Güncelleme Tarihi:
Girişte etkinlikle ilgili rozet ve bilgilendirici broşürün yanı sıra ödünç dürbünler dağıtılıyor. Tekneye binerken İBB Yaban Hayatı şefi Ahmet Yaşar Yıldız’a “Bugün kesin yunus görürüz değil mi” diye soruyorum. “Şimdiye kadar yaptığımız 20 küsur etkinlikte sadece bir kez yunus görmedik” deyince bir nebze rahatlıyorum. Hareket etmeden Boğaz’da en çok görülen afalina, mutur, tırtak türlerindeki yunuslar tanıtılıyor. Ve 10’u 10 geçe tekne 3’üncü köprüye doğru yola çıkıyor.
Ücretsiz etkinliğe katılan 100 doğaseverle birlikte teknenin üst kısmında yerimi alıyorum. Dürbünlerle gözleme başladığımız sırada bize yunuslarla ilgili yararlı bilgiler veren Doğal Hayatı Koruma Vakfı Türkiye (WWF Türkiye) deniz canlıları uzmanı Cansu İlkılınç “Denizlerde yunus varsa umut vardır. Çünkü o denizin ekolojik olarak hâlâ yaşanabilir olduğunu gösteriyor” deyip söze başlıyor ve yunusları en kolay ya su yüzeyindeki parıldamalarından ya da kovaladıkları balıkların peşinde olan martı kalabalıklarından tespit edebileceğimizi anlatıyor.
Bir elimde dürbün, bir elimde telefon, yunus görünce görüntüsünü almak için hazır bekliyorum ama şansımıza hava epey rüzgârlı. İlk yarım saat hiç yunus göremeyince Ahmet Yaşar Yıldız mikrofonu eline alıp ilk “Yunus gördüm” diye bağırana bir hediyeleri olacağını açıklıyor, teknede bir heyecan dalgası yaşanıyor. 15 dakika sonra bir hanımın heyecanla çığlık atmasıyla herkes bir anda teknenin sağ kısmına yanaşıyor. Ve ilk afalina türündeki yunusumuzu görüyoruz. Köprüye yaklaştıkça art arda birçok yunus ortaya çıkıyor. Sebebi yunusların en çok köprünün yakınlarındaki deltalarda yoğunlaşan balıkların peşinde olması. Bu arada WWF ekipleri kayıt tutuyor.
Gün boyu 14 afalina ve 1 mutur görüp Poyrazköy’de demirliyoruz. Ücretsiz dağıtılan çay, meyve suyu ve sandviçlerimizi yiyip dönüş için Kireçburnu’na doğru yola çıkıyoruz. Etkinliğe katılacaklara bir tavsiye; açık denizde, rüzgârlı havada güneşin sizi nasıl yaktığını fark etmiyorsunuz. Yanınıza mutlaka güneşten koruyucu krem ve şapka alın.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
‘Koruyucu ve rehber’
WWF Türkiye deniz canlıları uzmanı Cansu İlkılınç
“Yunusların İstanbul Boğazı’ndaki varlıkları antik dönemlere uzanıyor. Birçok efsanede yunuslar mitolojik figürler, denizlerin koruyucuları ve rehberleri olarak tasvir edilmiş. Bizans döneminde birçok fresk ve sikkede yunus motifleri var. Bu durum bize yunusların İstanbul kültürü ve coğrafyasının önemli bir parçası olduğunu gösteriyor. Osmanlı döneminde bilimsel veriler sınırlı olsa da yunusların halk arasında hayranlık duyulan deniz canlıları olduğu biliniyor.”
‘Anı yaşamak istedim, onları izledim’
Bekir Kalkanlı (21), öğrenci
Kayseri’de yaşıyorum ama ablam İstanbul’da. Öncesinde İBB’nin hesaplarından bu etkinliği görmüştüm, kaydoldum. Çok bir beklentim yoktu ama beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Yunusların fotoğrafını çekmek yerine biraz daha anı yaşamak istedim ve onları dürbünle izledim.
Ömer Kavurt (28), sporcu
Instagram’da bir video gördüm. ‘Bak böyle bir etkinlik varmış’ diye kız arkadaşıma gönderdim videoyu. Onun da çok hoşuna gitti. Yeşil İstanbul sayfasından başvurduk.
Nesli Demirbilek (26), pazarlama
İstanbul’da yunus görülebildiğini bilmiyordum. Bu kadar güzel açılmamıştım daha önce İstanbul Boğazı’nda. Çok keyifliydi, verdikleri bilgiler de çok detaylıydı.
Esra Akten (45), öğretmen
Oğlum ve kendi adıma formu doldurdum. Kabul edildik, geldik. Oğlum zaten hayvanları çok seviyor, yunusları da merak ediyordu.
Sıradaki yunus gözlem etkinlikleri 7 ve 21 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek (Hava şartlarına göre günlerde değişiklik olabilir).