‘Dudaklarımı kestirseydim belki de Emre Altuğ, Emre Altuğ olmayacaktı!’

Güncelleme Tarihi:

‘Dudaklarımı kestirseydim belki de Emre Altuğ, Emre Altuğ olmayacaktı’
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2022 07:00

‘İbret-i Alem’ şarkısıyla hayatımıza girdi, sesiyle kalbimizi çaldı. Dudakları hep çok konuşuldu, şimdi geçmişe dönüp itiraf ediyor: “Küçülttürecektim. Bir estetik cerrahtan bunun randevusunu da aldım.” Emre Altuğ bugünlerde yeni şarkısı ‘Bal Gibi’ ve YouTube projeleriyle karşımızda… Müziği, oyunculuğu ve aşkı konuştuğumuz Altuğ: “Çapkın değilim, çapkın olmaya da cesaretim yoktur. Hiçbir kadına o şarkı sözlerindeki gibi cümleler kuramadım ben.”

Haberin Devamı

Yeni şarkısı ‘Bal Gibi’yi konuşmak üzere stüdyodan içeriye giriyor. Zamanı dondurmuş gibi; hep aynı. Bir yandan oyunculuk yapıyor, bir yandan yeni şarkılar üretiyor ve şimdi YouTube kanalında şarkılarını söylüyor. “Koç burcuyum, biraz hızlıyım, boş duramıyorum” diyor. Esprili ve etrafına pozitif enerji saçanlardan; “Komedyen değilim ama eğlenceli bir adamım. Dert, tasa paylaşmayı sevmem. Kendi içimde hallederim” diye anlatıyor.

*Bu hafta 52 yaşına girdin, doğum günün kutlu olsun. Ne hissettiriyor yeni yaş?
Hissiyatı 30’larda olan bir adamım. Çünkü biraz geç kabullenenlerdenim.

* Nasıl yani?
Mesela bir şey çok moda olur ama benim onu içselleştirmem gerekir.

* Hiç yaşlanmamanın sırrı ne? Botoks, estetik, kremler...
Krem falan kullanamam, öyle bir sabrım hiç yok. Estetik de yaptırmadım. Yüzüm gözüm genetik. Sadece bir arkadaşım aracılığıyla arada bir vitamin iğnesi yaptırıyorum. Rahmetli annem de yaşını göstermezdi. Babam 90 yaşında, hâlâ yaşını göstermiyor.

* 50’ler sana ne hissettiriyor?
Çok yaşanmışlık var. Biriyle konuşurken anlatacak çok şeyim oluyor, sonra ben anlatırken şaşırıyorlar.

* Neden?
Çünkü gördükleri şeyin o kadar şey yaşamış ve o yaşta olmadığını düşünüyorlar (gülüyor).

* Şimdi nasıl bir dönemdesin?
Pandemi beni çok aşağıya çekti. Biraz durdum. ‘Testosteron’ ve ‘Azizname’ isimli iki oyunum vardı. Sadece ‘Güldür Güldür’ ve ‘Sihirli Annem’ dizisini yaptım. Zaman geçip kafamı toparladıktan sonra pandemi miskinliğini üzerimden attım. Şu an bir albüme yakın şarkı üretmiş durumdayım. Onların heyecanını yaşıyorum.

O Emre’ye tokat atarım

* Biraz başa dönsek... ‘İbreti Alem’ şarkın listelerde zirvede. Esmer, yakışıklı bir çocuk hayatımıza giriyor...
Yine yaşını göstermeyen (gülüyor). O zaman herkes beni 20 zannediyordu ama 30’larıma yaklaşmıştım.

* O dönemden ne hatırlıyorsun?
Belki bu kadar zamana çok daha albüm sığardı ama oyunculuk gibi ikinci bir işim olduğundan biraz daha az albüm yaptım. Yaptığım çok şeyden memnunum, bir-iki şarkı hariç.

* O günkü Emre bugün karşına gelse ona ne öğütlersin?
Tokat atarım (gülüyor).

* Neden ki?
O zamanlar her şeyi çok kastım.

* Böyle şöhret bekliyor muydun?
Hiç! Tahmin ettiğimden çok daha fazla meşhur oldum. Açıkçası ilk başta amacım eve gelen 5-6 arkadaştan biraz daha fazlasına şarkı söylemekti.

