Güncelleme Tarihi:
"Sipariş vermek için daha zamana ihtiyacınız varsa, sorun değil, birazdan tekrar gelirim...” Gözlerini deviren, elindeki kalemi istemsizce sallayıp duran servis sorumlusu, ikinci (hatta, belki üçüncü) denemesinin başarısızlıkla sonuçlanmasından dolayı hafif asabi; gözleriyle ciddi ciddi yaşam tarzınızı sorguluyor. Alt tarafı önünüzdeki kâğıt üzerinde sıralanmış yemeklerden birini seçecek, iki lokma bir şey yiyip kalkacaksınız. Ama bunu yapmak için onlarca soru soruyor, üzerinde biraz daha zaman rica ediyorsunuz...
Bu ‘utanç anlarınızı’ temize çekmeye gönüllü kişi, restoran mönülerinin -gerçek anlamda- kitabını yazmış, Londra’nın en saygın restoran eleştirmeni olarak isim yapmış Nicholas Lander. “Belki de gerçekten hayatınızı değiştirecek bir karar veriyorsunuz. Hiç çekinmeden, yüksek sesle sor sorularını, ver siparişini” diyen Lander’a göre restoran mönülerinden doğru seçim yapmak bir çeşit sanat... Mağazaların milyon dolarlık vitrinler, varsa, restoranların da vizyonlarını özetledikleri mönüleri var.
Şehrin en iyi restoranlarında indirimler için tıkla...
Lander, 28 senedir İngiliz ‘Financial Times’ gazetesinde gastronomi yazıları yazıyor. Gazetedeki ‘köşe komşusu’, ülkenin sayılı şarap eleştirmenlerinden Jane Jancis Robinson’la 25 yıldır evli... Lander, eleştirmenlik kariyerinden önce uzun yıllar Soho’daki L’Escargot ekibinin bir parçasıydı. Son kitabı ‘On The Menu’ hakkında konuşuyor, mönülerin arkasındaki gizli denklemi çözüyoruz: “Malzemenin öne çıktığı mönüler genelde şeflerin elinden çıkmadır, daha kıymetlidir.”
Çiftin, son İstanbul macerasının ve ‘fantastik yemek deneyimlerinin’ üzerinden yaklaşık sekiz sene geçmiş; yeniden görülecek şehirler listesinde İstanbul en tepede. Lander’ın o İstanbul macerasından hafızasına kazınmış en değerli restoran (ve mönüsü) Asmalımescit’teki 9 Ece Aksoy. Lander’e göre ‘Ece’, olması gerektiği gibi ‘abartısız, insanı mutlu ve rahat ettiren’ bir mönüye sahip. Tam da ideal restoran tanımı gibi: “Seçenekleri sınırlı tutulmuş, kısa ve anlaşılır metni rahat okunur bir fontla yazılmış, sade bir tasarıma sahip bir mönü veriliyorsa doğru yerdesiniz.”
En iyi örneği 9 Ece Aksoy
“İdeal restoran mönüsü abartısız, olması gereken uzunlukta, en önemlisi insanı mutlu ve rahat ettirecek bir tasarımda olmalı. Fantastik İstanbul maceramdan hatırladığım kadarıyla, şehriniz bunun en iyi örneği, 9 Ece Aksoy. Ne geceydi ama...”
N. Lander’dan yemek sipariş ederken dikkat etmeniz gereken üç kural
Bir restoranın, mönüsünde ‘kurnazlık’ yaptığı bölüm genelde ‘yan tabaklar’ başlıklı bölümdür. Burada sıralanan seçenekler; genelde bir numarası olmayan fakat ismi de duruşu da çok süslü gözüken basit tabaklardır. Bunların siparişini vermeden evvel servis sorumlusuna birkaç detay soru yöneltmekte fayda var.
Sipariş tamamlandıktan sonra genelde mönüler toplanır, masada bırakılmaz. “Bir tanesi kalabilir mi” diye rica edin. Onu servis boyunca yanınızda bulundurun, tabak geldikçe mönüden kontrol edin. Böylece yemek deneyiminiz zenginleşecektir.
Ana mönünün yanında daima günün ya da sezonun spesiyellarinin olduğu, çoğu zaman el yazısıyla yazılmış, küçük, ilave bir mönü gelir. Bunlar genelde; şefin kalbinden çıkmış, onun mönüye eklemek için işletmeyle savaş verdiği, sipariş edildiğinde en çok sevindiği tabaklardır. Bunları es geçmeyin; asıl cevherler orada.