Güncelleme Tarihi:
Boş bir zamanda geçersiniz ya bilgisayar başına… İnsan ne yapsam der bazen, Google’ın arama çubuğunda yazma imleci yanıp söner, göz kırpar, ‘Hadi ne arayayım, ne istiyorsun’ der gibi… Aklıma ilk gelen seçim gündemi oldu haliyle… Yatıp kalkıp bunu konuşuyoruz. Zaten az bir zaman kaldı. Ben de yazdım arama çubuğuna bir şeyler, gecenin bir vaktinde… Önce sondan başa doğru baktım geçmiş seçimlere, çok sıkıcı gerçekten, pek de hoş yaşanmamış bazıları. Sonra en başa döndüm çünkü 100 yıllık bir süreç içindeyim ve bir şey fark ettim; Cumhuriyet’in ilk yıllarında vekillerimiz hep kendi bölgelerinden gelip vekil olmuşlar, sonra bu gelenek birden yok olmuş, herhangi biri herhangi bir parti aday gösterince herhangi bir seçim bölgesinden aday olabiliyor. Peki, o bölgeye sadece seçim zamanı gidip “Hop ben geldim, sorunlarınızı çözeceğim” mi diyor seçmenine? Bir günlük bir geziyle nereden bilecek bizim neler yaşadığımızı, sorunlarımızı…
Döneyim asıl meseleme... Nasıl seçeceğiz, yani nasıl oy kullanacağız biz görmeyenler? Yine birileri bizim adımıza kararlar verdi ama bu defa müdahil olduk bu karara ve oy pusulasının üzerine koyup eşleştirebileceğimiz bir şablon yapıldı. Yüksek Seçim Kurulu duyurdu. Ama hiçbirimiz dokunmadık ona, nasıl bir şey yaptılar bilmiyoruz. Oy vereceğimiz zaman ilk defa elimize alıp acemi bir şekilde kullanacağız şablonu. Ya yanlış yaparsam endişesi yaşıyoruz.
En azından prototipi görseydik. Bu endişeleri yaşarken biri yine Google’dan aldığı bilgiyle, sandık başkanının ya da bir görevlinin bu şablonu kullanırken bize yardımcı olacağını söyledi! Biz kendi oyumuzu, kendi elimizle kullanmak istiyoruz. Neden bir başka insana güveneyim? Bu benim doğal hakkım, herkes gibi.
4 adayımız var, hepsinin kendine has bir geometrik şekli olsa ve o 4 şekil bize verilse, hangisini istiyorsak zarfa koysak ve Meclis’e yollasak. Kalan şablonları da yırtıp çöpe atsak… Demek ki benim kimseye ihtiyacım yokmuş… Çok basit değil mi, o kadar para harcayıp kâğıt şablonlar basmak israftır efendim...
Birilerinin bizi düşünüp şablon yapması çok güzel; yani varlığımız kabul edilmiş ve bir çözüm üretilmiş ama uygulamada sorun yaşanıyor. Fikrimiz çok fakat bilgi eksik gibi duruyor. İyilik ve iyi olanın, hak edenin, hayırlı olanın kazanmasını umut ederek her şeye rağmen oyumuzu kullanacağız… Seçen, seçilen olma özgürlüğümüz daim olsun…