Güncelleme Tarihi:
Artık şehrin neresinden bakarsınız bakın görülebiliyor. Aslında yapılış amacı telekomünikasyon. Çamlıca Tepesi’ndeki eski yayın kulelerini temizleyip tek çatı altında birleştirmek için inşa ediliyor. Böylece hem bu antenlerin yaydığı radyasyonu şehirden uzak bir yüksekliğe taşımak hem de kule gecekondulaşmasının önüne geçmek hedefleniyor.
Yerli-yabancı ziyaretçilere açık olacak
Ama bittiğinde kulenin İstanbullulara tek faydası bu olmayacak. Yayın antenlerinin dışında kalan belirli katlarda halka açık alanlar oluşturuluyor ve bu seyir teraslarında ve restoranlarda yerli ve yabancı ziyaretçiler kent manzarasının keyfini sürebilecek. 220 metre rakımdaki kulenin yüksekliği itibariyle gördüğü alan, açık havada Karadeniz’den başlıyor, Bursa Uludağ’a kadar uzanıyor.
369 METRE YÜKSEKLİK
2 RESTORAN, 2 GÖZLEM KATI
220 RAKIM
368 MİLYON LİRALIK YATIRIM
Dışarıda konser, içeride sergi
- Giriş alanında bir fuaye ve biletleme istasyonları
- Sergi alanı, medyatek alanı, hediyelik eşya bölümü
- Amfi kısmında etkinlikler, gösteriler, konserler...
ASIL MESELE DEPREM DEĞİL, RÜZGÂR
PROJENİN MİMARI MELİKE ALTINIŞIK
Mimarisi niye bu kadar fütüristik tasarımlı?
İçinde bulunduğunuz çağda birçok şeyde gelişim sağlandı. Otomotivden tutun sağlık kurumlarına kadar. Projeye fütüristik denmesinin sebebi, teknolojinin en ileri yöntemlerini kullanmak istememiz.
Bu koca bina depreme ne kadar dayanıklı?
Tüm dünyada yapıları depreme dayanıklı olarak tasarlarsınız. Ama deprem bu yapıda ikinci sırada yer aldı. Bu yapının önce rüzgâra dayanıklı olması gerekiyordu. Öyle bir rüzgâr kuvveti var, düşünün... Yaparken üç farklı onaydan ve testten geçti. Bin yılda bir karşılaşılan çok olağandışı bir deprem koşuluna göre sağlam bir şekilde tasarlandı. Hatta Allah korusun, bir şey olsa birçok şey yıkılacak ama bu yapı sağlam kalacak. Çok uzun süre var olabilecek bir bina.
İstanbul silüetinde baskın bir görüntüsü olduğuna dair eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu İstanbul’dan da bağımsız, yüksek olan her yapı için yapılabilen bir eleştiri aslında. Asya’dan Avrupa’ya bakmakla Avrupa’dan Asya’ya bakmak da çok farklı. Avrupa Yakası’nda kentin büyümesi ve yüksek yapılarla oradan buraya baktığınızda bambaşka bir şeyle karşılaşıyorsunuz. Bu kule Maslak’ta olsaydı bu kadar göze batmazdı. Bulunduğu coğrafyayla ilgili.
Çok uzun süre var olacak diyorsunuz. 100 yıl sonra bu bina ne için kullanılacak?
En az bir 30 yıl görevini görür bu proje. Ama ileride belki yayıncılık bu şekilde olmayacak. Biz robotlar ve robot teknolojileriyle çok ilgiliyiz. Yayıncılık yapılıyor olacak ama oldu da dijital dünya çöktü... O zaman ülke savunmasına yönelik radyo yayını yapılabiliyor olacak. Güzel kısmıysa drone’lar gelişiyor ve havacılıkta da kullanılıyor. 2100’de olduğunuzu düşünün; burayı dikey bir drone havacılık üssü olarak kullanabilirsiniz.
MAA’nın kurucusu Melike Altınışık projede 25’ten fazla firmanın çalıştığını söylüyor.