Güncelleme Tarihi:
Şubatta gelen bahar
Üç gün süren festivalde yaklaşık 25 etkinlik yer aldı. Müzik dinletileri, doğa yürüyüşleri ve tadımlardan oluşan faaliyetler rakiplerine benzerlik gösterse de, Datça’nın elinde çok güçlü bir koz var. Şöyle: Bu aylarda Türkiye’nin birçok yerinde karakış yaşanıyor. Ancak Datça, Türkiye’nin en sıcak noktalarından olduğu için, baharın ilk kapı çaldığı yerlerin başında geliyor. Doğa da bu ‘erken’ uyanışa uyum sağlıyor. Datça’ya özgü ‘nurlu badem’ de bunun en güzel kanıtı. Bu meşhur bademin özelliği erken çiçeklenmesi. Türkiye’nin başka hiçbir yerinde böyle bir verim alınamıyor. Badem çiçeklerine papatyalar, anemonlar, ekşikulaklar ve daha birçok çiçek eşlik ediyor.
Rengârenk çiçekler, nefis yemekler, hesaplı konaklama seçenekleri... Burası tam da bu yüzden emekli cenneti. Şu an bile denizde birkaç kişi görmek mümkün. Çünkü Datça’da deniz sezonu hiçbir yerde olmadığı kadar erken açılıyor...
Şöhretin bedeli
Mütevazı ve neşeli bir etkinlik; İlk olmasına rağmen etkili de olmuş. Bütün oteller, lokantalar doluydu. İlçe yöneticileri de, bu tip etkinliklerin çoğaltılarak turizmin bütün bir yıla yayılmasını destekliyor.
Ancak duruma şüpheyle yaklaşanlar da var. Gerekçesi sürekli turizmle cennet yarımadanın tadının kaçabileceği endişesi. Bunun emareleri de yok değil. Özelleştirilen plajlar, yarım kalan liman girişimi, yine başka yerlerdeki yat limanı projeleri gibi...
Bir yeri hem koruyup hem de sakinlerinin refahını artırmak mümkün. Bence çözümü en zor sorun, badem çiçeklerinin açma zamanı. Bu yıl çiçekler hesaplanandan 15 gün erken açtı. Yani yaratılmak istenen Japon çiçekleri festivalinden uzaktı. Çünkü ağaçların çoğu çiçeğini dökmüştü bile.
Badem ve Datça
Türkiye’de badem yetiştiriciliği açısından en önemli bölgesi Ege, burada da Datça Yarımadası... Muğla’nın badem üretiminin yaklaşık yüzde 12.6’sını karşılıyor. Datça’da 268 bin 720 badem ağacı bulunuyor. Yılda 1200 ton kabuklu badem, 250 ton iç badem, 400 ton çağla üretiliyor...