‘Çapaklarımı göstermeyi seviyorum, insanlara samimi geliyor’

Güncelleme Tarihi:

‘Çapaklarımı göstermeyi seviyorum, insanlara samimi geliyor’
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2025 07:00

Kafamızın içindeki ses gün boyunca bazen bize “Süpersin” diyor, bazen de “Neden böyle yaptın” diye kızıyor. Sosyal medyadan tanıdığımız Tacettin Katip’in iç sesiyse hepimizi güldürüyor. Çektiği videolarla sosyal medyada popüler olan Katip’in iç sesi o kadar gerçek ki biz de kendimizden bir şeyler buluyoruz. Katip’le buluşuyoruz; söyleşiyi hem onunla hem de iç sesiyle yapıyoruz, zira o sırada iç sesi hiç susmuyor.

Haberin Devamı

Onu Instagram’daki @tacikkkk isimli hesabından paylaştığı videolarla tanıdık. Tacettin Katip (35) kendi yazdığı metinlerle videolar çekiyor ve sözü de iç sesine veriyor. Kadın-erkek ilişkilerini, şehir hayatını, iş dünyasını tiye alıyor. Aynı zamanda yazar-
lık da yapan Katip’le söyleşi yapmak için buluşuyoruz. Biz konuşurken iç sesi de gerçekleri fısıldıyor: “Hemcinslerim kadının gücünden fena tırsıyor diyemedim.”

İç sesinle konuştuğun videolarla popüler oldun. Şimdiye dek neler yaptın, anlatır mısın?

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde okudum. Okuldayken amatör tiyatro yaptım. Sonra kendi doğaçlama kulübümü kurdum.
500-600 kişilik salonu her hafta dolduruyorduk. 6-7 sene Eskişehir’de kaldım. Çok güzel bir şehir, iş imkânı olsa asla gelmezdim İstanbul’a.

Haberin Devamı

İç ses: Yine de gelirdim ya aslında, abarttım, o kadar da sevmiyor değilim İstanbul’u.

İstanbul’da neler yaptın?

Mahşer-i Cümbüş doğaçlama tiyatro grubuyla çalıştım. Daha sonra ‘Çok Güzel Hareketler 2’de yaklaşık iki sene yazarlık yaptım. Ama gördüm ki bir yazar olarak piyasada tutunmak çok zor. İşin yüzde 90’ı metin fakat yazarlık hiç değer görmüyor. Başrole verdikleri paranın yanında devede kulak. Video çekmeyi seviyordum, o tarafa yöneldim. ‘Hadi Çıkıyorum Yine’ diye bir format buldum. Yazdıklarımı böyle bayık bir tonla seslendirince ortaya bu videolar çıktı. Bir ayda reklamsız 100 bin takipçiye ulaştım ki 700 takipçim vardı.

İç ses: “Bir ayda 100 bin takipçi” deyince Hazan Hanım’ın yüzü ekşidi gibi. “30 milyon etkileşim alıyordum” deseydim keşke.

‘Çapaklarımı göstermeyi seviyorum, insanlara samimi geliyor’

İç sesinle konuşma fikri nasıl ortaya çıktı?

Eşimle Facebook’ta mesajlaşırken parantez içinde iç seslerimizi yazardık. Örneğin “Geç oldu” diyordum. Parantez içine de “Sabah kahvaltıya gelir mi benimle acaba” yazıyordum. O da aynı şekilde parantez içinde “Bana tatlı olduğumu söylese ne kadar hoş olurdu” gibi şeyler yazıyordu. Buradan çıktı fikir. ‘Issız Adam’ filminde de vardı. Son sahnede.

Haberin Devamı

İç ses: Filmi sormaz umarım, bir tek son sahnesi aklımda çünkü.

Videoları nasıl kurguluyorsun?

Bir içgörü geliyor bana. Misal artık kahvenin yanında şeker getirmediklerini fark ediyorum. Bu tarz detayları tespit edip duran adam videolarını çekiyorum. Sonra da o videonun üzerine seslendirme yapıyorum. Eşimi de ara ara dahil etmeye başladım ve onlar çok sevildi. İlişki üzerine içerikler çok kolay yürüyor. Herkes ilişkisini biricik, çok özel zannediyor. Oysa bir arkadaşım geliyor bana ve kız arkadaşıyla ilgili bir derdini anlatıyor. Diyorum ki: “Oğlum aynı, bende de var.” Bu videolarla herkes benzer şeyler yaşadığını görüyor. 

