ALZHEIMER’IN 5 A’SI
¬ Amnezi: Tam veya kısmi hafıza kaybı.
¬ Apraksi: Fiziksel işlev yani motor becerilerin kaybı.
¬ Agnozi: Görme, koku alma gibi duyulardan gelen bilgileri anlamada güçlük çekme hali.
¬ Afazi: Kelime yitimi.
¬ Anomi: İsimleri hatırlayamama, sözel akıcılığın azalması, daha az konuşma. Bir alzheimer hastasında bu beşli paket eksiksiz oluyor.
BEYİN
Alzheimer’da beyin dokusu yavaş yavaş tahrip oluyor, hücre ölümüne yol açan plaklar ve yumaklar gelişiyor, damarlar daralarak tıkanıyor ve küçülme başlıyor. Ortalama 10 yılda beynin 1,5 kg’dan 1,2 kg’a düştüğü biliniyor. Bu süreçte beyinde mesajların iletimini sağlayan bazı kimyasalların eksikliği de görülüyor. Hastalık beynin pek çok bölümünü kademeli olarak ele geçiriyor; başladığı ve yayıldığı noktalara göre her hasta kendine özgü zorluklar yaşıyor.
CANKURTARAN SİMİTLERİ
İşleri bazı temel şeylere dikkat ederek kolaylaştırabilirsiniz. Mesela doğru bir yeme-içme rutini ciddi fark yaratabiliyor. Hasta düzenli, saatli ve dengeli çeşitlerden oluşan yemekler yemeli. Susuz kalmamak çok önemli. Kan dolaşımı dahil olmak üzere tüm vücut fonksiyonları için su gerekiyor ve vücudun kurumasına izin verirseniz bilişsel fonksiyonların bir kısmına veda etmeyi de kabul ediyorsunuz. Ayrıca susuzluk yüzünden idrar yolu enfeksiyonu gelişebiliyor, bunun sonucunda hastanın kafası daha da karışabiliyor. Günlük sıvı alımını açık çay ve çorbalarla destekleyebilirsiniz ama başrol her zaman suyun olmalı. Bakım veren de sağlıklı beslenmeli. Çünkü sizin hastanızdan daha hasta olma lüksünüz yok; önce kendinize iyi bakacaksınız!
ÇOCUKLAŞMA
Hastalık ilerledikçe ruh hali değişimleri, öfke nöbetleri, mantıksızlık, unutkanlık, kelime bilgisi sorunları gibi çocuksu davranışlar görülüyor. Hasta nerede olduğunu bilemeyebiliyor, fiziken ve ruhen kaybolabiliyor, güvende hissedemiyor. İleri aşamalarda kendi başına
yemek yiyemiyor ya da yürüyemiyor. Yani çocukken olduğu gibi çok fazla yardım ve desteğe ihtiyaç duyuyor. Ama dikkat! Siz de o ‘çocukla’ çocuklaşmayacaksınız, aksi halde bir de laf anlamaz, söz dinlemez bir hırçınlıkla mücadele etmek zorunda kalırsınız.
DEMANS Demans, bizdeki karşılığıyla bunama, tek bir hastalık değil; hafıza, düşünme ve sosyal becerileri etkileyen bir grup semptomu ifade ediyor. Birçok türü var. En sık görülen alzheimer demansı, tümünün yüzde 60 ila yüzde 80’ini oluşturuyor. İnsanlar genelde her demans türüne alzheimer diyor çünkü bunama kelimesi daha korkutucu hatta utanç verici geliyor. Aynı şey birçok dilde geçerli, birçok ülkedeki demans topluluklarına alzheimer derneği deniyor.
EVRELER
Hastalığın yedi aşaması olduğu kabul ediliyor. Dışarıdan bakıldığında bir belirtinin olmadığı, muayeneyle tanı koyulamayan ama aslında beyindeki tahribatın başladığı ‘klinik öncesi evre’ ilk sırada. Sonrası çok hafif, hafif, orta, orta ciddi, ciddi ve çok ciddi evreler. Alzheimer semptomlarınıysa üç evrede toplamak mümkün. Hafif evrede yeni görev öğrenmede zorluk, karar verirken daha yavaş tepki süresi, kısa süreli hafıza bozukluğu, artan sinirlilik var. Hastalar bu aşamada kendilerindeki değişikliği fark ediyor ama bunu çok iyi gizliyorlar. Dolayısıyla önce teşhis, sonra tedavi gecikebiliyor. Orta evrede önemli kişilik değişiklikleri, fiziksel bakıma direnç, iletişim kurmada artan zorluk, evden uzaklaşma potansiyeli, çok zayıf muhakeme, bazı hastalarda uygunsuz davranışlar devreye giriyor. Bu evre herkes için en zoru; özellikle bakım verenler durumu kabul edemeyip şaşkına dönüyor. İleri evrede etkileşime girme ve insanları tanıma becerisi azalıyor, yürüme-konuşma gibi fiziksel yetenekler kayboluyor, yemek yemede ve mesane-bağırsak kontrolünde zorluk (alta kaçırmalar) başlıyor. Bu aşamada hastalar genellikle hareketsiz oluyor. Vücut güç kaybettikçe hastalıklara daha açık hale geliniyor. Çoğu zaman zatürre gibi enfeksiyonlar ölüme neden oluyor.
