Değişen kına gecesi kültürü...Kleopatra temalıdan Rio Karnavalı’na...

“Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar” türküsüyle özdeşleşen ve sadece kadınların bir araya gelerek hem ağlayıp hem güldüğü kına geceleri artık çok geride kaldı. Evlerden, düğün ve dernek salonlarından otel salonlarına taşınan gelenek, Rio Karnavalı ve Moulin Rouge gibi temalı partilere dönüştü.

Değişim, kına gecesine gelen genç bekâr kızlara dağıtılan kırmızı dudaklarla başladı. Bunu, ‘Kına yakmaya geldik’, ‘Darısı başıma’, ‘Kaptı yakışıklı çocuğu’ gibi dövizlerle fotoğraf çektirme modası takip etti. Çalınan müzikler, dağıtılan kına ve kuruyemişler de keskin değişimden nasibini aldı. Plastik poşette çerezler gitti, üstünde gelinin isminin yazdığı şık sunumlu keseler geldi. Pistin ortasında gelin adayının oturması için tasarlanan Osmanlı tahtları, özenle hazırlanan masalar ve masa süsleri yeni bir sektör yarattı. Kına kızını piste getirmek için davullar çalan dans ekibi, temalı kostümler giyen revü kızlarına dönüştü. Bu seremoni için yüzlerce organizasyon şirketi kuruldu, hepsi farklı seçenekler ve hizmetler sunuyor. Sonuç: Artık kına geceleri en az düğün kadar önemli ve onun kadar masraflı.
Gelinen noktada geceye ait farklı konseptler belirlemek gelinler için çok önemli ve yaratıcılık meselesi. Organizasyon şirketlerinden aldığımız tüyoya göre; 2020’nin favori konseptleri, ‘Kleopatra’, ‘Alice Harikalar Diyarında’ ve ‘Moulin Rouge’ olacak.

Buraya nasıl geldik? Her şey komik sloganlı kartlarla başladı (üstte). Bu tatlı eğlenceliğin yerini bugün ihtişamlı tahtlar aldı.
Erol Yıldırım (Kına Organizasyon)
‘Asla ağlamak istemiyorum’ diyorlar
Gelinlerin birçoğundan bugüne kadar görülmemiş, çok farklı konseptte bir kına organize etmemiz yönünde talepler alıyoruz. Canlı renkler, iddialı süslemeler ve Avrupai şovlar istiyorlar. Yine en çok duyduğumuz şeylerden biri de gelinlerin “Kına gecemde asla ağlamak istemiyorum” sözü oluyor. Profesyonel dans ve şov ekiplerine ve farklı kına tahtı modellerine yer veriyoruz. Mekân hizmeti hariç, standart paket 2 bin 250, lüks paket 5 bin, delüks paketimiz 7 bin lira.
Eser Türkmen (Lili Kına Organizasyon)
Dünyaca ünlü kadın figürlerden konseptler yaratıyoruz

Kına geceleri eskiden gelin ve arkadaşlarının gelinin ana-baba evinde kalacağı son gününde yapılan, yarı sevinç yarı hüznün hâkim olduğu bir ritüeldi. Şimdi düğünle bekârlığa veda partisinin birleşimine dönüştü. Artık kına düğün tadında yapılıp ardından sadece nikâh kıyılıyor. Bu talep o kadar arttı ki düğün salonları işlerinin azalması nedeniyle bizlerle aynı konseptlerde kına geceleri yapmaya başladı. Kına gecesinin bu kadar önem kazanması da devamlı kendini yenileyen farklı sahne şovları ve dekor taleplerini doğuruyor. Popüler kültür 2020’de de kına eğlencelerindeki konseptleri belirlemeye devam edecek. Bu yıl dünyaca tanınan kadın figürlerden farklı konseptler yaratıyoruz: Kleopatra, Hürrem Sultan ve Carmen gibi... Gelinler en çok iddialı renkte kostümler istiyor. Artık kaftan giymek isteyen gelin sayısı da çok azaldı. Abiye bir kıyafetle geceye katılmayı tercih ediyorlar. Kına organizasyonları ilk başladığında gecede davullar, oryantal danslar ilgi çekiyordu ama artık onların yerini de modern dans ekipleri aldı. Şirketimiz İstanbul’da altı otelde, her şey dahil konseptiyle hizmet veriyor.
4 yılda 480 bin kişiyi ağırladık. Fiyatlar, mekân dahil 4-7 bin lira. Standart, lüks ve delüks paketlerimiz mevcut. Kişiye özel konseptler ve hizmetler ayrıca ücretlendiriliyor.

Seda Ünsaş (Alsancak Kına Organizasyon)
Kına geceleri düğünlerin tahtını sallamaya başladı

Geçmişte düzenlenen kına geceleriyle bugün bizim organize ettiğimiz kına gecelerinin tek ortak noktası, kına yakma ritüeli. Kına türküleri o esnada çalınıyor, gelinin etrafında bekâr kız arkadaşları dönüyor ve aile büyüklerinden biri geline kına yakıyor. Bunun dışında gece boyunca çalan müziklerden tutun da giyilen giysilere kadar her şey çok farklı. Artık kına gecesine gelen misafirler de abiye giyiyor. Özellikle Balkan kökenli ailelerin kızları ve misafirleri bir kına gecesinde en az beş kıyafet değiştiriyor. Gidip kıyafet değiştirmekten eğlencenin yarısını kaçırıyorlar. Bizim düzenlediğimiz gecelerin dörtte üçü yemekli ve içkili. Otel terasları, Boğaz’daki restoranlar ve yazın açık mekânlar en çok tercih edilen yerler. Bazen gelin adayının evinin bahçesini ya da havuz başını da gece için dekore edebiliyoruz. Fiyatlar seçeneklere göre değişiyor. Özel fotoğrafçı ve video ekibi geliyor ve yapılan çekimlerden tıpkı düğün gibi kına gecesi filmi hazırlıyorlar. Kına gecesi eğlenceleri düğünlerin tahtını sallamaya başladı diyebilirim.