.

2019’da Kanada Parlamentosu, Kanada’daki deniz memelilerinin esaretini aşamalı olarak ortadan kaldıran yasayı kabul etti. 2020’de Balina Koruma Alanı Projesi (The Whale Sanctuary Project) eğlence parklarından emekli balinalar için bir sahil sığınağı oluşturmak üzere Kanada’daki Port Hilford Körfezi’ni seçtiğini duyurdu. Burası Kiska için ideal olacaktı. Ama bürokratik işler bitmedi ve Kiska daha fazla dayanamadı... Hikâyesi sadece 3 yaşına kadar yaşayabildiği okyanusa dönemeden bitti.

Haberin Devamı

‘Şiddet esaretin kendisi’

Haberin Devamı

Öykü Yağcı, Yunuslara Özgürlük Platformu kurucusu

“Yunus parkları Türkiye’ye 2000’li yıllarda girdi. Şimdiye kadar Antalya’daki Sealanya’da 4, Kemer Moonlight’ta 1, Marmaris yunus parkında 5 yunus öldü. Şu anda Türkiye’deki yunus parklarında yüzlerce Kiska var. Yunuslar, belugalar (beyaz balina), foklar, morslar ve denizaslanları aynı hapis hayatını yaşıyor. Esaret altındaki bu hayvanların hepsi kronik stres ve öğrenilmiş çaresizlik sonucu ‘zoochosis’ olarak bilinen ileri geri yüzme, daireler çizme, suda sabit durma, kendine zarar verme gibi anormal davranışlar gösteriyor.
Biz bunları görmüyoruz çünkü görmemiz istenmiyor. Gösteriler haricinde tutuldukları karanlık, pis, daracık havuzları bilmiyoruz. Aç bırakılıp tekme tokatla ‘eğitildiklerini’, yani insana hem boyun eğmeye zorlanıp hem bağımlı hale getirildiklerini anlamıyoruz. Şiddet esaretin kendisi. Bunun eğlenceli bir tarafı yok.”

BAKMADAN GEÇME!