FİZİKSEL GERİLEME
Özellikle en uzun aşama olan (hastalığın 2-10 yıl dönemi) orta evre, bu imtihanla sınandığınız yer. Öğrenilmiş bilgiler kayboluyor, sebep-sonuç ilişkisi kurmada güçlük başlıyor, uyku bozukluğu görülebiliyor, günlük aktivitelerde yardım gerekiyor, giyinme gibi birkaç aşamalı işlerde güçlük yaşanıyor.
GÜNBATIMI SENDROMU
Bilimsel tanımı; azalan gün ışığıyla beraber, kısa zamanlı yaşanan zihinsel karışıklık. Çünkü beyindeki farklılıklar iç vücut saatini etkiliyor. Zaten evinde olan hasta ‘Ben artık eve gideyim’ diye ayaklanabiliyor, seneler önce çalıştığı işyerine gideceğini veya ölmüş bir yakınıyla buluşacağını söyleyip hazırlanmak isteyebiliyor. Halüsinasyonlar, bilinçte aşırı bulanıklık, çevredeki objelerin şekil ve konumlarının değiştiğini görme gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Üzüntü, endişe, kafa karışıklığı, talebi engellendikçe artan asabiyet diye devam ediyor. Semptomlar gece ilerledikçe kötüleşebiliyor, sabaha kadar düzeliyor. Yorgunluk, açlık ve susuzluk, bunalımlı ruh hali, uyku problemleri ve az ışık tetikleyicilerden. Unutulmaması gereken bir şey de hastanın bakım veren kişinin duygu durumunu adeta emmesi. Yani siz günün sonunda yorgun ve mutsuz hissediyorsanız o da buna üzüldüğü için ortam değiştirmek, eskiden mutlu olduğu yerlere gitmek istiyor. Hastaya günlük bir rutin oluşturmak, odayı belirli sıcaklık ve aydınlıkta, sakin ve güvenli tutmak şart. Tatlı ve kafein tüketimini sabah saatleriyle sınırlayın. Öğle öğününü daha büyük tutup akşamı sadeleştirin.Akşamüstü şekerlemelerini önlemeye çalışın, bu saatlerde yüksek sesli televizyon ve fazla aktiviteyi azaltın. Tartışmayın, ona güven verin. Hareket etmek isterse engellemeyin, yakından göz kulak olun.
HEZEYAN VE HALÜSİNASYON Hastalar yakınlarını hırsızlık veya kötü muameleyle suçlayabilir, olmamış şeyleri olmuş gibi anlatabilir. Şüphe ve sanrılar yaşayabilir. Bunlar gerçek değil ama onun hisleri gerçek! Duyduğu ya da gördüğü şeylerin gerçekliğini tartışmayın. Sakin bir ses ve yumuşak bir temasla rahatlatın. Odadaki gerçek bir şeye dikkatini çekin. Doktorla ilaçlarınızı gözden geçirin; bazen ilaç saatinde değişiklik bile sorunu çözebiliyor.
ISRAR
Alzheimer hastası inatlaşır. Ama siz de onun gibi olamazsınız. Çoraplarıyla mı uyumak istiyor; uyusun. Çorbayı bardakta mı içmek istiyor; içsin. İlle o tişörtü mü giymek istiyor; giysin. Israrlı davranışa aşırı tepki göstermeyin. Başka bir aktiviteyle dikkatini dağıtmaya çalışın. Sakin olun; korkunuzu, endişenizi göstermeyin. Ona çaktırmadan kontrol ettiğiniz bir serbestlik verin.
