Güncelleme Tarihi:
Norm Ender’in ‘Parla’ isimli marşı bu hafta bir anda tüm sosyal medyaya yayıldı. Aslında bir rap sanatçısı olan Ender bir marş yapmanın çocukluğundan beri en büyük hayali olduğunu anlatıyor. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında bu hayaline kavuşan müzisyenle sıcağı sıcağına telefonda sohbet ettik. Okul müdürlerinin müsamerelerde marşı kullanabilmek için izin istediklerinden, teyzelerin ona mesajlar atarak kendisini nasıl tebrik ettiklerinden bahsetti.
◊ ‘Parla’yı ilk dinlediğimde tüylerim diken diken oldu. Bir Cumhuriyet marşı yazma fikri nasıl doğdu?
Çocukluğumdan beri kurduğum bir hayaldi ve ona ulaştım. Daha tamamını paylaşmadan bu kadar topluma sirayet etmesinden de çok mutluyum. Gönülden yapıldığı için böyle oldu sanırım. Çocukken öğretmenimiz besteci Muammer Sun’un eserlerini çaldırırdı bize. Çok etkilenirdim o marşlardan. Sanırım en büyük ilham kaynağım buydu. Sanatçı arkadaşlarım da “Çocuklara okutacağımız yeni bir marş yok” diyordu. Ben de müzisyen olarak kendimi sorumlu hissettim. Besteci bestesiyle, sanatçı eseriyle konuşur. Başkalarını eleştirmek yerine bunu kendim yapmalıyım diye düşündüm ve kendime görev edindim.
◊ Gençlerin sevdiği bir isimsin. Ama şimdi marşın sayesinde babam bile seni tanıyor. ‘Teyzelerden, amcalardan’ nasıl tepkiler geliyor?
Daha az önce asansörde biriyle karşılaştım. “Sen marşı yapan çocuk değil misin” diye sordu bana. Akrabalarım, teyzelerim normalde rap dinleyen insanlar değiller. Bir şarkı yaptığımda annemi falan aramazlar yani. Şimdi neredeyse tüm sülalem aradı, “Çok gurur duyduk, Enderimiz neymiş be” gibi yorumlar yaptılar. Evde bir bayram havası var. Dün Oğuzhan (Uğur) aradı ve annesinin marşı çok sevdiğini söyledi örneğin. Normalde anneler devreye girmez ya, onlar böyle tepki verince bu iş olmuş dedim.
◊ İlk kez koroyla birlikte söyledin marşı. Bu besteye özel mi buluştunuz?
Tamamen gönüllülerden oluşan bir koro bu, adını da ‘Atatürkçü Sesler Korosu’ koyduk. Müzisyen arkadaşlarım aynı hissiyatla bu işe katkı sundular. Yapılmalıydı çünkü bir daha Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olmayacak. Bundan sonra 200’üncü yıl kutlanacak. Gelecekte insanlar 100’üncü yılda neler yapılmış diye baktıklarında bu marşla karşılaşsınlar istiyorum.
◊ 29 Ekim ve özellikle de 100’üncü yıl sana ne ifade ediyor?
Hepimiz dünyaya geliyoruz, büyüyoruz ve yeteneklerimiz gelişiyor. Cumhuriyet bizim hayallerimizden sorumlu olan ütopyadır diye düşünüyorum. Nerede doğarsak doğalım, hayalimiz ne kadar büyük olursa olsun, benim ülkem onu gerçekleştirebileceğimiz bir yönetim şekline sahip. Van’da doğmuş bir koşucu “Dünyanın en iyi koşucusu olacağım” dediğinde bu ülkenin kaynakları o çocuğun hayalini destekleyebilecek boyuta ulaştıysa benim için Cumhuriyet bu demektir. Cumhuriyet olmazsa ne hayalimize kavuşabiliriz ne de mutlu bir yaşam kurabiliriz. Atatürk gibi bir liderin, o vizyoner kişiliğiyle bize böyle aydınlık bir ülke bırakması bana çok şey ifade ediyor.
