Diyet listeleri çöpe... Yasaklı yiyeceklerle barışın

Toplumda her bireyin maruz bırakıldığı standart güzellik algısı pek çoğumuzu diyet yapma konusunda bitmeyen bir döngüye sokuyor. Haftanın ilk günü büyük kararlarla başlanan diyetler ertesi gün bozuluyor ya da hızlıca verilen kilolar misliyle geri alınıyor. Bu durum aslında bedenimizle ve yiyeceklerle kurduğumuz sağlıklı ilişkiyi bozuyor... Sezgisel yeme uygulaması tam da bu noktada devreye girerek zihinle vücut arasındaki derin bağı yeniden kurabilmek ve açlık-tatmin işaretlerini anlayabilmek için öğretiler sunuyor...

Vücudun doğal olarak verdiği fiziksel açlık, tokluk ve doyum sinyallerini dinleyerek ve bu sinyallere uyum sağlayarak yemek yeme yöntemine ‘sezgisel yeme’ deniyor. Kısıtlayıcı diyet uygulamalarına karşı, sezgisel yeme bir antidiyet yaklaşımı sunuyor. Amaç, kısıtlama olmaksızın bireyin vücudunun ihtiyaçlarının farkına vararak ne yemesi gerektiğini öğrenmesi...

‘Bedeninin uzmanı sensin’

Sezgisel yeme yaklaşımının yaratıcıları Evelyn Tribole ve Elyse Resch’in kaleme aldığı ‘Sezgisel Yeme Uygulama Kitabı: Yiyeceklerle Sağlıklı Bir İlişki Kurmak İçin On İlke’ adlı kitap kısa bir süre önce Türkçede yayımlandı. Kitap, diyet yapmanın ve kilo döngüsünün tehlikelerinden bedene saygı ve bütüncül bir özbakım öğrenmeye sezgisel yemenin bütün temellerini ortaya koyuyor. Özetle şunu söylüyor: “Bedeninizin uzmanı sizsiniz. Sadece siz, ne kadar aç olduğunuzu ve hangi yiyecek ya da öğünün sizi tatmin edeceğini biliyorsunuz.”

Diyet zihniyetini reddedin

Hızlı, kolay ve kalıcı bir şekilde kilo vereceğinizi vaat eden diyet listelerini çöpe atın. Yeni ve daha iyi bir diyetin sizi beklediğine dair en ufak bir inancınız dahi kalırsa bu sezgisel yemeyi keşfetmek için özgürleşmenizi engelleyecek. Sezgisel yemenin 10 prensibi vardır ama bunların hiçbiri kural değildir. İlk prensip özşefkat!

‘Açlığınızı onurlandırın’

Açlık hissi bedeninizin beslenmeye ihtiyaç duyduğunu gösteren bir işarettir. Bedeninizi beslemek en az nefes almak kadar yaşamsal. Açlığınızı onurlandırmak, bedeninizi yeterli enerji ve karbonhidratlarla beslemek sezgisel yemenin önemli bir kısmıdır. Biyolojik açlığınızı reddederseniz ilkel bir dürtüyü tetikleyip gerektiğinden fazla yiyebilirsiniz.

Kendinize izin verin

Kendinize yemek yemek için şartsız izin verin. Aksi, yoksunluk hislerine ve kontrol edilemeyen aşermelere, çoğu zaman tıkınırcasına yemeye yol açabilir. Korktuğu yiyecekle barışan bir kişinin notu, durumu şöyle özetliyor: “Ekmek en çok korktuğum yiyeceklerden biri. Yemek için kendime izin verdim. Öğle vakti bir sandviç yedim. Çok korktum ama sonra akşam yemeğine kadar beni tok tutunca şaşırdım.”

Yiyecek polisine karşı çıkın

Tükettiğiniz besinler sizi iyi ya da kötü yapmaz. Bu düşünceyi yaşamınıza yerleştirin.

Egzersiz yapın

Agresif egzersizi unutun. Sadece harekete geçin ve farkı hissedin. Egzersizin kalori yakma etkisinden çok bedeninizi hareket ettirmenin hissine odaklanın. Buna odaklanırsanız sabah alarmı erteleyip tekrar uyumakla yataktan çıkıp yürüyüş yapma arasındaki farkı görebilirsiniz. Uyandığınızda tek amacınız kilo vermekse bu sizi yataktan çıkarmak için motive etmez.

Bedeninize saygı duyun

Vücudunuzun herhangi bir kusuruyla ilgilenmek yerine güzelliklerine odaklanın. Unutmayın, kimse kusursuz değildir.

Duygularınızla yiyecekleri kullanmadan baş edin

Kendinizi yatıştırmak, ruhunuzu beslemek, dikkatinizi dağıtmak ve sorunlarınızı çözmek için yemek yemek dışında bir yol bulun.

Her aşamada tatmin olma duygusunu keşfedin

Yemeği hazırlama, sunum ve yeme aşamalarını zevkli hale getirmeye çalışın. Bu davranış sizi tatmin ederken daha az besin tüketmenizi sağlayabilir.

Size kendinizi iyi hissettiren yiyecekleri tercih edin

Sağlığınızı ve tat alma duyunuzu onurlandırırken size kendinizi iyi hissettiren yiyecekleri tercih edin. Kilo almak ya da yetersiz beslenmek, tek bir atıştırmalıkla ya da sadece bir günde aniden ortaya çıkmaz. Zaman içinde istikrarlı olarak ne yediğinizle ilgilidir. Önemli olan ilerlemedir, mükemmellik değil.

Tokluk hissini kavrayın

Yemek yerken vücudunuzdaki doygunluk sinyallerini gözlemleyin ve doymaya başladığınız zaman yemek yemeye son verin.