* En ibretlik hikâyen nedir?
Alaçatı’daki turizm işine gereksiz para harcadım. Her şeyi aşkla, sevgiyle yap; içselleştirmediğin şeyi yapma.

* Çok çelme takan oldu mu sana?
Çelme takmaya çalışan olmuştur ama enerjim yüksekse kimse bana çelme takamaz, yırtarım hepsinden.

Haberin Devamı

‘Dudaklarımı kestirseydim belki de Emre Altuğ, Emre Altuğ olmayacaktı’

Haberin Devamı

Yolda çevirip ‘Kaç numara ruj kullanıyorsunuz’ derlerdi

* Gelelim meşhur dudaklarına…
(Gülüyor) Gelelim bakalım…

* ‘Bal Gibi’de birçok şarkın gibi dudak geçiyor. Dudak fetişin mi var?
Güzel dudak severim ama bu bir takıntı değil. Bu biraz dolandırarak anlatma biçimi. ‘Kimi öpeceğim ben şimdi’ demiyorum da ‘Kime değsin dudaklarım’ diyorum. ‘Sıcak’ şarkısını yaptığımda ‘Aman şehvetli olsun’ diye yapmamıştım. Sonra dinleyenlerden öğrendim ki öyle bir şarkıymış.

* Dudakların hep çok beğenildi. Kalın olmaları hayatına nasıl yansıdı?
(Gülüyor) Konservatuvara ilk girdiğimde dudağım kalın olduğundan diğer arkadaşlarım kadar seri konuşamıyordum. Dönmüyordu dudaklarım. Babam doktor, bizde çözüm nettir; kes, biç ya da ilaç kullan. Ben de dudaklarımı kestirmeye karar verdim.

* Gerçekten mi?
Evet, küçülttürecektim. Bir estetik cerrahtan bunun randevusunu da aldım. Gidecekken vazgeçtim.

* Neden?
Okulda dudak çalışma yöntemlerini çeşitli aletlerle öğrettiler.

* Ve o dudaklar meşhur oldu…
Belki dudaklarımı kestirseydim, Emre Altuğ, Emre Altuğ olmayacaktı.

* “O dönem kliplerinde ruj mu sürüyordu” diye soranlar var…
O zamanlar yolda çevirip “Kaç numara ruj kullanıyorsunuz” derlerdi. Ama hiç kullanmadım tabii. Ömer Faruk Sorak’ın ‘Bu Kadar mı?’ klibinde renk ayarı hatası oldu. Renkler patladı. O klipte herkes ruj sürdüm zannetti ama neden süreyim? Bu dudakların ihtiyacı mı var ruja Hakan!

Haberin Devamı

‘Dudaklarımı kestirseydim belki de Emre Altuğ, Emre Altuğ olmayacaktı’

Evlilikte asıl istediğim şey çocuktu, rüyamda çocuğumu görüyordum

* 23 sene önce bir ‘popstar’dın…
O zaman popstar diye bir şey vardı.

* Şimdi yok mu?
Bence yok. Vardır belki… Ben star olmayı hiç istemedim ki. Sağ olsunlar, var olsunlar; beni dinleyenler, takip edenler star yaptılar. Yoksa ben star olmayı bilmem, halkçıyımdır.

* O ne demek?
Pasaja, markete gitmekten vazgeçemem. Starlık müessesesinde halktan biraz uzak yaşamak gerekiyor. Ben öyle olamam. Çocukları dışarıda ilk, mahalledeki bakkalla tanıştırdım.

* 35 yaşına kadar şarkıların çok tutuldu. Ama sonra sanki bir durdun. Oyuncu olarak adını daha çok duyduk. O ışıltılı hayat mı seni rahatsız etti?
Evliliği tercih ettim. Evlilikte asıl istediğim şey de çocuktu. Belki kadınlar bunu daha çok görür ama rüyamda çocuğumu görüyordum. Çocuklarımla, bebekliklerinden itibaren yan yana, dip dibe olmak istedim. Bu da bana keyif verdi. Şimdi büyümeye başladılar. Birlikte film izliyor, spor yapıyoruz ve yemeklerimizi mutlaka birlikte yiyoruz.