◊ Bugünü nasıl geçirmeyi düşünüyorsun? Bir kutlama planın var mı?
Marşı yaparak Cumhuriyet’i kutlamaya başladık aslında ama bir taraftan da 29 Ekim’i ben bir gün gibi düşünmüyorum. Bizim her anımız, her günümüz Cumhuriyet. Ülkeme böyle bir marş kazandırdığım için de zaten öyle yürekten ve coşkuyla kutlamış oluyorum ki kendi adıma içim içime sığmıyor.
◊ “Gelin, 29 Ekim’i birlikte kutlayalım” diyenler oldu mu?
Benimle daha önce hiç iletişime geçmemiş insanlar arıyor. İçlerinde okul müdürleri ya da kurumsal firmaların CEO’ları da var. Tabii herkes 29 Ekim’i coşkuyla kutlamak istediği için bu marşı kendi gösterisinde kullanmak istiyor. Okul müdürü “29 Ekim’de öğrencilerimiz söyleyebilir mi” diye soruyor. “Bunun için izin istemenize gerek yok. Bu marş bizim, hepimizin” diyorum.
‘KATILDIĞIM EN GÜZEL, EN TATLI YARIŞ BU’
◊ Tarkan ve Kenan Doğulu da yeni bir marş yaptı. Sosyal medyada bu marşların hepsi birbiriyle kıyaslanıyor. Bu konuda neler düşünüyorsun?
Toplumumuz kıyaslamayı çok sever ama hepsinde bir emek var. Cumhuriyet için gönüllü bir eser üretmişler. Teyzecik de kendi elleriyle bayrak dikmiş. Benim için önemli olan budur. Kıyaslamalar da hiç sorun değil. Hatta katıldığım en güzel, en tatlı yarış bu. Hani çocukken 23 Nisan’da şiir yarışması yapılırdı ya okulda. En güzel şiiri de duvara asarlardı. Tarkan, Kenan Doğulu veya şu an eser üreten tüm müzisyenler aynı coşkuyla, tıpkı çocukluğumuzdaki gibi şiirimizin panoya asılmasını bekliyoruz (gülüyor). Hepimiz Türk genciyiz. Biz bunu Atamıza ve Türk halkına armağan ediyoruz.
◊ Marşının ne kadar kalıcı olacağını düşünüyorsun? 10 yıl sonra da dinlenir mi?
Bunu ölçebileceğim tek şey var. Bir eser çıkardığınızda topluma sirayet etsin diye tanıtımını, reklamını yaparsınız. Bu marşın daha yarısını söylediğimde toplumun her kesimine ulaştı. Bana “Çocuklar müsamereye hazırlanıyor” diye videolar geldi. Bu yüzden gelecekte de çok önemli olacağını düşünüyorum. İlerleyen yıllarda da bu marşı öğretmenler çocuklara öğretecekler.
“Öyle güzel mesajlar geliyor ki… ‘Alnından öpüyoruz’ diyorlar. Rap’le ben bu kitleye ulaşamazdım.”
‘ELLERİNİ ÖPER, BAŞIMA KOYARIM’
◊ Norm Ender’in kariyerinde marş öncesi ve marş sonrası neler değişecek sence?
Öyle güzel mesajlar geliyor ki… “Alnından öpüyoruz” diyorlar. Rap’le ben bu kitleye ulaşamazdım. Savaşların yaşandığı, insanların aklının ve bilinçaltının üzgün olduğu bir dünyada biz Cumhuriyet’i kutluyoruz. İnsanlara umut olmuşum, ne güzel. Tabiri caizse çocuklar gibi şenim. Tüm hissiyatım bu. Teyzelerin hepsinin ellerini öper, başıma koyarım.
◊ Sence diğer rap sanatçıları bu çalışman hakkında neler söyleyecekler?
Normalde biz inanılmaz kavga ederiz… Bizim işin hamurunda var bu. Ama negatif yorum duymadım. Normalde eserlerimi beğenmeyen insanların bu marşı takdir ettiğini gördüm.