Güncelleme Tarihi:
Fatih Sultan Mehmet, Venedik Cumhuriyeti hakimiyetindeki Eğriboz Yarımadası’nı kuşatması sırasında Anna adında Venedikli bir kadına âşık olur.
Kendisini Midilli Adası asili Umberto olarak tanıtır Fatih Sultan Mehmet. Gerçek kimliğini bilmeden Sultan’a âşık olan Anna, babasına ve memleketine olan sadakatiyle Fatih Sultan Mehmet’e olan aşkı arasında bir seçim yapmak zorunda kalır. İtalyan opera dehası Gioachino Rossini’nin 28 yaşında bestelediği ‘II. Mehmet Operası’ (Maometto II) Türklerle ilgili operaların en önemlilerinden biri. Öyle ki “Giuseppe Verdi’nin ‘Aida’sı neyse Rossini’nin ‘II. Mehmet Operası’ da en az o kadar önemlidir” diyor İstanbul Devlet Opera ve Balesi Başrejisörü Caner Akın.
AKM, Fatih Sultan Mehmet’in savaş ve aşk destanını konu alan İtalyan opera bestecisi Rossini’nin ‘II. Mehmet Operası’na dev bir prodüksiyonla ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Nadiren sahnelenen bu başyapıt, 3 Kasım 1990 yılında Atatürk Kültür Merkezi’nde Türkçe sahnelenmişti. Şimdi ilk kez orijinal dilinde, İtalyanca olarak 24 Şubat Cumartesi saat 20.00’de prömiyer yapacak. Eser henüz perdelerini açmamışken Hürriyet Hafta Sonu ekibi olarak sahne arkasına girdik ve provaları yakından takip ettik.
Sahneye atla çıkacak
Son teknoloji sahne mekaniğine ve sistemlerine sahip ana sahne ‘II. Mehmet Operası’na özel üç ayrı sahneye dönüştürüldü. Temsil esnasında sahnelerin yer değiştirmesini seyirci görebilecek. Fatih Sultan Mehmet sahnede seyircinin karşısına özel eğitimli gerçek bir atla çıkacak. 2 perdelik eserde II. Mehmet rolünde Burak Bilgili, Doğukan Özkan; Anna rolünde Dilruba Bilgi, Gülbin Günay; Calbo rolünde Barbora Hitay, Asude Karayavuz, Esen Demirci; Paolo Erisso rolünde Mert Süngü, Ufuk Toker; Condulmiero rolünde Berk Dalkılıç, Yoel Keşap; Selim rolündeyse Hazal Ata, Anıl Önder dönüşümlü olarak rol alıyorlar.
Her ne kadar provalar sırasında operanın pek çok kısmını duyma şansı elde etsem de bunca emeğin olduğu bu büyük prodüksiyonu sahnede izlemek için sabırsızlanıyorum.
Dev esere dev kadro
◊ İstanbul Devlet Opera ve Balesi orkestrası 75 kişiden oluşuyor.
◊ İstanbul Devlet Opera ve Balesi korosu 95 kişi.
◊ Sahne arkasında 230 kişi çalışıyor.
◊ Figüran sayısı 25.
◊ Gece gündüz çalışılan atölyelerde 300 kostüm dikildi.
◊ Kostümler için 3 bin metre kumaş kullanıldı.
◊ 200 ayakkabı, 250 şapka, taç ve başlık üretildi.
◊ Eser 4 ay süren süren çalışmanın sonunda prömiyer için gün sayıyor.
◊ Sahnede kullanılan perde için eni 140 cm olan 25 metre kumaş kullanıldı.
◊ Tek bir sahne fonu için 5 kova boya kullanıldı.
