Güncelleme Tarihi:
Canan Perdahlı’ya 2010’da metastik meme kanseri tanısı konuyor. O günden bugüne 11 yılda tam 9 kez kanseri yeniyor... Biz “Yendi” diyoruz ancak o ‘yendi’ kelimesini doğru bulmuyor. “Tüm kanser hastaları aynı mücadeleyi veriyoruz. Hayatını kaybedenlerin yenilmiş olduğunu düşünmüyorum. Onlar da çok büyük bir mücadeleyle bu hayattan göçüp gidiyorlar. Ne ben yendim ne de onlar yenildi” diyor. Yaklaşık 1.5 saat telefonda konuştuk Canan Perdahlı’yla. 11 sene önce bir anda değişen hayat hikâyesinde umut, güç, azim; ne ararsanız var. Anlattıklarına göre mizah her zaman en büyük kalkanı olmuş; girdiği ameliyatlarda, operasyon yapılacak bölgelerine doktorları için esprili notlar yazacak kadar...
2010, İLK TEŞHİS
Yeni Zelanda’da bir otelde yöneticilik yaparken tanı aldım. Türkiye’ye döndüm, kemoterapiye başladım ve 2011’de ameliyat oldum. Sol mememi aldılar. Kemoterapi, radyoterapi derken 2011’in ortalarında normal hayatıma döndüm. Yeni Zelanda’ya dönmek istedim ama olmadı.
2012’nin sonlarında, 6 ayda bir gittiğim kontrolde sağ memede bir kitle görüldü. En başından onkoloğum Deniz Yamaç bana bunun artık sonuna kadar benimle olacağını söylemişti. Başta kafama vura vura bunu kabul ettiğimden ikinciyi duymak kolay olmasa da beni şaşırtmadı. Fakat kabul ettikten sonra yaşadığım her şey ve tüm metastazlar bir oyuna ve şölene dönüşmeye başladı. Her metastazda ‘Bakalım bu bana ne öğretmeye geldi’ diye düşündüm. Sakin durmayı, tevekkülü, elimde olmayan çok şey olduğunu öğrendim. Velhasıl sağ memem için de bir ameliyat geçirdim, o da alındı ve iki memem yerine plastik cerrahiyle karnımdan yağ alınarak meme yapıldı.
2014, BİR YILDA İKİ METASTAZ
Her 6 ayda bir kontrole gidiyordum ve akciğer metastazını öğrendim. “Hemen parçayı alacağız” dediler ve 4 gün sonrasına ameliyat randevusu verdiler. “İşlerim var, ben ancak 2 hafta sonrasında gelebilirim” dedim. Derin bir sessizlik oldu. Hastalarla ilgili bir kitapçık hazırlıyordum, bitirmeden karga tulumba ameliyata girmek istemedim. O sürede dayanıklılık gücümü arttırdım. 2 hafta sonra o kadar güzel girdim çıktım ki ameliyata... Bu benim kendimce bulduğum bir baş etme yöntemi aslında. Yine aynı yılın sonlarında doğru akciğerden bir kemoterapi daha görmek zorunda kaldım, bu da dördüncü karşılaşmam olmuştu.
Bu süreçte insanlarla konuşarak iyileştiğimi fark ettim ve dernek kurma fikri oluştu. Her metastik meme kanseri gibi bir süre “Ah nasılsa seneye öleceğim, şunu da yapayım, bunu da yapayım” diye yaşadım. Sonra baktım aylar geçiyor, ben ölmüyorum. Bu işi bir ciddiyete bağlayalım diyerek derneği kurdum. Çok sıkı eğitimler aldım ve sonra gönüllüler yetiştirdim. Türkiye’de ve Avrupa’daki ilk metastik meme kanseri derneğini kurmuş oldum: Metamazon. Hasta ve hasta yakınlarına psikolojik ve sosyal destek veriyoruz. Birçok şehirde kütüphaneler kurduk ve kanserden vefat eden kişilerin isimlerini oralara verdik. Yıllar içinde fiziksel aktiviteler ağırlık kazandı. Kürek çekmek metastik meme kanseri sonrası oluşan fil hastalığına iyi geldiğinden hasta ve hasta yakınlarından oluşan bir kürek takımı kurduk. Yurtdışında yarışlara katıldık. Bir arada olmanın gücü hepimize çok iyi geldi. Ben yerimden kalkamam diyen birçok kadının dans ettiğini, zıpladığını gözlerimle gördüm.
