Güncelleme Tarihi:
Bir oyun portalının içindeyiz, dünyanın çoğu yerinden görmeyen insanlarla birlikte. Genelde Avrupalı ve Arap ağırlıklı bir grubuz. “3 Aralık (yani bugün) Dünya Engelliler Günü için ne düşünüyorsunuz” diye bir soru atıyorum ortaya. Gelen cevaplardan anlıyorum ki bizden başka bu konuyu abartan yok. Çoğu ülkede bilinmiyor bile. Çoğunda da özel bir şey yapılmıyor, bazılarında partiler veriliyormuş. Yani sadece eğlence amaçlı... Ne bir demeç ne bir kardeşlik konuşması… Bizdeki gibi “Engelli kardeşlerimiz” diye başlayan cümleler yokmuş mesela. Ya da sosyal medyada “Sizi anlıyoruz” falan gibi paylaşımlara pek rastlayamazsın diyor Avrupalılar. Doğru. Geçen yıl İngiltere’deydim 3 Aralık’ta. Gerçekten de böyle bir şeyle karşılaşmadım. Üstelik üç İngiliz engelli dansçıyla birlikteydim.
Bugüne gelirsek; geçen yıldan beri, son 5 yıldır pek bir değişiklik yok. Biz aynıyız, siz de aynısınız. Zaten olması gereken de bu. Benim görmemem, onun duymaması, diğerinin yürüyememesi, birinin kısa, ötekinin uzun, esmer, kumral, şişman, zayıf, kadın, erkek, çocuk, yaşlı olması gibi gayet normal. Hepsi bu. Hepimiz bu dünyada yaşıyoruz. Tek bir dünya var. Ve kişiselliğimiz dışında hepimiz günlük hayatta hemen hemen aynı şeyleri yaparak devam ediyoruz yaşamaya. Sizin görüyor olmanız benim kör olmam kadar normal ve hepimiz kendi normalliğimiz içinde yaşıyoruz.
O yüzden Dünya Engelliler Günü’nde bir engelli yerine geçmek yerine engelli kişiye başka bir deneyim yaşatmayı deneyin bence. Onun yerine geçmenizin ona da size de faydası yok çünkü. Anneler Günü’nde anne, Babalar Günü’nde baba, Öğretmenler Günü’nde öğretmen olamıyorsanız, Engelliler Günü’nde de engelli olmayın.
Yıllar içinde ne oluyor derseniz; erişilebilirlik geriye gidiyor, ulaşılabilirlik geriye gidiyor. Biz daha iyisini beklerken daha kötü oluyor, özellikle teknoloji geliştikçe kullandıklarımız da elimizden alınıyor. Tabii bu kasıtlı olmuyor ama yeni işler ve güncellemeler yaparken herkes düşünülmüyor. Biz hep sonradan bağıra çağıra, ağlaya zırlaya alıyoruz bu hakları. Ve her yıl 3 Aralık yaklaşırken herkes yine sözler veriyor bize. Vermeyin artık çünkü gerçekleştiremiyorsunuz, güven kaybediyorsunuz. Zaten kutlanması, anılması gereken bir gün de değil bugün. Sadece engellileri özel hissettirmeniz gereken bir gün. ‘Özel gereksinimli bireyler’ diye geçiyor adımız ve özel hissetmek istiyoruz senede bir gün bile olsa.