Haberin Devamı

Günlerce ağladığım oldu

* Yeni şarkın ‘Bal Gibi’ ne anlatıyor?
Terk edilen ama aşkından vazgeçmeyen bir adamı anlatıyor. Söz, beste benim. Erkin Arslan düzenlemeyi, Sarp Özdemiroğlu miksi yaptı.

* Ne kadar sensin?
Bayağı benim. Çünkü ben giderim ama içimde o acıyı, çileyi yaşarım.

* Böyle çileli aşk yaşadın mı?
Yaşamaz mıyım.... Günlerce ağladığım oldu. Ağlarım ama kasarım da. Peşinden gitmem.

* Yedi senedir bekârsın. Hayatında birinin olduğunu duymadık, görmedik…
Yok çünkü.

* Neden, kendini aşka mı kapattın?
Hayır ama böyle bir şey yaşamadım. İstek ya da çabam yok. Olacağı varsa olur.

* Hiç mi kaçamak olmuyor?
Bir ilişkim olursa saklayan, gizleyen biri olmam biliyorsunuz. Ama şu an benim için önemli olan işimi yapmak ve çocuklarımla vakit geçirmek.

* Aşk yokken nasıl bu şarkılar çıkıyor?
Yaşarken, içindeyken aptallaşıyorum. Dışarıdan bakmam lazım. Oyunculuk okuduğum için hikâye oluşturabiliyorum ama duygusu yaşadıklarımdan geliyor tabii…

Haberin Devamı

‘Dudaklarımı kestirseydim belki de Emre Altuğ, Emre Altuğ olmayacaktı’

Erotizm benim sevdiğim bir şey

*‘Sıcak’ klibiyle ilgili ‘Ülkeye üstsüz adam figürünü getirdi’ gibi yorumlar yapmışlar senin için…
Ahmet Çelenk’in fikriydi. Benim için de okey’di. Daha açık halde plajda dolaşıyoruz. Orada altımda kot var. Ama televizyonda başka görünüyor işte. Bu işin ekmeğini de Okan Bayülgen benden çok yedi, “Bir Okan Bayülgen klasiği Emre Altuğ Sıcak’ yazardı. Dokuz programda klibim gösterildi. Ben de o programa hizmet ettim. Safa yattığım anlar da oldu.

*Şarkıların, bir dönem çektiğin klipler ve pozlarınla adeta pop dünyasının seks ikonu gibisin…
Ben ne içimden gelirse onu yaptım.

*Şarkı sözlerinde de erotizm var.
Evet. Aşk şarkıları yapıyorum, içinde erotizm de olabiliyor. Zaten ikisinin birbiriyle uyumlu duygular olduğuna inanıyorum. Erotizm benim sevdiğim bir şey ve bunu hiç gizlemedim. Hangimiz elde edemediğimiz bir insan için bile hayal kurmadık. Elde
ettiğimizle de yaşadık. Bunu yapmayacağım da “Hadi kardeşim yoluna” diye mi şarkı yapacağım? Ben esas atarlı giderli şarkıları anlamıyorum. Yapmaya çalıştığımda da zorlanıyorum. Çünkü ben hayatımda kimseye hiç o kadar sert gider yapmadım. Bir ilişkiden sert giderim ama sert gider yapmam.

*Kendini seksi bulur musun?
Hayır canım, zamanında öyle şeyler söyledim.

*Çapkın mısın?
Çapkın değilim, çapkın olmaya da cesaretim yoktur. Utangaç biriyim. Hiçbir kadına o şarkı sözlerindeki gibi cümleler kuramadım ben.
Hele ne yapıp edip girişimde bulunup bir de reddedilirsem yerin dibine girerim.

*Reddedildin mi hiç?
Olmuştur ama kayıtlardan silmişimdir.

‘Dudaklarımı kestirseydim belki de Emre Altuğ, Emre Altuğ olmayacaktı’

Aynı sokakta oturuyoruz, evlerimiz yan yana

* Çocukların Kuzey 13, Uzay 10 yaşında. Bu isimleri neden seçtiniz?
Kuzey yön gösteren lider yıldız, oradan aklımıza geldi. Uzay Heparı benim arkadaşımdı. Bir insan ardında hiç mi kötü bir şey bırakmaz! Aynı zamanda sonsuzluk anlamı olduğu için bu ismi seçtik.

