Güncelleme Tarihi:
İran, Ermenistan, Azerbaycan, Macaristan, Romanya gibi ülkelere otobüslerin kalktığı bu gar ve civarında Rus, Arap, Uygur, Azeri... Ne mutfağı ararsanız var. Hele size bir Gürcü lokantası öğreteceğim ki böylesini değme şehir kurtları bilmez. Küçük bir arkadaş grubu, yıllardır bir oyun oynuyoruz: Şehir kurdu. Sırası gelen, diğerlerini hiç bilmedikleri ve çok şaşıracakları bir yere götürmek zorunda. Ne kadar ilginç ve “yok artık” dedirtecek bir yer bulursanız, o kadar havanız oluyor grupta. Bu ekiple sabahın yedisinde pavyona gitmişliğimiz de var, dalgıçlarla akşam ava çıkıp balık yemişliğimiz de. Ama geçen hafta öyle bir yer keşfettim ki birkaç ay üstüne zor çıkarlar: Aksaray’da / şehrin en keşmekeş terminallerinden birinde / kadın garsonların çalıştığı / ev yapımı votka ve domuz servis eden / isimsiz bir Gürcü lokantası... Gelin önce size anlatayım.
Kimse Türkçe konuşmuyor
Elektrikli fırın 19 dolar; saç tıraşı 4, minder 3 lira... Onlarca farklı dilde mal alan, mal taşıyan, mal yükleyen insanlar... Azeri bir şoför, ‘yahşi Türkçesiyle’ yola babasının tarlası muamelesi yapan kadınlara çekilsinler diye bağırıyor. Ama boyları kadar pazar arabalarını çekiştiren Romenler, kendilerine bağrıldığının bile farkında değil. Burada galiba bir tek bilet satan çığırtkanlar Türkçe biliyor ama onlar da kullanmıyor. Tam bir cümbüş: Herkes aldığı malları kargo kamyonlarına yüklemek ve bir an önce memleketine gidip satmak derdinde. Aksaray’da eski İSKİ binasının hemen arkasındaki Emniyet Terminali; her gün İran, Ermenistan, Rusya, Macaristan, Romanya gibi ülkelere ucuza yolcu taşıyan yüzlerce otobüse ev sahipliği yapıyor.
Öğle vakti ev yapımı votka
Gel zaman git zaman, terminal ve ona çıkan sokaklarda bu farklı milletlerin lokantaları açılmış. Bunların belki de en ilginci, isimsiz bir Gürcü lokantası. Gürcistan’a yolcu taşıyan Beka Tur’un üst katında. Salaş mı salaş ama temiz. Ahşap merdiveninden çıkınca otogarın keşmekeşine tepeden bakan bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Müşterilerin hemen hepsi Gürcü, masalarda lezzetleri dünyaca ünlü Gürcü yemekleri...
Garsonumuz bir hanım: Meziya, dört yıldır Türkiye’de olduğu için çat pat Türkçe konuşuyor. Fotoğrafçı arkadaşım Emre’yle paylaşmak üzere bütün yemeklerden birer porsiyon istiyoruz. “Votka ister misiniz?” diye soruyor öğlen öğlen... “Ev yapımı” diye ısrar edince “Tamam, getir” diyoruz. İki kişi olmamıza rağmen getirip 50’lik şişeyi de koyuyor önümüze.
Ben bu kelimeyi bir yerden...
Gürcüce ve İngilizce mönüde, ilk gözüme çarpan lobiya. Bu, fasulye olmalı. Karadenizli anneannem de fasulyeye ‘lobiya’ derdi. Demek, Gürcüce’yle ortak kelime. Gerisini Meziya anlatıyor: Kuşbaşılı olan ‘ostri’. ‘Katleti’ köfte demek. ‘Kaçapuri’ adında, üstüne karışık peynirler koydukları bir pideleri var: Dört peynirli Gürcü pizzası... İsteyen müşteriler için domuz da servis ediyorlar: Şaşlık, sosis, ızgara... Ama asıl numara, lokantanın fiyatlarının ucuzluğunda. Yedi tabak yemek ve yarım okka ev yapımı votka için toplam 87 lira. Bizim çocukların buraya dibi düşecek. Hele de armutlu Gürcü gazozuna...Lobiya mı? O kadar da uzun boylu değil: Tabii ki anneanneminki daha lezzetli.
BUNLAR DA VAR
“Samsi ustası aranıyor”, “Lahman ustası aranıyor”... Terminal ve ona çıkan sokaklarda adını sanını bilmediğimiz dünya lezzetlerinin ustaları aranıyor.
RUS MUTFAĞI İÇİN: SONUÇKA EV YEMEKLERİ
Anjelika Jolie’nin böreği
En sevilen yemeği: Rusların beyaz ekler pastası ve pure skolleta denilen patatesli börek.
Porsiyonu: 10 lira.
Bonus: Kısa sarı saçlarından dolayı civardakilerin Anjelika Jolie dedikleri sahibesinin güler yüzü.
Nasıl bulurum: (0212) 587 21 49
ARAP MUTFAĞI İÇİN: BIG KAİAS
300 gramlık kebap
En sevilen yemeği: İçinde 300 gram et olan Halep Kebabı.
Porsiyonu: 20 lira.
Bonus: Arapça kanalları izleme imkânı.
Nasıl bulurum: (0212) 585 13 20
UYGUR MUTFAĞI İÇİN: HUZUR LOKANTASI
20’şer metre arayla
En sevilen yemeği: Polo. Bir çeşit etli ve havuçlu pilav.
Porsiyonu: 10 lira.
Bonus: 20’şer metre arayla Anayurt ve Yüksel adında iki Uygur lokantası daha var.
Nasıl bulurum: (0212) 589 89 02