İç ses: Topluma ayna tutuyorum dememek için zor tutuyorum kendimi şu an ama yok, çok egoist görünür.

Haberin Devamı

Eşinle kaç yıldır evlisiniz?

Bedriye’yle 2017’den beri evliyiz. O da reklam yazarı. Bana en az gülen kişi eşimdir. Zaten az gülen bir insan. Ben ne kadar dışadönük bir tipsem o da o kadar cool. Bir denge oluyor sanıyorum öyle.

İç ses: “Cool’dur” dediğim iyi oldu, “Uyuzdur” deseydim eve almazdı.

‘İç sesim olmasa delirirdim’

m İnsanların yüzde 5 ila 10’unda iç ses yokmuş, buna ‘anendofazi’ deniyor. Bazıları bir cismi hayal ettiklerinde zihinlerine hiçbir şey gelmiyormuş, buna da ‘afantazya’ deniyor.

İmgeyi gözünün önüne getirememek çok tuhaf. Güzel sanatlar fakültesinde bize “Ayakkabı boyayan birini çiz” diyorlardı. Hiç görmeden, zihninde canlandırarak resmediyorsun. Bunu yapamazdın mesela. İç sesim olmasaydı ben delirirdim herhalde.

Haberin Devamı

İç ses: ‘Gözümde canlanır koskoca mazi’ şarkısı dönüyor kafamda susturamıyorum.

İç sesinin tavrı genelde nasıldır?

Benim içim çok üşengeç, o yüzden de
iç sesim beni sürekli motive etmeye çalışıyor. “Hadi oğlum, kalk, bırak oyunu, şunu yapman gerekiyor” gibi bana sürekli gaz veriyor. Keşke övseydi, anksiyetem geçerdi.

İç ses: Övülecek neyim var zaten?

Anksiyeten mi var?

Var, evet (gülüyor). Genelde iç sesim bana “Bak, öbürü ne yapmış, sen duruyorsun, çalışmıyorsun” gibi şeyler söylüyor. Çünkü annem iki dakika otursam “Ne oturuyorsun, kalk şunu yap” diyen bir kadındı. Rizeliyiz biz. Annem de hamarattır, elinden her iş gelir. Hiç rahat bırakmadı beni. İki de ablam var.
İç ses: Ailemden bahsetmiş oldum, iyi oldu!

Haberin Devamı

İnsanların seni sevmesinin nedeni ne?

Çapaklarımı göstermeyi seviyorum. Bazen özellikle yanlış kurduğum cümleleri bırakıyorum videolarda çünkü gerçekten insanlara samimi geliyor. Ben arkadaşlarımı da ona göre seçiyorum. Kibirli, otokontrolü fazla, her söylediğini hesaplayan insanlar çok antipatik geliyor bana. Neyi yanlış yapabilirsin, en fazla ne diyebilirsin ki, sal gitsin!

İç ses: Ama o yüzden üç arkadaşım kaldı, biri de eşim zaten.

‘Zorbalığın prim yaptığı bir dünya bu’

Şimdi zihnimizde bir portal açsak, sen de oradan geçerek farklı bir dünyaya gitsen, nasıl bir yer görmek isterdin?

Samimiyetin, doğallığın, temiz düşüncelerin hâkim olduğu bir yer olsun isterdim. Oradaki en kötü insan ben olayım mesela. Kendimi mecburen düzelteyim. Burada tam tersi ya, biz onlara benziyoruz; yapaylığa bir şekilde ayak uyduruyoruz. Kibarlığın zayıflık olarak algılandığı, zorbalığın prim yaptığı bir dünya bu. Biraz da ataerkil bir toplum olmanın zorluklarını yaşıyoruz...

İç ses: Çok iyi dedim ya!

Nasıl mesela, örnek verir misin?

Örneğin eşimi övdüğüm, ona iltifat ettiğim çok güzel videolar var. Bana direkt mesajlardan “Gevşek misin, kadınları bu kadar şımartmayın. Sen light erkek misin” gibi neler yazıyorlar! İstiyor ki kadınları hep kötüleyelim. Bazen özellikle bırakıyorum o yorumları, silmiyorum. Zaten kadınlar hemen saldırıyor. Bedriye’yle bakıp gülüyoruz.

İç ses: Hemcinslerim kadının gücünden fena halde tırsıyor diyemedim.

BAKMADAN GEÇME!