Güncelleme Tarihi:
Muhtaç olma hali, daha kötü hissettiriyor
M.K, 67
Sokağa çıkma yasağını duyunca aklıma ekmekten önce deniz geldi. Uzun zamandır anksiyete tedavisi görüyorum, her gün deniz kıyısına gitmedikçe boğazıma bir el yapışıyor gibi oluyor. İlk vakadan beri evdeyim. Zabıta gün içinde dağıtım yapacakmış. Ama neyi, nereden, nasıl alacak? Bizler her peyniri yiyemeyiz, perhizlerimiz var. Kapıdan nakit para ödeme yapmalıymışız. E karar gece çıktı, para çekmeye vakit olmadı. Buna da müsaade etmiyorlarmış şimdi. Kedilerin maması bitmişti. Başka bir mama vardı, verdik. Yemediler. Kuşlarımızın yemi bitmişti. Denizdi, kedinin, kuşun yemeğiydi derken bizim ekmeğin önemi kalmadı. Bu kararla, bizi korumak mı istediler, tecrit mi ettiler anlamadım. Sokakları, parkları, çay bahçelerini dolduralım demiyorum ama plan program yapmadan böyle bir karar alınmamalıydı. Muhtaç olma hali, bizi daha kötü hissettiriyor. Yasak bir kalksın, ilk işim deniz kıyısına koşup çakıllara oturmak olacak. Uzun uzun denize bakacağım.
Virüsü sanki biz yaygınlaştırmışız gibi bir öfke doğdu
Mücella Yapıcı, 69
Dünya çapında çok ciddi egoist bir felsefe var. Ne yazık ki toplumlar, farklılıklar üzerinden bir araya gelip dayanışacakları halde öfkelerini, dezavantajlı grupların üzerinden kusuyor. “Emekli olanlar çalışmasalar, gençler daha rahat iş bulur” diyorlar ama yüz binlerce 65 yaş üstü insanın emekli maaşlarıyla geçinmesi mümkün değil. 65 yaş üstünün ücretsiz ulaşım kartları iptal edildi, “Bunlar zaten geziyor” dediler, halbuki kamu ulaşımı herkese bedava olmalı. Salgından sonra o kadar çok “Yaşlılar, yaşlılar” dediler ki, virüsü biz yaygınlaştırmışız gibi bir öfke doğdu. 90 yaşında bir kadın bu virüsü yenmiş, altına, “Keşke bir genç yenseydi” yazdılar. Ben de “İlk defa bu kadar yaşamış olduğum için özür dileyesim var. Sanırım bizim ülkemizde 65’i geçmemek gerek” diye tweet attım. Çünkü bana böyle hissettirildi.
Az ilerideki markete kaçak şekilde gidiyorum
Firuzan Büyükakgül, 67
Eşim diyaliz hastası ve haftanın üç günü diyaliz merkezine gidiyor. Sabahları servis alıyor ama dönüşte ben getiriyordum. Yasaktan sonra doktoru bize bir belge verdi. Yolda çevirirlerse göstermek için. Bu belgeyle onu alıp eve getirebiliyorum, bunun dışında çıkmıyorum. Bakkalı arıyorum, onlarda olmayan bir şey lazımsa, nadiren de olsa, az ilerideki markete kaçak şekilde gidiyorum. İnsanlardan uzak duruyorum, parayı uzaktan veriyorum. Eşim rahatsızlığından dolayı bir numaralı risk grubunda, çok dikkat ediyorum. Kendimi övmek gibi olmasın ama dinç hissediyorum. Evde 94 yaşında kayınvalidem var, onunla da ilgileniyorum. Yaşlılara yapılanları gördüm, çok üzüldüm. Ben olsam kendime öyle bir şey yaptırmaz, o çocukları terslerdim. O çocuklardan şikayetçi olmaları lazımdı, yanlış bir karar aldılar.
Evde kalmayı kafama takmıyorum
Ülkü Ünal, 71
65-70 yaş denince elden ayaktan düşmüş gibi düşünebilirsiniz ama ben kendi işimi kendim yaparım, zaten yalnız yaşıyorum. Evde sıkılmıyorum, yapacak öyle çok iş var ki. Bugün dolapları arındıracağım mesela. Karşı komşumun çocukları “Bir şey istiyor musunuz” diye soruyor, mutlu oluyorum. Evde kalmayı kafama takmıyorum, “Ayy, bu iş bitmeyecek” diye düşünmüyorum. Böyle düşünürseniz hayatta hiçbir şey yapamazsınız. İç açıcı şeyler okuyorum. Bugünlerde elimde ‘Dünyasızlar’ ve ‘Bir Ömür Nasıl Yaşanır’ kitapları var. Yasak bitince, ilk iş, çok sevdiğim Beşiktaş’ta yürüyüşe çıkacağım.
