Güncelleme Tarihi:
Görme engelliler olarak neredeyse her şeyimiz olan beyaz baston, ilk kez 1921’de görme engelli bir Fransızın geçirdiği trafik kazası sonrası ‘görülebilir olmak’ için bastonunu beyaza boyaması sonucu ortaya çıkmış. 1931’de kullanımının resmiyet kazanması da yine ilk kez Fransa’da gerçekleşmiş.
Beyaz baston, motor becerisinin gelişmesine ve yürürken tehlikeleri önceden fark etmemize yarıyor. Sizlerin de bizim kör olduğumuzu anlamanızı sağlıyor. Gözümüz haline gelen bu beyaz çubuk sayesinde yere düşürdüğümüz bir nesneyi bile kolayca bulabiliyoruz. Bazen aramızda sohbet konusu da oluyor. Kimin bastonu ne marka, hangi alaşımdan yapılmış, ne kadar süredir kullanılıyor gibi... Kimimiz bastonuna isim takıyor, kimimiz arabasıymış gibi davranıyor.
Bir de beyaz bastonla özdeşleşmiş bir özel gün var ki, o da iki gün önceydi. O gün ne mi yapılıyor? 15 Ekim Beyaz Baston ve Güvenlik Günü öncesinde STK’larda (sivil toplum kuruluşları) çalışan arkadaşlarımdan mesajlar gelmeye başlıyor. “Şurada toplanıp yürüyüş ve basın açıklaması yapacağız” gibi...
Ben de İstanbul’da birkaç derneğin bir araya gelmesiyle gerçekleşen basın açıklamasına katıldım. Açıklama öncesinde çevredeki insanlara sordum. Bu günü bilen neredeyse bir kişi bile çıkmadı. Ancak yolda giderken böyle bir eyleme rastlarsanız ve merak edip sorarsanız öğreniyorsunuz. Yani biz henüz kutlamaya geçemedik.
UCU MIZRAK GİBİ SİVRİYDİ
Bu bastonu alabilmek için belediyeye birkaç evrak götürmeniz gerekiyor. Her baston alışınızda kör olduğunuzu da kanıtlamalısınız. Ben de ilk bastonumu belediyeden aldım. Ucu mızrak gibi sivriydi. Daha 10’uncu adımımda yerdeki çıkıntıya saplanınca diğer ucu karnıma battı ve canım çok acıdı. Beyaz bastonun kalitelisi ABD, Kanada veya Avrupa’dan gelir. Orada 22 dolara alabileceğiniz bastonu bazı engelli marketlerinde 65 dolara bulursunuz. Yani birinin bastonuna zarar vermenin maliyeti yüksek.
Yurtdışında 15 Ekim günü kutlanırken biz hâlâ bastonun işimize yaraması için çaba harcıyoruz. Önce bastonumuzla güvenle yürüyebileceğimiz kaldırımlara, sonra sağlam bastonlara ve son olarak da hoşgörünüze ihtiyacımız var.