* Babalık sana ne öğretti?
Sabır. Koç burcu sabırsızlığına sahibim. Dinsizin hakkından imansız gelir derler ya, çok sabırlı oldum. Bir de babalık hiçbir zaman bitmeyecek bir endişedir.

* Instagram’da bol bol Kuzey ve Uzay’la birlikte anlarınızı paylaşıyorsun. Seninle mi kalıyor çocuklar?
Hafta içi annelerindeler, hafta sonu bendeler. Zaten aynı sokakta oturuyoruz, yan yana evlerimiz.

* Çağla Şıkel’le hem evlenme hem boşanma sürecin hep magazin gündemindeydi. Eski eşin çok tanınan birisiyse, ayrılınca hep medyada karşına çıkıyor. Bu daha mı zor?
Yok. Ben onunla ömrümün sonuna kadar görüşmek üzere ayrıldım. Çünkü çocuklarımız var. O da, ben de çocukları hep en ön planda tuttuk; egomuzdan, mesleğimizden…

90 yaşındaki babamı yanıma aldım, birlikte yaşıyoruz

* Senin ‘Altuğ Parfümeri’lerin sahibi bir ailenin çocuğu olduğun söylenir.
O nereden çıktı? O amcamın. Benim ailem devlet memuru.

* Nasıl bir aileydi seninki?
Babam diş hekimi, annem ev hanımıydı. Son 20 senelerini Çeşme’de geçirdiler. Babam 90 yaşında. Annemi kaybedince onu yanıma aldım, birlikte yaşıyoruz. Bir abim var, Amerika’da yaşıyor. Eski müzisyen. Benim bugünkü büyük müzisyenleri tanımama da o sebep olmuştur.

16’mda kanıma girdi

* Ailede yokken tiyatro okuyorsun. Oyunculuk merakı nasıl başladı?
Hem oyunculuk hem müzik 16 yaşımda kanıma girdi. Liseden itibaren hem gitar hem tiyatro bölümündeydim ve sonra da hayatım hiç değişmedi.

* Neden tiyatro okudun?
Onu tercih ettim o zaman… Ama barlarda gitar çalıp paramı öyle kazanarak okudum. Zaten uzun vadede sadece oyuncu olup müziği bir süre sonra bırakacağımı düşünüyordum. Ama Sezen Aksu bunu değiştirdi.

* Nasıl?
Onun hayatımda çok önemli yeri var. Şarkıcılık yapmaya başladıktan sonra onunla çalıştım. Albüm fikrini ilk o kafama koydu. “Ama ben oyuncu olacağım” dedim. Ne zaman kendi şarkılarımı üretmeye başladım, o zaman albüm yapmam için bir sebep oldu. O dönemde maalesef Onno’yu (Tunç) kaybettik. Sezen mahvoldu. Ben de Sezen’e ‘evet’ dediğim için kimseyle çalışmadım. Bekledim, üretmeye devam ettim. Sonra Sezen biraz toparlayınca icazet aldım. “Şu an üretecek durumum yok” dedi. Amacım şarkı istemek değildi. Ben hep birilerinin şarkısıyla bir yere gelirsem ve bir gün onlar şarkı vermezlerse nasıl olacak diye düşündüm. Bu beni korkuttuğu için şarkı yazmaya devam ettim.

Yapamadığı için yazıyor adam

* Bunca aşkı kaleme almış bir adam olarak nasıl anlatırsın aşkı?
Aşkı seven bir adamım ama aşkın birçok boyutunu severim. Romantik ve duygusal şarkılar yazan ama bunu göstermeye de korkan biriyim.
Yaşarım, zaman zaman da yaşatırım ama devamlı değil.

* Bu şarkıları yazan birinin 24 saat romantik takıldığını düşünürdüm…
Tam tersi; yapamadığı için yazıyor adam! Bir tahliye hortumu gerekiyor; o tahliye hortumu da şarkılarım.

* Şarkılar arasında uzun aralar veriyorsun. Bundan sonra bu aralar devam eder mi, yoksa daha hızlı mı üreteceksin?
Üç ayda bir şarkılar çıkacak, çoğu hazır. Sekiz şarkı falan biriktiğinde albüm de yapacağım. Bir yandan kendi YouTube kanalımı harekete geçirdim. Eski şarkılarımı canlı söyleyip hem görsel hem ses kaydı alıyorum, YouTube ve Spotify’da yayımlıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!