Güncelleme Tarihi:
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Sosyoloji Bölümü öğrencisiyim ve sınav zamanı geldi çattı. Vizelere 3 gün kala sınava giriş belgemi basmak için sisteme girdik. Bir de baktık ki ben artık engelsiz biriymişim. Yani dostlar, İÜ’nün beyanına göre ben artık görüyormuşum! Bir kriz başladı. Hemen bir e-posta yazdık fakat dönüş olmadı. Sonra okulun öğrenci bürosuna koştuk ama yerinde yeller esiyordu; meğer taşınmışlar. Elimizden geleni yaptık, onları kör olduğuma ikna edemedik. Sınavlara da giremedim. Neden öğrenci profilimde bir değişiklik yapıldı, hiçbir fikrim yok. ‘Önümüzdeki sınavlara bakalım’ diyerek finalleri bekledim. Söz konusu gün de geldi. Bu defa her şeyi kontrol ettim. Malum, birinin canı sıkılırsa beni ‘görebilen’ biri haline getirebilir. Neyse ki sistemdeki bilgi düzelmişti. Okuyucu ve işaretleyici de atanmıştı.
Sınava yarım saat kala girdik salona. “Şurada bir sandalye var” dedi bir erkek sesi. ‘Şurada’nın bir anlamı yok tabii benim için ama şans eseri bastonum sandalyeye dokundu, oturdum. Sonra bir kadın sesi “Doğuştan mı engellisiniz” diye sordu. ‘Hayda’ dedim içimden. “Evet” dedim sakince. Sonra “Yok muydu bunun tedavisi” diye devam etti.
Sınav başlamak üzereydi. Hiç sormamış olmama rağmen kendi hastalıklarını anlatmaya giriştiler.
‘Var da ben böyle daha çok seviyorum’ diyecektim, tuttum kendimi. “Yok” dedim. Hastalığımın adını merak etti. “Retinitis pigmentosa” cevabını verdim. “Hımmm” yaptı. Anlamadı tabii ki. “Eşiniz de şey mi” diye sordu sonra. Ben de “Ney mi” dedim. “Şey canım…” diye uzattı. “Şey kelimesini neyin yerine kullandığınızı söylerseniz cevaplayabilirim” dedim. Sonunda çıktı bakla ağzından “Görme engelli mi” dedi. ‘Özel hayatıma kadar girdin, bunu mu soramıyorsun’ diye düşündüm ve “Hayır” dedim.
Sonra da hiç sormamış olmama rağmen kendi hastalıklarını anlatmaya giriştiler. Sözleri bitince tek soru sordum “Saat kaç acaba” diye. “Aa, bir dakika kalmış” diyerek nihayet soru kitapçığını açtılar. Üzerini falan dolduralım derken benim 5 dakika gitti. Sorun etmedim. Zaman sıkıntım olmuyor sınavlarda neyse ki. Ardından her şeyimi bilen yardımcı hocalarımla birlikte çıktık sınavdan. O kadar tuttum kendimi ama son dakikada dayanamayıp “Geçmiş olsun, sizin durumunuz sağlık anlamında benden daha zor. Allah kolaylık versin” dedim ve iyi günler diledim...