‘Bu artık milyar dolarların konuşulduğu bir ekosistem’
Güncelleme Tarihi:
E-spor günden güne yaygınlaşıyor. Köklü spor kulüpleri e-sporu branş haline getiriyor, ülkemizde oynayan kitle 40 milyona yaklaştı. Gençler de bu alanda kariyer yapmak istiyorlar. Türkiye E-Spor Federasyonu Başkanı Alper Afşin Özdemir’le bir araya geldik. E-sporun gelişiminden ve ekonomisinden bahsettik.
Türkiye E-Spor Federasyonu Başkanı Alper Afşin Özdemir’le Ataşehir’deki Papara SuperMassive Gamer Hub’da buluşuyoruz. Mekân geçmişin internet kafelerinin gelişmiş hali gibi... Türkiye E-Spor Federasyonu Türkiye Kupası (TESFED) finalleri burada düzenlenmişti. Birkaç yıl öncesine kadar spor olup olmadığı tartışılan elektronik sporun (e-spor) ekonomisi gün geçtikçe büyüyor. Kulüpler bu alana yatırım yapıyor ve oyun dünyası gelişiyor. Geçen yıl aralık ayında Global Espor Federasyonu’nun yönetim kuruluna da seçilen Özdemir’le e-spordaki yenilikleri konuştuk: “Dünyada e-sporun spor olarak kabul edildiği ilk ülkelerden biriyiz.”
◊ Türkiye E-Spor Federasyonu 2018 yılında kuruldu. Bu süreç nasıl ilerledi, biraz bahseder misiniz?
Gençliğimde internet kafeye gider, oyun oynardım. Ama bunun bir mesleğe döndüğünü, profesyonelleştiğini, ayrıca sporun da dijitalleştiğini gördük. 2015 yılında e-spor dünyasında farklı bir şeylerin olduğunu fark ettim. Devletimizde de aynı farkındalık eşzamanlarda başladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı bu konuda çalıştaylar düzenledi. 2018’de aslında öncü ve vizyoner bir adımla federasyon kuruldu.
◊ E-sporun spor olmadığı tartışılıyor...
Dünyada e-sporun spor olarak kabul edildiği ilk ülkelerden biriyiz. Ben bu algıyı artık kırdığımızı düşünüyorum. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe gibi bütün köklü spor kulüplerimiz e-sporu bugün bir branş haline getirdi. Dünyada Manchester United veya Real Madrid gibi örnekler var. Olimpiyat haftasında da e-spor etkinliklerinin düzenlendiğini görüyoruz.
‘Geleceğin yıldızı olabilirler’
◊ Günümüzde 12-16 yaş çok fazla bilgisayar oyunu oynuyor. Aileler ekran başında saatlerce durmalarından şikâyetçi. Profesyonel olunduğunda bu nasıl çözülüyor?
Profesyonel dünyada böyle sıkıntılar yok. Bugün bir takıma baktığınızda kendi diyetisyeni, terapisti, spor hocası, beslenme uzmanı var. Bu problemi biz daha çok e-sporculuğa giden yolda görüyoruz. Gençler film izlerken de ekran başında fazla zaman geçirebiliyor. Hatta bir günde, sevdiği dizinin bütün sezonunu bitirenler var.
◊ Ailelere tavsiyeniz ne olur?
Ben de iki çocuk babasıyım. Onların düzgün bir eğitim almalarına özen gösteriyorum. E-spor artık milyar dolarların konuşulduğu bir ekosistem. Kariyerlerine oyuncu olarak başlayıp sonra yayıncılık, koçluk, menajerlik yapabilirler. Takım sahibi olabilirler. Basketbolcu, voleybolcu, futbolcu olmak istiyorlarsa bence altına e-sporcuyu da ekleyebiliriz. Eğer yetenekleri varsa onları desteklemek gerek. Geleceğin yıldızı olabilirler.
‘YETENEK KEŞFEDEN EKİPLER VAR’
◊ Bu çocuklar nasıl profesyonel olabilir?
Başvuru yöntemleri kulüpten kulübe değişebiliyor. Kulüplerin yetenekli gençleri keşfeden ‘scout’ ekipleri var. Zaten ilgi duyduğunuz branşı oynarken matematiksel verileri görüyorsunuz. Oyunda ne kadar zaman geçirdiniz, hangi seviyeye geldiniz… Oyun tarafından direkt kaydediliyor. Eğer başarılı olursanız profesyonel takımlara geçebiliyorsunuz.
◊ Milli takımlar da var. Peki, kadın sporcular mı yoksa erkek sporcular mı ağırlıkta?
Hem şampiyon arkadaşları hem kamuda takip ettiğimiz gençleri milli takımlara seçebiliyoruz. Bu spora kadınlardan da ilgi duyanlar var tabii ve yetenekliler de... DOTA kadın takımımız başarılı bir örnek mesela.
◊ 4-5 yıl sonra e-sporu nerede görüyorsunuz?
Ülkemizde 40 milyonun üzerinde oyun oynayan bir kitle var. E-spor tarafındaki takipçi sayısının artık 10 milyona yaklaştığını görüyoruz. Bu rakamlar her geçen gün artıyor. Bunu önden sahiplenmemiz gerek. Elbette çocuklar, gençler sağlıklarından ödün vermeyecekler ama bu gerçekliği de yok sayamayız.