Güncelleme Tarihi:
26 Eylül Çarşamba günü, Zorlu PSM’nin meydan fuayesi buram buram kahve kokacak. Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği tarafından organize edilen ‘Bi Kahve Molası’ adlı tadım ve alışveriş etkinliğinde, hem kahve ikramları yapılacak hem de 70’e yakın markadan alışveriş yapma imkânı olacak. Bu etkinlik, Türk kahvesinin geleneksel ve manevi mirasımız olan değerlerinin gelecek nesillere de aktarılması amacıyla düzenleniyor. Bu vesileyle Türk tarihi ve kültürünün yaygınlaşmasını kendine misyon edinmiş isimlerden seyyah Saffet Emre Tonguç, ‘Kahve-Topraktan Fincana’ kitabının yazarı Cenk Girginol ve gastronomi yazarı Osman Serim’le söyleşiler de yapılacak. Etkinlik öncesi, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Merve Gürsel ve derneğin kurucularından Osman Serim’le konuştuk.
Merve Gürsel
Türk kahvesi kültürünü yaşayan bir değer haline getirmek istiyoruz
“Türkiye’de insanlar bir yılda kişi başı 3.3 kilo çay tüketiyor. Son senelerdeki artışa rağmen kahve tüketimimiz ise bir kilonun altında kalıyor. Bu oran, Yunanistan’da tam altı kiloya çıkıyor. Bizde kahve tüketiminin önemli bir yüzdesi Türk kahvesi. Biz dernek olarak, ulusal ve uluslararası bilinirlik yaratmanın yanı sıra bilimsel standartlar ve literatür oluşturup Türk kahvesi kültürünü yaşayan bir değer haline getirmek istiyoruz. Türk kahvesini üreten ve satan kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak ve Türk kahvesinin tüketici sayısının artması da diğer hedeflerimiz. 2004-2010 yılları arasında profesyonel mekânlarda yapım güçlüğü nedeniyle Tük kahvesi neredeyse ortadan kalkmıştı. Bunun yerine İtalyan usulü Espresso türü kahveler yaygınlaştı.
Bu yıllarda derneğimiz kahve kültürünün yeniden fark edilmesine önemli katkılar yaptı. UNESCO’nun Somut Olmayan Kültür Varlıkları listesine 2013 yılında Türk kahvesini alması bunlardan biri... Elektrikli cezve ve makinelerin rolünü de unutmayalım. Bu makineler Türk kahvesinin dünyaya yayılmasına önemli bir katkı sağladı, Türk kahvesinin yeniden popüler hale gelmesinde önemli bir rol üstlendi.”
Osman Serim
40’a yakın kahve temalı türkümüz var
“Türk kahvesi Osmanlı dönemi boyunca Yemen’den gelmiş ama şu an neredeyse tamamı Brezilya’nın Rio-Minas bölgesinden geliyor. Genç kahve uzmanlarımız dünyanın diğer bölgelerinden gelen ‘asil’ çekirdeklerle denemeler yapıyor. Önümüzdeki dönemde Türk kahvesinin dünyanın her yerinden gelen kahvelerle yapılacağına şahit olacağız. Kahve eski Osmanlı coğrafyasında önemli ve popüler bir kültür varlığıydı. Bugün de popüler kültürümüzün yani halka mal olmuş kültürümüzün çok önemli bir parçası... Geleneksel kız isteme, dargın barıştırma, fal baktırma gibi yüzyıllardır süren toplumsal alışkanlıklarımızda önemli bir rol üstleniyor. Derneğimizin yaptığı bir araştırmada Türkiye’nin her köşesinde söylenen 40’a yakın kahve temalı türkü olduğu ortaya çıktı. Kahvenin nasıl saklanacağı ve bol köpüklü olması için ne yapılması gerektiği çok sorulur. Bir püf noktası var: Kahve açıldıktan sonra mutlaka serin ve kapalı kutuda saklamak gerekiyor. Kahve alımlarımızı, taze taze, az miktarlarda yapmak da önemli. Kahvenizi kısık ateşte pişirerek iki veya üç taşım kaynatırsanız bol köpüklü bir kahve elde edersiniz.”
‘Bi Kahve Molası’ adlı tadım ve alışveriş etkinliği, 26 Eylül’de,
Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi Meydan Fuaye’de, 10.00-20.00 saatleri arasında gerçekleşecek.