Güncelleme Tarihi:
Bel hizasından uzun mobilyamız yok
Birleşmiş Milletler Afet Riskleri Uzmanı Erdem Ergin
(Beşiktaş’ta eski bir binada eşi ve üç yaşındaki kızıyla birlikte yaşıyor)
◊ Mobilya çizgisinin düşük olması çok önemli. Evimizde bel uzunluğundan daha yüksek çok fazla eşya bulunmuyor. Yüksek mobilyaların duvara sabitlenmesi gerekiyor. Aldığımız esas tedbir, tedbir almayı gerektirmeyecek eşyalar almak oldu. Salonda sadece bir kitaplık bel hizasından daha uzun, onu da sabitledik.
◊ Kısa mobilya seçeneği mutfak dolapları için mümkün değil tabii. Gömme mobilyaların devrilme riski yok ama deprem anında tabaklar, bardaklar düşecek elbette. Küçük çocuğumuz olduğu için tabakları alt dolaplara koymamız da mümkün değil. Buna önlem olarak mutfağa geniş bir halı koyduk. Normalde mutfakta halı tercih edilmez. Ancak buraya halı koymak kırılacak mutfak eşyalarının üzerimize sıçraması riskini azaltıyor.
◊ Afet çantaları her an hazır ve çıkışa çok yakı bir noktada olmalı. Yaşadığım tüm evlerde bunu uyguladım. Afet çantası büyük bir deprem olduğunda elektriğin, suyun ve sağlık hizmetlerinin olmadığı bir noktada, sizin ve ailenizin üç günlük temel ihtiyaçlarını karşılamalı. Biz çantaya 2021’e kadar son kullanma tarihi olan konserve yiyecekler koyduk.
◊ Afet çantasında mevsime göre değişecek kıyafetler, üçer adet çorap ve iç çamaşırı olmalı. Biz çocuğumuzun mamalarını, bezlerini ekledik; bir çadır, kaşık, su matarası, pusula, diş fırçaları, ilkyardım çantası ve harici şarj aleti koyduk. Ayrıca yağmurdan koruması için çöp torbası, anında vücut ısısını koruyacak bir malzeme olarak şok battaniyesi, güçlü bir bant, iki adet uyku tulumu var. Bu çantanın yanında bir de iki adet 5 litrelik su bulunduruyoruz.
◊ Herkesin kendi oturduğu yere ve koşullara göre düşünmesi gerekiyor. Ben Beylikdüzü’nde yaşasaydım daha farklı önlemler alırdım. Çok sık binaların olduğu bölgelerdeyseniz afet anında dışarıya çıkmak her zaman doğru bir hareket değil, diğer binalar yıkılmış olabilir. Merdivenler en kolay yıkılabilir yerler. Ama daha açık binaların olduğu bir bölgedeyseniz dışarı çıkmak doğru.
Afet çantam her zaman arabadadır
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy
(Üniversitenin Davutpaşa kampüsü içindeki lojmanlarda eşi ve çocuklarıyla yaşıyor)
◊ Depremde en güvenli yerler binaların içidir. Evinize çok güveniyorsanız niye sokağa çıkasınız ki? Sokakta sizi neyin beklediğini bilmiyorsunuz. İnsanlar sahillerde konaklıyor halbuki bu riskli çünkü tsunami tehlikesi var.
◊ Yanlış anlaşılan bir şey var: Acil toplanma alanları, deprem geçtikten sonra sokağa çıkıp aile bireyleriyle buluştuğumuz yerdir. Ama buralar geçici konaklama alanları değildir.
◊ Oturduğum lojmanın iyi tarafı, projesinin iyi olması. Binalar düz çıkma. Yukarı doğru yükselen kısmı yok. Bina homojense deprem dalgalarına daha iyi bir davranış gösterir. Bir de çok yüksek değil, bu nedenle tahliyesi de daha kolay. Normal şartlarda mühendislik gören bir binanın yıkılması kolay şey değil. Hasar görür, çatlar ama önemli olan insanın içinden sağ çıkmasıdır. Mühendislik hatası yapılan binalar çökebilir.
◊ Evimde özellikle çok eşya yok. Evden çıkışımızı kolaylaştırmak için portmanto ve ayakkabılığı duvara sabitledim. Çünkü deprem anında düşerlerse evden çıkmam güçleşebilir, bu da panik derecemi artırır. Deprem bittikten sonra artçılara yakalanmadan evden çıkacağız. Hiçbir şekilde asansörü kullanmayacağız. Evden çıkarken de doğalgaz, su, elektrik şalterlerini, vanaları kapatacağız.
◊ Aracımı her zaman binadan uzakta, üzerine bir şey düşmeyecek, güvenli yerlere park ederim. Deprem sonrasında bir süre arabada kalmamız gerekebilir. O nedenle afet çantam her zaman arabadadır. İçinde maske, düdük, radyo, el feneri, ilkyardım kiti, koruma örtüsü, pil, diş macunu, sabun, diş fırçası gibi temel şeyler var. İlaç, mama, bez gibi kişiye özel şeyler de ihtiyaçlara göre eklenmeli.
◊ Afet ve acil durum çantası mutlaka her evde ve mümkünse her arabada olmalı. Deprem anında arabadaysak durdurup sağa çekmemiz gerek. İnebiliyorsak inip araç yanında pozisyon alacağız. İnemezsek mümkünse dörtlüleri yakıp arabada beklemeliyiz.