Güncelleme Tarihi:
Kadıköy’ün işlek noktalarından birinde karşıya geçiyorum. Sipariş taşıyan motosikletli önüne çıkan otomobilden artistik bir hareketle sıyrılıyor ve göz göze geliyoruz. Gururlu bir gülümseme yayılan yüzünde dövmeler var. Hafiften ‘Mad Max’ filminden çıkmış gibi. Aynı sırada elektrikli, üç tekerli bir mini otomobil köşeyi dönüyor. Uçuk mavi saçlı, uzun boylu gençler yolda şakalaşırken tek teker üstünde giden bir ‘solo-
wheel’ sürücüsü vızıldayarak yanımdan geçip kalabalığın arasına karışıyor. Hemen ötemde, akıllı saatinden mesajlarına bakan bir kadın dikkatimi çekiyor, kulağında airpod’lar... ‘Geleceğe Dönüş’ filminin setinde gibi hissediyorum kendimi. “Gelecekteyiz artık” diye düşünüyorum. Birkaç saat sonra editörlerimizden arkadaşım Fırat arıyor ve 1 Mart’ın ‘Gelecek Günü’ olduğundan bahsediyor. İşlemeye karar veriyoruz. Eşzamanlılık manidar... Gülümsetiyor!
‘2040’ta Organik Olmak’ temasıyla geleceğin dünyasını hayal eden fütüristlerin bir araya toplandığı ‘Gelecek Günü’ etkinlikleri geçtiğimiz yıldan beri 1 Mart’ta, Türkiye Fütüristler Derneği tarafından düzenleniyor. Etkinliğin ‘İnsan Kalmak’, ‘Öğrenmeyi Makinelere mi Bırakalım?’, ‘Etik ve Felsefe’ gibi altbaşlıkları dikkat çekici. Fütüristler, “Kötü bir geleceğe karşı pek çok olumlu gelecek senaryosunun olduğu ve bunu inşa etmenin zor olmadığı” yönündeki düşüncelerini katılımcılarla paylaşacak.
Yaşam kalitesi artacak
2020’ye feci hızlı bir giriş yapmışken, 2040’tan medet ummak neden? Böyle düşünüyorsanız, 20 yılda gezegenin yaşam kalitesini organik anlamda iyileştirebilecek gelişmeleri birlikte inceleyelim. Avrupa’nın en ünlü fütüristi Ray Hammond’a göre 2040 yılında dünya; sağlık, iletişim, taşıma, beslenme ve cinsellik konularında bambaşka bir yer olacak. 2040’ta doğacak çocukların şimdiden başlayan ‘tasarım bebekler’ konsepti ve gen düzenleme çalışmaları sayesinde hastalıklara daha dirençli olacağını tahmin etmek zor değil! Kök hücre, gen terapisi ve nano ölçekli ilaçlarla hastalıklara daha kolay çare bulunabilecek. Yaşlılar için hayat daha kolay olacak. Exoskeleton gibi beden ağırlığını taşıyan sistemlerin hafiflemesi ve ucuzlamasıyla bedensel engeller neredeyse ortadan kalkacak. Metabolizmamızı sürekli gözlemleyen giyilebilir sensörlerle sağlığımız her an kontrol altında olacak ve insan ömrü rahatlıkla 100 yaşı aşabilecek.
Fütüristler Derneği’nin ‘2040’ta Organik Olmak’ teması başta sağlık, gıda ve beslenme biçimimizi ilgilendiriyor. Günümüzde ilaç sektörünün gölgesi altında kalan şifalı bitkiler ve alternatif tedavilerin organik bir gelecekte yaygınlaşması ve şifanın doğada aranması iyi bir ihtimal. Fütüristlere göre 2040’ta
9 milyara ulaşacak dünyayı doyurmak kolay olmayacak. 2040’ta etlerin en az yüzde 40’ının laboratuvarda üretilen veya bitkisel kökenli, tadı, kokusu ve besin değerleriyle etten farksız besinler olacağı öngörülüyor. Impossible Foods, Beyond Meat gibi şimdiden değeri yükselen girişimler büyük bir sektöre dönüşecek. Gelecekte tarım alanları yetmeyecek. Çare, gökyüzüne yükselen dikey tarım kompleksleri ve her katı yemyeşil binalar!
Bunun sıradışı örnekleriyse ‘yaşayan binalar’. Mantarlardan elde edilen Mycelium maddesiyle yapılan tuğlalar, zaman içinde organik olarak birbirlerine kenetleniyor. Hasarlarını kendi kendine onarıyor.
2040 yılında, başta İngiltere olmak üzere pek çok ülke dizel ve benzin yakıtlı araçları trafikten men etmeye hazırlanıyor. Petrol devrinin sonu, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla dünyada ulaşımı daha organik bir hale getirebilir.
Doğa kaynaklarını dengeli kullanıp yenisine yer bıraktığımızda Dünya aslında organik bir yer. İnsanlık için iyi bir gelecek hayal eden fütüristlerin birleştiği ortak nokta, gerçek iyiliğin doğaya yönelmek ve değerini anlamakla yaşanacağı... Doğayla bağımızı yeniden yeşerttiğimizde; onunla kadim dostluğumuzu, birliğimizi hatırladığımızda hangi yüzyılda olursak olalım Dünya bizim için cennet olmaya hazır.
Kötücül senaryolar ne kadar gerçekçi?
İyi bir gelecek düşlerken kendimizin ne kadar farkında olursak o kadar iyi. Aksi halde şunların yaşanması da olası:
◊ Siber bağımlılık: Sanal ortam, arttırılmış gerçeklik, hologram gibi teknolojiler dijital dünyayı giderek gerçeğinden ayırt edilmez hale getirebilir. Dünyada yaşanmayan mutluluklar sanalda aranmaya başlanır; buna bağımlı kalınır.
◊ Sosyal dağınıklık: Bireyselliği güçlendiren teknoloji, insanı hayvandan ayırt eden sosyal varlık doğasını değiştirebilir. Birbirinden uzaklaştırabilir.
◊ Madde düşkünlüğü: Her tür ‘arzu nesnesi’nin sürekli üretilmesi ve yenilenmesi insan ruhunda materyalle ilgili boşluğu beraberinde getirebilir.
YENİ BİR ÜRÜN
Google Nest tamirata da el atıyor
Akıllı evlerin iklimlendirme ve güvenlik sistemlerine kumanda edebilen Nest, Google tarafından satın alındıktan sonra yeni özelliklere kavuşmaya başladı. Şimdi de ısıtma, havalandırma gibi sistemlerde sorun olursa tespit edip gerekirse kendiliğinden servis çağırabilecek. Güvenlikten yakıt tasarrufuna kadar farklı faydaları olan Google Nest henüz ülkemizde aktif olmasa da geleceğe dair ilham verici.