‘Bizi korkutan köpekbalıkları değil insanlar’

Güncelleme Tarihi:

‘Bizi korkutan köpekbalıkları değil insanlar’
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2022 07:00

Yeni kitabı için Serbest Dalış Şampiyonu Şahika Ercümen’le birlikte köpekbalıklarıyla dolu sularda çekim yapan Ayşegül Dinçkök: “Bize en çok korkup korkmadığımız soruluyor. Hayır! Ortamlarına saygıyla girdiğimizde köpekbalıkları bizi hoş karşıladı.”

Haberin Devamı

Ayşegül Dinçkök, yeni fotoğraf kitabı ‘Deep Passion’ için serbest dalış şampiyonu Şahika Ercümen’le sualtına indi ve köpekbalıklarıyla dolu sularda yüzdü. Fotoğraf çekimleri; Florida, Meksika, Bahamalar ve Endonezya’da gerçekleştirilen kitabın ilk bölümü ‘Misunderstood’ (Yanılgı) kadınlar ve köpekbalıklarının yaşamdaki benzerliklerini vurgularken, ikinci bölüm ‘Rebirth’ (Uyanış) temiz ve barış içindeki bir dünyada tüm canlıların ortak bir yaşam özlemini gözler önüne seriyor. Ayşegül Dinçkök ve Şahika Ercümen kitapta, birbirlerine kayıtsız güvenen iki kadının suyun 30 metre altındaki dayanışmasını ve köpekbalıklarıyla uyum içinde var olabileceklerini gözler önüne seriyor. Biri tüplü, diğeri serbest dalan iki kadın aslında doğru bir şekilde yaklaşıldığında her canlının birlikte yaşayabileceğine dikkat çekiyor ve insanları yanlış anlaşılmaların verdiği zarardan dönmeye çağırıyor. Ayşegül Dinçkök ile yeni projesi hakkında konuştuk...

* Bu kitap fikri nasıl oluştu?
‘Deep Passion: Misunderstood/Rebirth’ (Derin Tutku: Yanılgı/Uyanış) ikinci fotoğraf kitabım. 2016’da ‘Derin Tutku Air’ adlı kitabımı yayımlamıştım. Fotoğrafını çektiğim canlıların bundan 50 yıl sonra belki de sadece fotoğraflarda görülebileceği düşüncesi beni kitap oluşturma fikrine götürmüştü. Aradan geçen yıllarda maalesef dünyanın dengeleri daha da bozuldu. Şahika da ben de durumun buraya geleceğini adeta hissetmiştik. Fotoğraf sanatçısı dostum Koray Erkaya’nın kitabımın ve sergideki eserlerin oluşumunda emeği çok büyük. Onun bilgi ve tecrübelerinden çok fazla yararlandık.

* Şahika Ercümen’le nasıl bir araya geldiniz?
Sevgili Şahika’yla yollarımız Van’da kesişti. Van Gölü’nde rekor denemesi yapıyordu, kırdı da. Ben de deprem çadırında sergimi açmıştım. O gün bugündür kendisi benim ‘süperim’.

* Köpekbalıkları besin zincirinin en tepesinde, en korkulan varlık. Kadınlarla köpekbalıklarını benzetmişsiniz, sizce benzer yönleri neler?
Köpekbalıkları olmadan okyanuslar yok olmaya mahkûm. Kadınlar olmadan da yeryüzünde hayat devam edemez. Sadece yüzgeç çorbası yapılmak üzere yılda milyonlarca köpekbalığı hunharca katlediliyor. Kadınlara gelince; her gün nasıl şiddete uğrayıp öldürüldüklerini okuyoruz, duyuyoruz. Her iki canlının da değeri anlaşılamıyor.

* Ortak yanları vurgulamak dalışlar esnasında doğan bir fikir miydi?
Fotoğraflar ortaya çıktıkça aradaki benzerlik ve anlaşılamama konularını konuştuk ve sergiye bu ismi koymaya karar verdik. ‘Misunderstood’ adı da buradan doğdu.

Haberin Devamı

‘Bizi korkutan köpekbalıkları değil insanlar’


* Neden sadece İngilizce yayımladınız?
Kitaptaki fotoğraflar ve mesajlar evrensel. Küresel bir sorunu ortaya koymak, bu probleme dikkat çekmek için çok fotoğraflı, az yazılı bir kitap yapmayı düşündüm. Yurtdışında da satılmasını planladığımız için İngilizce olmasına karar verdik ama tabii ki Türkçesi de basılacak.
m Kitapta belirttiğiniz gibi yaşaması her geçen gün daha da zorlaşan bu dünyada, sizce birlikte var olabilmek için insan olarak üzerimize düşenler ne?
Şu anda şiddetin her türlüsü dünyaya hâkim. İnsanlar kızgın. Kızgınlıklarını da başta kadınlar olmak üzere her türlü canlıdan çıkarıyorlar. Biz köpekbalıklarıyla yaşadığımız deneyimden yola çıkarak diyoruz ki insanlar birbirlerine saygı gösterse, anlamaya çalışsa şiddet hayatımızda şimdiki kadar olmaz. Biz bunu suyun onlarca metre altında, herkesin korktuğu köpekbalıklarıyla deneyimledik. Ortamlarına saygıyla girdiğimizde onların bizi kabul ettiklerini gördük.