İLAÇ
Yok! Maalesef alzheimer’ı bitiren, geçiren ilaç yok. Ama ilerlemeyi yavaşlatan, semptomları geçici olarak uyutan ilaçlar var. Asetilkolinesteraz inhibitörleri olarak bilinen donepezil, rivastigmin ve galantamin; bir de memantin adında, üçünden farklı etki eden etken maddeler. Bir de hastalığın en zorlayıcı sorunlarından olan psikolojik ve davranışsal belirtiler için kullanılan antipsikotik ilaçlar. Haziran 2021’de ABD’de Aducanumab isimli bir ilaç onay aldı. Uzmanlar beyinde biriken amiloid isimli proteini temizleyen bu ilacın hasar oluştuktan sonra manalı olmadığını, sadece erken evrelerde işe yarayabileceğini söylüyor. Geçen yıl da yine erken dönem tedavisinde etkinliği gösterilen Donanemab isimli ilacı duyduk. Ancak onun da bazı ciddi yan etkileri olduğu açıklandı. Çalışmalar sürüyor çünkü demans çağımızın en önemli
sağlık sorunlarından biri, halihazırda ölüm nedenleri arasında yedinci sırada.
KALITSAL FAKTÖRLER
Üç adet gen bozukluğu tespit edilen hastalığın yüzde 5’inin kalıtsal olduğu düşünülüyor. Uzmanlara göre özellikle erken yaşlarda (40-60 yaş) başlayan alzheimer’da kalıtsallık daha büyük bir etken. Ancak bu, her erken yaş teşhisi konulan kişinin ailesinde bu hastalık var ya da sonraki nesillere aktarılacak demek değil.
LOOP
Yani döngü. Bir alzheimer hastası defalarca aynı şeyi söyleyip sorarak karşısındakini tüketebilir. Başa çıkma tekniklerinden biri dikkat dağıtmak. Gelen soruya sürekli cevap vermek zorunda değilsiniz ama bunu yaparken onu önemsemediğinizi düşünmemeli.
MİZAH
Pek çok krizi güle oynaya atlatmanızı sağlayacak anahtar bu: Mizah duygunuzu koruyun. Ama sakın ona gülmeyin, onunla gülün. Bir durumun komik taraflarını vurgulayın ama asla onu alaya almayın. ‘Bir keresinde ne olmuştu biliyor musun’ diye başlayıp basit komiklikte bir hikâye uydurun. Basit bir fıkra, birlikte yaşadığınız eğlenceli bir an, bir aile üyesinin çocukluk anısı… Kahkahayı, mutluluğu çoğaltın;
çok işinize yarayacak.
NEDEN
Hastalığın nedeni hâlâ tam bilinemiyor, dolayısıyla çare de bulunamıyor. Var olan tedaviler sadece daha kaliteli bir hastalık süreci sağlıyor. Yaşlılık en önemli risk faktörlerinden ama her yaşlı yakalanacak diye bir şey yok.
ON ALAMET
◊ Günlük yaşamı aksatan hafıza kaybı.
◊ Planlama veya sorun çözmede zorluklar.
◊ Bildik görevleri tamamlamada zorluk.
◊ Zaman veya mekânla ilgili karışıklık.
◊ Görsel imge ve mekânsal ilişkileri anlamada sorun.
◊ Konuşma veya yazmada sorun.
◊ Eşyayı yanlış yere koyma, ararken izleri geri takip etmede zorluk.
◊ Azalmış veya zayıf muhakeme.
◊ İşten, veya sosyal aktivitelerden çekilme.
◊ Ruh hali ve kişilik değişiklikleri.
ÖZBAKIMBu hastalarda banyo büyük bir sorun; çoğu bu işten kaçmak istiyor. Ona temizlenmesinde yardım ederken nazik ve saygılı olmak, onur kırıcı tavırlardan kaçınmak çok önemli. Yine mizah ve eğlenceden yardım alın. Yıkanırken birlikte onun sevdiği şarkıları söyleyin, hatta sözleri eğlenceli kelimelerle değiştirerek gülün, neşeli bir sohbetle işin ağırlığını yumuşatın.
PRATİK TAVSİYELER
Bir bakıcı olarak kendinizi ne kadar iyi hissederseniz, beklenmedik durumlar ve stresle o kadar iyi başa çıkabilirsiniz. Sizin için önemli olan şeyleri yapmaya devam etmenizi sağlayacak bir plan oluşturun. Başkalarının desteğini kabul edin, hatta yardım talep edin. İmkân varsa özellikle ileri evre için bakımevi araştırın. Hakaret, alay etmeyin, aşağılamayın. Değerli bir insan olduğunu hatırlatın. Yavaş ve basit kelimelerle konuşun. Ses tonunuza dikkat edin, çocukmuş gibi davranmayın. Mekân değiştirmekten ya da mekânda değişiklikten kaçının. Derneklerin makale ve etkinliklerini takip edin.
RİSK FAKTÖRLERİ
Bunama riski yaşla artıyor. Hastaların çoğu 65 yaş ve üstü grupta. En güçlü kanıtlardan bazılarıysa beyin sağlığını kalp sağlığıyla ilişkilendiriyor. Burayı izleyip tedavi almak önemli. Sigara ve alkol, kontrol edebileceğiniz iki alan. Yüksek tansiyon, diyabet veya depresyonunuz varsa mutlaka gözlem altında olun. Uzman önerilerini takip edin, yeni beceriler öğrenerek zihninizi zorlayın, her gününüze hareket ve egzersiz katın, doğru beslenin, sağlıklı bir kiloda kalın ve kaliteli uykuya önem verin.