Kontrol zamanı geldi çattı. Kontrollere gitmek hiç kolay değil. Bir şey çıkacak mı diye geriliyor insan ama ‘E, varsa başında yakalayalım, mücadeleyi bırakma Canan’ dedim. Kemik metastazını da bu şekilde öğrendim ve radyoterapi aldım. Mücadeleyi bırakmak, insanın kendini öldürmesi demek çünkü. Sürünsem bile etrafım benden hiçbir şekilde şikâyet duymamıştır. Çünkü duymak istemiyorum kendimi.
2017, EN SON AİLEM ÖĞRENİYOR
Faal bir şekilde dernekle uğraşırken bir yandan tedaviye devam ediyordum. Zaten bana göre yarına dair umudunuz varsa hayatta kalıyorsunuz. Bir kontrolümde yeniden kemik metastazı olduğunu öğrendim. Işın tedavisi gördüm, o sırada kemiğim kırıldı ve bir süre komando gibi çelik yelekle dolandım. Ne bunu, ne bundan öncekileri aileme netleşmeden söylemedim. Ameliyatımdan 3-4 gün önce söylediğim bile oldu. Bu da çok doğru değil. Ablam doktor, annem, babam ve ben birlikte bu işlerin üstesinden geldik. Ve her defasında ne çok sevenim olduğunu gördüm.
2018, YENİDEN AKCİĞER...
Bir yıl sonra yeniden akciğer metastazı oldu. Her seferinde içinden daha güçlü çıktım. Hiç başıma gelenin üstünde durmadan, “Işın mı, hadi verin. Yapacak işlerim var” deyip geçtim.
2019, HAYATIM ŞAHANE!
Metastaz dediğimiz başka bir organa sıçraması, kan yolu veya lenf yoluyla ilerliyorlar. 2019’a kadar tüm metastazlar öyle oldu. Sadece rahim ve beyin tümörü lenflerle taşınmamış, nasıl gittiği bilinmiyor. Bunların hepsi tek tümör, bedende kafasına göre dolaşıyor. O yüzden aslında ilaç kolaylığımız var, tek tip ilaç hepsine yarıyor. Rahim ve yumurtalıkta da büyükçe bir ameliyat oldum, akabinde hızla toparladım... Canavar gibiyim, Kaş’a yerleştim, derneği uzaktan yönetiyorum, bir otelde iş de buldum, hayatım şahane!
2021, ARTIK VAZGEÇTİM DERKEN
Ve kafatası metastazı! Rutin kontrollerim için Ankara’ya geldim. Kafamda bir ağrı var. Görüntülemeler filan derken beni paldır küldür hastaneye yatırdılar. Beyin duvarında takılı kalmış tümör. Bütün beyne ışın aldım önce. Sonra küçülmediği ortaya çıktı. Komisyona girdi raporum, çoğunluk doktor 2 ay daha bekleyelim derken, bir doktor “Hayır, şu an alınması lazım” dedi. Ben yine döndüm uçurumun kenarından. Sonra “Artık tamam, vazgeçtim, buraya kadar” dedim. Babam “Sen bilirsin Canan ama bugüne kadar çok güzel bir mücadeleyle geldin. Mücadeleyle git bu dünyadan” dedi. Gücümü kazanıp “Beyin var mıymış, bir bak hoca” demeye başladım. Ameliyattan çıktım. Normalde yoğun bakımdan odaya sedyeyle çıkılır, ben tekerlekli sandalyeyle geçtim. Kimse inanamadı... Bu da bana çok büyük moral oldu ve hayat geri geldi.
İÇİM MUTLU ŞU ANDA
Şimdi iyiyim, kemoterapilere başladım. Bir şekilde baş ediyorum. Yeniden araba kullanmaya başladım, çok büyük bir motivasyon benim için. İçim mutlu şu anda! Nietzsche’ye sormuşlar “Bir hayatın daha olsa böyle mi yaşamak isterdin” diye. “Aynı hayatı yaşamak isterdim” demiş. Ben de bir şansım daha olsa yine bu hayatımı isterdim. Bir ay sonra ölecek dahi olsam, çok samimi söylüyorum, iyi ki kanser olmuşum. Bu hayat çok güzeldi, çok şey öğrendim. Öğrenmeye de devam edeceğim. Öğrenemeyenler için de belki bir kırıntı bırakırım diye çabalayacağım...