* Profesyonel dalgıçsınız. Sualtında olmak size ne hissettiriyor? Bu dalışların diğerlerinden farkı neydi?
Sualtı benim için bambaşka bir dünya. Oradayken sadece olduğum yere, rengârenk canlılara odaklanıyorum. Köpekbalıklarıyla dalmaksa bambaşka bir heyecan ve keyifti. Bilenlerin tecrübelerine dayanarak bize verilen tüm tavsiyelere uyduk. Ne Şahika ne de ben köpekbalıklarını rahatsız edecek şekilde davranmadık. Bizi hoş karşıladıkları için de çok mutlu olduk. Kampımızın son günlerinde artık bize oldukça alışmışlardı. Şahika adeta onlarla dans ediyordu. Sevgiyle yaklaştığınızda tüm canlıların uyum içinde yaşayabildiğini ve bu gezegenin hepimizin olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız.

* Çekimler nasıl geçti, neler yaşandı?
‘Misunderstood’ ve ‘Rebirth’ arasında üç yıllık bir zaman dilimi var ve biz bu süreci neyi nasıl yapacağımızı planlayarak geçirdik. İkinci bölümde (Rebirth) daha kalabalık bir ekibimiz vardı. Hayalim Şahika’yı denizkızı kimliğine sokmaktı. Ancak Florida’daki dalışlarda buna izin vermediler. Endonezya’ya giderek Raja Ampat’ta dalışlar yaptık. İstanbul Deniz Müzesi’ndeki sergimde ve ‘Misunderstood’ kısa filminde de orada çektiğimiz görselleri kullandık. Şahika’nın 35 kg’lık denizkızı kostümüyle dalması oldukça güçtü ama o bunu keyifle yaptı. Bahamalar ve Meksika’da yaptığımız çekimler çok daha eğlenceli geçti.

* Nasıl yorumlar aldınız?
Yurtdışında fotoğraflarımı görenler biz iki kadının yalnız başımıza bu dalışları yaptığımıza ve korkmadığımıza inanamıyorlar. Zaten bana da Şahika’ya da en çok sorulan soru: “Korkmadınız mı?” Hayır! Biz suyun altındaki canlılardan ve köpekbalıklarından korkmuyoruz. Bizi asıl korkutan insanlar.

* Kitabın geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne gidecek.
Evet. İzmir Bornova Belediyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından planlanan, 300 kız öğrencinin barınma sorununa çözüm olması hedeflenen ‘imece’ yurdu desteklenecek. Bu sayede kız çocukları için yapılacak bu pojeye destek verebilmekten ayrıca çok mutluyum.

Haberin Devamı

‘Bizi korkutan köpekbalıkları değil insanlar’

Kitap hakkında...

* 450 milyon yıldır evrimler geçirerek bugüne kadar yaşa-yabilen canlı olan köpekbalıkları ilk kez yok olma tehdidi altında. Sadece son 50 yılda insanlar, düzinelerce köpekbalığı türünü yok oluşun eşiğine getirdi. Aynı şekilde kadınlar da erkekler tarafından uygulanan şiddet ve cinayetlere maruz kalıyor. ‘Deep Passion’ (Derin Tutku) kitabının ‘Misunderstood’ (Yanılgı) bölümü köpekbalıkları ve kadınların hikâyesini bu yönleriyle ele alıyor. Kitabın ikinci bölümü ‘Rebirth’te (Uyanış) ise Dinçkök “Biz hâlâ denizkızı masallarına inanıyoruz” diyor.

100’ün üzerinde madalya

* Profesyonel serbest dalgıç, serbest dalış eğitmeni, beslenme ve diyet uzmanı Şahika Ercümen, çocukluğunda yaşadığı astım rahatsızlığı üzerine başladığı su sporlarının birçok dalında dünya çapında başarılar elde etti. 100’ün üzerinde ulusal ve uluslararası madalya kazandı. Aldığı çeşitli özel ödüller ve kupaların yanı sıra ulusal rekorlar ve sekiz tane de resmi dünya rekoru kırdı.

BAKMADAN GEÇME!