“Beyimi alın, beni eve bırakın” dedim
Aynur Altuniğne, 81
Ben ve eşim, insanlara “Şunu getir, bunu götür” diyecek insanlar değiliz. Geçen pazartesi, bankaya gitmemiz gerekti. Bankanın önündeyken jandarmalar geldi. Yorulmuştum, merdivenlerde bekliyordum. Çok efendi çocuklardı, beni içeri aldılar. İşimizi hallettik ama ben telaşlandım. “Acaba karakola mı götürecekler” diye düşündüm. Akyarlar köyünde oturuyoruz, burada çok fazla kediye bakıyorum, onlara mama ve ilaç alıyorum. “Oğlum, karakola götürüyorsanız beyimi alın. Beni eve bırakın, kedilerim yemek bekler” dedim (Gülüyor). Bize bir numara bıraktılar, “İhtiyaç halinde arayın” dediler. Duygulandım. Ağlayacağım geldi.
Süleyman Sile, 72
Bizim ihtiyaçlarımız sadece tuvalet kâğıdı veya yiyecek değil. Bankaya gitmemiz, fatura yatırmamız lazım. Çandarlı’da kışın hayat hepten duruyor. Kime güveneyim de “Al bu kartı, maaşımı çek” diyeyim? Hanıma ilaç almam gerekiyor, aile hekimini mi arayacağım, söyler misiniz? Kömürüm bitti, nasıl gidip alacağım? Yine de virüsle ilgili çok fazla düşünmek istemiyorum. Önemsemiyor değilim, önemsiyorum ama yapacak bir şey yok. Kurallara uyuyorum. En azından haftada bir gün izin versinler, gıda ihtiyaçlarınızı yapalım. Öyle ısmarlama olmuyor. Nasıl bir şey alacağımızı bilemezler ki.
Bakkala gitmenin ne kadar mutluluk verdiğini anladım
C.S, 68
Aniden sokağa çıkma yasağı gelince kendimi çok kısıtlanmış hissettim. “Bir daha sokağa çıkamayacak mıyım, gittiğim yerleri bir daha göremeyecek miyim” korkusu sardı. 10 gündür evdeyim. Bir bankamatiğe gitmenin, bakkala gitmemenin bile ne kadar değerli ve mutluluk verici olduğunu kavradım. Özgürce caddelerde dolaşmak, güzel bir yerde yemek ve sinemaya gitmek istiyorum.
Meral Kara, 70
Salgından önce sokağa pek çıkmayan bir insandım ama şimdi “Kızıma mı gitsek” ne yapsak diye düşünüyorum, aklım hep dışarı çıkmakta. Torunlarımı çok özlüyorum ama bizler daha dirençsiziz, evde kalmak, kimseyle görüşmemek zorundayız.
Sokağa çıkma yasağı bizi hedef göstermiş oldu
İsmail Coşkunarda, 70
Yaşlılarla dalga geçilen videoları, gördüm, onların yerinde ben olsaydım, o gençlere yaptıklarının yanlış olduğunu izah ederdim. Sokağa çıkma yasağı, bizi biraz hedef göstermiş oldu ama bu virüsü gençler de birbirine bulaştırabiliyor; futbolcular da görüldü.
Bu durum ne kadar sürecek, bunu bilmemek beni sıkıyor
Gülfer Tosçalı, 86
Sokağa çıkma yasağına kadar yalnız yaşıyordum çünkü özgürlüğüme düşkünüm. Bu salgın hastalık başlayınca kızım şimdilik yanıma geldi, alışverişimi o ve oğlum gelerek yapıyor. Beş yıl önce beyin kanaması geçirdim, çocuklarım dışarı yalnız çıkmamı istemiyordu ama bazen ekmek ve gazete almak için kaçamak yapıyordum. Şimdi bunların hiçbirini yapamıyorum. Bu durum ne kadar sürecek, bunu bilmemek beni sıkıyor. Evim, giriş katta, küçük de bir bahçesi var. Apartmana giren çıkanla konuşuyorum ama işitme sorunum var, çok da duyamıyorum.