Çocuklar onları nasıl sevmeli?

Uyuyan bir ufaklığın yanına kıvrılan kediler ya da trampolinde iki ayaklı minik arkadaşıyla zıplayan koca koca köpekler... İnsan kendini alamıyor bu videoları izlemekten. Çocuk ve hayvan bence bu hayattaki en iyi kombin olabilir… Ama yine de hayvana nasıl yaklaşacağını, hayvanın neyi isteyip neyi istemediğini çocuğunuza öğretmek iki tarafın  güven içinde zaman geçirmesini sağlar.

Kedinizin çocuğunuzu sevmesi için:

◊ Onayını al: Kediler bir şeyden hoşlanmadıklarında bunu çok net belli ederler. İlk tanışmaların kendi şartlarına uygun ilerlemesini isterler. 

◊ Sen değil o yaklaşsın: Düşünsenize insan diye bildikleri bir varlık var. Belli bir boyutta ve belli bir hareket kapasitesinde. Ama çocuklar daha küçük, daha gürültülü ve daha hızlılar. Tedirgin edici olmalı onlar için. O yüzden de çoğunlukla çocuk görünce kaçarlar. Çocuğunuza “Sessiz olmalısın ve kedinin sana gelmesine izin vermelisin. Bekle” deyin.

◊ Kontrol etmesine izin ver: Kedinin doğrudan gözlerine değil, başının üzerindeki bir noktaya bakmak, yüksek ses ve ani hareketten kaçınmak, kedinin yanından geçip gitmesine izin vermek onun kendini rahat hissetmesini sağlar. Sonrasında muhtemelen yanınıza gelip otururlar. O zaman çocuğun elini uzatmasında sorun yoktur.

◊ Beden dilini okumak: Mesela kabarmış ve kulaklarını da geriye yatırmış, bir de üzerine canavarca sesler çıkarıyorsa, onu rahat bırakmanız hatta uzaklaşmanız gerekir. Ama kuyruğunu yukarıda tutup yanınıza geliyorsa onu sevebilirsiniz demektir.

◊ Okşamanın püf noktaları: Kediler genelde başlarının ve sırtlarının okşanmasını sever. Çok sert değil nazik davranılmaktan hoşlanırlar. Tüylerinin tersine değil çıkış yönünde sevilmesini isterler.

◊ Oyun zamanı: Çocuğun aşırı heyecanı kediye saldırganca gelebilir. Belki oyuna kedinin sevdiği birkaç atıştırmalık dahil edilebilir. Böylece kedi çocuğu olumlu, ödüllendirici bir aktiviteyle ilişkilendirir.

◊ Asla zorlama: Eğer kedi o an çocukla ilgilenmiyor ve uzaklaşmaya çalışıyorsa bırakın gitsin.

Köpekle iyi bir başlangıç yapmak için:

◊ Önce elinizi koklasın: Bakıp gülümsemek her canlıda işleyen bir iletişim şekli. Köpek yaklaşırsa elinizi yavaşça ve tepeden olmayacak şekilde uzatabilirsiniz. Koklayarak sizi kontrol edecektir. 

◊ Vücut diline bakın: Uzaklaşır ve kulaklarını geriye atarsa veya başka bir şekilde korkmuş, kararsız görünüyorsa geri çekilme zamanıdır.

◊ Bu kadar yeter: Köpek daveti kabul ettiyse bir sonraki adım, biraz okşayıp ara vermektir. Ara verince size bakar, burnuyla sizi dürter ya da başını tekrar uzatırsa bu devam etmek istediğini gösterir. Ama uzaklaşıyor ya da hiçbir şey yapmıyorsa “Bu kadar yeter” demektir.

SORUMLULUKLARIMIZ DA VAR

Sadece sevmeyi bilmek yeter mi? Elbette hayır. Onların mutlu ve sağlıklı bir hayatı olması da çok önemli. Bu yüzden rutin kontrollerini ve aşılarını hiçbir maddi kaygı hissetmeden yaptırabilmek, olası rahatsızlıklarında onlara en iyi tedaviyi sağlamak hepimizin arzusu. Ama veteriner fiyatları da malum… (Mesela birkaç ay önce bir kedim aniden zayıflamaya ve kusmaya başladı. Kapsamlı olmayan bir kan testi ve 5 günlük tedavi sonucu 8 bin liralık bir fatura çıktı.)

Dolayısıyla hayvanımızın bir sağlık sigortası olması, onlara karşı sorumluluklarımızı tam anlamıyla yerine getirebilmek için ideal bir seçenek. Farklı şirketlerde farklı hizmetler var elbette ve bazılarında aynı insan sigortasındaki gibi bütçenize göre kapsamı genişletebiliyorsunuz. Ama temelde ayda makul bir para vererek yıllık rutin kontrollerini yaptırabiliyor ve ciddi rahatsızlıklarında tedavi desteği alabiliyorsunuz. Ve hayvanı ilk koruyan da bu rutin kontroller ve erken teşhisler oluyor.