‘Çubuklu’nun 120 yıllık öyküsü

Daha önce siyasi bir sözlük yazmıştınız. ‘Fenerbahçe Sözlüğü’nü hazırlamaya nasıl karar verdiniz?
- Evet, ‘Popüler Türkiye Solu Sözlüğü’nü yazdım. Epey ilgi gördü o çalışma; dört baskı yaptı, beşinci baskıyı hazırlıyorum şimdi. Fenerbahçe’yse hani derler ya, çocukluğumdan bu yana tutkuyla bağlı olduğum takım. Öyküsünü, sözlük formatında taraftarla buluşturmak fena olmazdı.
◊ Neden sözlük şeklinde olmasını tercih ettiniz?
- Sanırım şöyle bir kolaylığı oluyor sözlük formatının: Hedefli bilgi edinmeler için kolaylaştırıcı bir yöntem. Ancak belirtmeliyim ki benim yaptığım sözlük çalışmaları öznel içeriğe sahip. Örneğin bir futbolcuyu, bir kavramı ya da bir olayı anlatırken, duygularımı, düşüncelerimi de katıyorum. Yani, “Şu kadar gol attı”, “Şurada doğdu” gibi standart anlatımların dışına çıkıyorum. Fener’den bilmem kaç milyon lira almış ve lakin hayal kırıklığı yaratmış bir topçu için, “Keşke çubukluyu hiç giymeseydi” diyebiliyorum.
Transfer evrakı için jet kaldıran komutan kimdi?
◊ Kelimeleri seçerken nelere dikkat ettiniz?
- Öncelikle tarama yaptım. Fenerbahçeli topçuların, teknik direktörlerin, başkanların listesini çıkarıp altlarını doldurmaya başladım. Bir taraftan da Fenerbahçe’yle ilgili kitapları edindim, okudum, not aldım. Tabii internet büyük nimet, oradan da epey yararlandım. Okurken, taraftarın ya da okuyucunun ilgisini çekebilecek, popüler ya da magazin yönü olan, yer yer muziplik içeren, yer yer kulüp içi çekişmeler sonucu yaşanan anekdotları, anıları, yorumları aktardım.
◊ Sözlükte ‘benim’ diyen taraftarın bile bilemeyeceği kelimeler mevcut...
- Evet. Örneğin zamanın kabadayılarından birinin, ki Cemil Turan’ın Fenerbahçe’ye transferinde etkili oluyor, takımın kaldığı oteli silahlı adamlarıyla kuşattığını, “Ya Cemil’i verin ya da para verin” dediğini okuyunca koymamak mümkün değil tabii. Ya da zamanın hava kuvvetleri komutanının Fener’in transfer edeceği bir topçunun evraklarını yetiştirmek için jet havalandırdığını şimdiki zamana aktarmamak olmaz. Bu tür olaylar yadırganabilir, eleştirilebilir ama unutulmamasında fayda vardır. Aslında bunlar sağda solda, dağınık halde bulunan bilgiler, çoğu farklı kitap ya da makalelerde yer almış. Benim yaptığım, onları bir araya getirmek oldu.

3 Temmuz
‘Direniş Günü’ olarak selamlandı
◊ Kitapta yer alan ve Fenerbahçe denince olmazsa olmaz beş kelimeyi sıralar mısınız?
- Vallahi zor soru. Yüzlerce madde var. Hani Cemal Süreya “İkinin hatırı kalır, üçün boynu bükük” der ya, biraz öyle. Ama 120 yıllık tarihte bir sözcüğü öne çıkarmak isterim: ‘Üç Temmuz’. Takım tutmak duygusaldır evet, lakin 3 Temmuz’dan sonra memleket meselesine dönmüş, doğru bir hatta oturmuştur. Bu nedenle 3 Temmuz sözlükte operasyon değil, ‘Direniş Günü’ olarak selamlandı.
◊ Başka yok mu?
- Öne çıkaracağım başka sözcük yok işin doğrusu. Çünkü her sözcüğün kalbimizdeki yeri bambaşka. Can Bartu’dan Alex’e, Ayetullah Bey’den Ali Koç’a, şehit Fenerbahçelilerden Nâzım Hikmet’e; Fenerbahçe memlekettir. Ben memleketi yazmaya çalıştım.