SOSYALLEŞME
Araştırmalara göre sosyal ilişkiler de beyindeki bağlantıları güçlendiriyor. Ama özellikle orta evrede hastalar yaşadığı değişimler sebebiyle sosyal olmaktan kaçınabiliyor. Türkiye Alzheimer Derneği’nin bu konuda değerli çalışmaları var. İstanbul, Konya, Mersin gibi şehirlerde hayata geçirilen ‘Gündüz Yaşam Evi’ modeli iyi bir örnek. Bu tesislerde hastalar birbirleriyle sosyalleşiyor; yakınları da biraz dinlenme imkânı buluyor.
ŞARKI-TÜRKÜ Uzun süreli müzik hafızası, çok geç aşamalara kadar bozulmadan kalıyor. Müzik, duyguları ve anıları çağrıştırarak terapötik faydalar sunuyor; hastanın ajitasyonunu azaltıyor, bakıcı ilişkilerini iyileştiriyor. Şarkı söylemek, dil aracılığıyla daha iyi iletişim kurmak için de bir köprü. Her şeyi unutan o kişinin sözlere, melodilere akıcı şekilde eşlik etmesine şaşıracaksınız.
TUVALET
Bu zor bir iş çünkü bakım verenler kişinin en özel alanına girmek zorunda kalıyor. Sorun yetişkinlerde olunca utanç meselesi haline geliyor. Neden, çoğunlukla tuvalet ihtiyacı konusunda farkındalık eksikliği ve azalan el becerisi. Kazalardan sonra temizlenmek de yeni bir gereklilik ve her hasta bununla başa çıkamıyor. Hastanıza saygınlığını zedelemeden yardımcı olmayı öğrenin.
UNUTKANLIK
Alzheimer’daki unutkanlık, hepimizin yaşadığı doğal unutkanlıktan farklı. Aslında beyindeki değişiklikler, teşhisten 20 yıl önceye kadar gidebiliyor. Hasta önce yakın zamanı unutmaya başlıyor, sürekli aynı soruları soruyor çünkü cevabı hafızasına kaydedemiyor. Ama 50 yıl önceyi çok net hatırlayabiliyor. Hastalık ilerledikçe bu anılar da yavaşça kayboluyor.
ÜÇ NOKTA İKİ SANİYE
Dünyada alzheimer hastası sayısına her yıl 10 milyon yeni vaka ekleniyor. Bu, her 3,2 saniyede yeni bir kişi demek. 2050’de sayının 139 milyona yükselmesi bekleniyor. Hastalığın bugün 1,3 trilyon doları aşan yıllık küresel maliyetininse 2030’a kadar 2,8 trilyon dolara çıkacağı öngörülüyor.
VASKÜLER DEMANS
Alzheimer’dan sonra en yaygın ikinci
demans türü. Bazen alzheimer’la birlikte ilerliyor. Altta yatan sorun, beyne giden kan akışı. Vasküler hastalığı olanlar bu türe karşı daha savunmasız. Tansiyon veya diyabet hastaları mutlaka kontrol altında olmalı, ilaçlarını aksatmadan almalı. Yaşam tarzı faktörleri de hayati önemde çünkü kalp için iyi olan beyin için de iyi oluyor.
YETMİŞLİ YAŞLAR
Alzheimer’a en çok rastlanan yaş grubu. Görülme sıklığı 60 yaş üstünde yüzde 5’ken 70’li yaşlarda yüzde 15’e çıkıyor, 80 yaş üstünde yüzde 30’u aşıyor. Tüm dünyada hasta sayısı ortalama yaşam süresinin uzamasıyla birlikte son 20 yılda artmış durumda.
ZİHİN
Daha fazla kanıt gerekiyor ama uzmanlar zihnini düzenli olarak zorlayan kişilerin
alzheimer’a yakalansalar bile daha kaliteli bir hastalık süreci geçirebileceğini söylüyor. Genellikle kullanmadığınız elinizle yemek yemek gibi basit bir şeyle bile başlayabilirsiniz. Onun dışında ikinci bir dil veya bir müzik aleti gibi yeni bir şey öğrenin. Çocuklar, torunlar, eş dostla masa oyunları oynayın. Sosyal bağlantılar kurun. Okuyun, yazın.
Bulmaca çözün. Çevrimiçi hafıza veya video oyunlarından yararlanın. Zihninizi meşgul eden hobilerle ilgilenin.