Fatih’in mezarını ziyaret edecek
‘II. Mehmet Operası’ için AKM’nin tüm imkânları seferber edilmiş... Herkes arı gibi çalışıyor. Bu eserin hakkıyla sahnelenebilmesi için dünyaca ünlü İtalyan orkestra şefi Alessandro De Marchi ve İtalyan rejisör Renato Bonajuto İstanbul’a davet edilmiş. Orkestra provalarına ayrılmış çalışma salonlarının birinde Alessandro De Marchi, İstanbul Devlet Opera ve Balesi orkestrasını çalıştırırken, Renato Bonajuto ise ‘Yan Sahne’de piyano eşlikçisi ve opera sanatçılarıyla eserin okuma provalarını yapıyor. Bu Alessandro De Marchi’nin ilk İstanbul ziyareti. ‘II. Mehmet Operası ‘için “Doğru eser, İstanbul’da başka ne
yönetebilirdim ki! AKM çok güzel bir tiyatro, burada olmaktan çok mutluyum” diyor. Ünlü rejisör Renato Bonajuto ise üçüncü kez İstanbul’da. Eserle ilgili konuşurken İtalyan besteci Rossini’nin Fatih Sultan Mehmet’i çok iyi tanıdığına değiniyor: “Fatih Sultan Mehmet’in kim olduğunu çok iyi biliyordu Rossini. Şiir sevdiğini, çok dil konuştuğunu ve çok iyi bir eğitim aldığını biliyordu. İtalyanları bozguna uğratmasına rağmen Fatih Sultan Mehmet’i bu operada çok asil ve sempatik bir şekilde öne çıkarıyor.” İtalyan rejisör sohbet sırasında prömiyer öncesi Fatih Sultan Mehmet’in mezarını ziyaret edeceğini de söylüyor.
Terzihaneler çokrenkli
AKM’de ilk durağımız terzi atölyeleri... Usta eller bir yandan dikiş dikip bir yandan ütüyü basarak kostümleri genel provaya yetiştirmeye çalışıyor. Osmanlı kostümlerinin birçoğu hazırlanmış bile. Korodan figüran ve dansçılara kadar kalabalık sahne ekibine özel 300 kostüm hazırlanıyor. Kostüm kreatörü Gizem Betil kostümlerin sade, simgesel ve eserin romantizmini öne çıkaran şekilde tasarlandığını söylüyor. Erkek terzihane-kadın terzihane, kundura, şapka, peruka, makyaj bölümleri ayrı ayrı çalışmalarını yürütüyor. Yapıştırıcı kokusuyla bizi karşılayan şapka bölümü, en renkli bölüm. Etraf oyuna özel hazırlanmış miğfer ve şapkalarla dolu.
Bir opera sahnesi kolay oluşmuyor
AKM’nin sahne arkası koridorlarını geride bırakıp dekorların yapıldığı kısıma geçtiğimde dikkatimi geniş bir atölye çekiyor. İçeri girdiğimde yeri boyadığını sandığım sahne ressamı Aytaç Armağan’ın dolunay manzarası resmi çizdiğini fark edince adeta büyüleniyorum. 19 yıldır bu işi yapan Armağan’ın usta çizgileri, metrelerce kumaş üzerinde çalıştığı gece gökyüzü manzarasını sanki gerçeğe taşıyor. Dört kişilik ekip, opera ve bale eserlerinde sahnelerdeki fon ve dekorları resmetmekle görevli. Sahne ressamlarıyla ilgili haber yapma fikrini aklımın bir köşesine yazıp dekor kısmındaki plastik heykel atölyesine geçiyorum. İçeri adım atar atmaz beni ilk olarak heykeltıraş Ahmet Yörük’ün beyaz köpük malzemeden ince bir bıçakla kazıyarak yaptığı 3 metre boyundaki Antik Yunan’dan kalma gibi görünen asker heykeli karşılıyor. Ardından yan atölyede askerlerin kılıçlarının marangozhanede, el emeğiyle nasıl tek tek yapıldığına şahit oluyorum. Bir diğer bölümde esere özel hazırlanan metrelerce kumaş perde dikiliyor. Sahne arkası ve teknik ekipte çalışan herkes işini çok seviyor, tüm ekip ‘II. Mehmet Operası’nın prömiyerine heyecanla elindeki işi yetiştirmeye çalışıyor. Dekor tasarımlarında
Zeki Sarayoğlu’nun imzası var. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Başrejisörü Caner Akın AKM’nin sahne üstü teknik imkânlarının çok fazla olduğunun altını çizip temel görevlerinin seyirciye bunları sunmak olduğunu söylüyor ve “Bizim işimiz sadece opera değil, yaptığımız iş bütün sanat dallarını kapsıyor. Yani görsellikten duymaya, hissetmeye kadar her türlü duyguyu yakalamamız gerekiyor. O yüzden AKM’nin sahnesi çok büyük kolaylık sağlıyor. Hem ışık hem teknik olarak çok enteresan bir proje olacak” diyor.