Güncelleme Tarihi:
İstanbul’daki barajların doluluk oranı ne? Su sorunu yaşar mıyız?
İstanbul’da barajların doluluk oranı 31 Mart itibariyle yüzde 64.65 ve mevcut su hacmi 561 milyon 579 bin metreküp. Şehirde günde ortalama 2 milyon 800 bin metreküp su tüketiliyor. Bu miktar yaz aylarında artıyor. Dünyada hiçbir kaynak sınırsız değil. Bu nedenle günlük su tüketim alışkanlıklarına dikkat etmek, banyo yaparken, bulaşık yıkarken ve benzeri işlerimizi yaparken dikkatli olmamız gerekiyor. (İSKİ)
Gıda stokumuz yeterli mi?
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, salgın sonrası Türkiye’nin gıda stoklarıyla ilgili, “Hazırlıklıyız. Et, balık, tavuk, yumurta stoklarımız yeterli” dedi. TÜİK verilerine göre, 2018-2019 bitkisel ürün denge tablolarında, beslenmemizde kullandığımız temel ürünlerin bir kısmını oluşturan bitkisel ürünlerde ton bazında stok değişimi eksi. Ve bu, stok miktarının bir önceki yıla göre düştüğü anlamına geliyor. Öte yandan TÜİK verilerine baktığımızda hem ekilen alanlar birçok üründe azalıyor hem de ürünlerin yeterlilik düzeyi.
Bundan sonra tarım politikası nasıl olmalı?
Orta ve uzun vadede beslenme sorunları yaşamamak için acilen ‘Tarımsal Üretim Seferberliği’ ilan edilmeli. Yaşanan süreç bir kez daha gösterdi ki tarım, beslenme ve gıda stratejik. Ulusal, bölgesel ve kentsel sınırların kapatılması, izole edilmesi durumunda her virüs enfeksiyonu yaşayan birim, beslenme ihtiyacını kendi kaynaklarından sağlamak zorunda kalacak. Bu da gösteriyor ki yeniden ‘kendi kendine yeter’ ülke durumuna gelmek zorundayız.
Salgının insan-doğa ilişkisine dair verdiği mesajları aldık mı?
Kuşağımız çok büyük bir sağlık sorunuyla karşı karşıya. Birbirimize, kendimize ve soluduğumuz havadan içtiğimiz suya, yediğimiz yemeğe kadar ihtiyacımız olan her şeyi veren gezegenimize de iyi bakmamız gerektiğini fark ettik. Herkes için daha güvenli, daha adil ve daha sağlıklı bir gelecek sağlamak için hep birlikte ses vermeliyiz. Hastalıklar, doğayla ilişkimiz ve iklimle direkt bağlantılı.
İnsanlığın doğaya bakışı ve davranışı değişecek mi?
Kriz sonrası ekonomiyi canlandırmak için verilecek kararlar bundan sonra nasıl bir dünyada yaşayacağımızı belirleyecek. Düşük karbonlu bir büyüme mi, yoksa toplumu hava kirliliği ve başka bir krize sürükleyebilecek bir büyüme mi? Doğayı ve iklimi koruduğumuz sürece doğa da bizi koruyacak. Bu şerrin doğa ve insan için yeni bir başlangıca vesile olabilmesini temenni ediyoruz.
Yaban hayatını güvende tutacak mesafeyi koruyabilecek miyiz?
Sonuç olarak doğal kaynakların her geçen gün yok edilmesi gelecekte insanlar için büyük tehlike oluşturuyor. Bu salgın da diğer salgınlar gibi bir gün bitecek. Ama bittiğinde içerisinde bulunduğumuz bu durumu unutmamalıyız. Doğal ortamları yok edersek, yaban hayvanlarını yerinden edersek ve sadece insan odaklı bakmaya devam edersek bir salgın gider, diğeri gelir.
‘Evde kal’ırken doğaya gitmek mümkün mü?
- Afrika’da safariye çıkın: Kamera bir zamanlar eski ‘Fildişi Rotası’ olan bir bölgede yer alan ve Mozambik’le Zululand’ı birbirine bağlayan Tembe Fil Parkı’nda su kaynaklarından birinden anlık görüntü iletiyor. (www.africam.com/wildlife/tembe_webcam)
- Pandalarla tanışın: Takla atan, oyun oynayan ve sempatiklikleriyle yürekleri ısıtan pandaları kim sevmez ki! Çin’in Wolong Valley Tabiatı Koruma Alanı’ndaki Shenshuping Gengda Panda Merkezi’nde kameralar 11 farklı panda bahçesini canlı olarak izleme olanağı sunuyor. (www.pandasinternational.org)
(29 Mart 2020, Hürriyet Pazar)