Güncelleme Tarihi:
Pandemi sırasında çokça tanık olduğumuz yardım amaçlı masa okumalarından biri de 1980’lerin kült filmi ‘Fast Times at Ridgemont High’ için yapıldı. Filmin başrolü Sean Penn, aktör dostlarını bir araya getirdi ve virüsten etkilenenler için bağış topladı.
Zoom ekranında Matthew McConaughey’den Julia Roberts’a dünyanın en tanınmış oyuncuları sıralanmış ama bizim gözümüz Brad ve Jen’den başkasını görmüyordu. En alt sıradan yeşil tişörtlü, ‘şimdi kalktım’ saçlı bir Brad kameraya doğru eğildi ve “Merhaba, Aniston!” dedi. Sağ üst köşeden cevap geldi: “Merhaba, Pitt”...
Menajerleri tanıştırdı
Daha ilk cümleden kendini belli eden, seyirciyi dünyalarına dahil eden mini bir flört: “Ay birbirlerine soyadlarıyla mı hitap ediyorlarmış?” dedirten... Sonra Brad’den gelen bir “Nasılsın?” ve Jen’den saçını parmaklarına dolarken atılan, altta kalmayan bir salvo: “İyi tatlım, sen nasılsın?”
Selamlaşma faslından sonra birlikte oynayacakları sahne geliyor. Jen filmin kırmızı bikinili güzel kızı, Brad ona yanık oğlan rolünde. Replik Jen’den: “Çok seksisin. Yanıma gelir misin?” Sahne direktiflerini okuyan Morgan Freeman “Allahım sen yardım et!” diyor, Julia Roberts kıkırdıyor. Brad’in yüzü kıpkırmızı, gülüyor. İnternet yıkılıyor.
1998’de tam da starlara yakışan bir biçimde menajerleri tarafından tanıştırılıp çıkmaya başladıklarında Jennifer, ‘Friends’ dizisinde ününün zirvesinde, Brad ise ‘Meet Joe Black’te Azrail rolündeydi. Jen o zamanlar ölüm meleğine denk geldiğini anlamış mıydı bilmem. Zira iki sene sonra milyon dolarlık bir düğünle evlendiler ve boşanana kadar da yeryüzünün en sarışın, en Amerikan ve star gücü en kuvvetli çifti olarak ışık saçtılar. Brad, ‘Mr. and Mrs. Smith’ filminde başrolü paylaştığı Angelina Jolie’ye abayı yakıp Jen’i terk edene kadar yani.
Jen’i sonsuza kadar ABD’nin Prenses Diana’sı yapacak bu ihanet, Angelina’yı da kötü seksi kadın kutusuna hapsedecekti. Kadınları birbiriyle karşılaştırmaya bayılan Hollywood, Brad’i elbette fazla hırpalamadı ve paylaşılamayan erkek mertebesine yükseltiverdi.
2016’ya geldiğimizde Brangelina da çatırdamaya başlamıştı. İddialara göre özel uçaklarıyla seyahat ederken Brad sarhoş olmuş ve 15 yaşındaki oğlunu dövmüştü. Angelina bir gün sonra boşanma davası açtı. Brad’in ‘kalp hırsızı jön’ imajını tazelemesi beklenen ‘Allied’ filmi de gişede çakılmıştı. O da yetmezmiş gibi Katrina kasırgasından sonra New Orleans’ta inşa ettiği evler çökmeye başlamış, ev sahipleri Pitt’e dava açmıştı. Kurduğu ‘entelektüel, sanat ve mimari âşığı aile babası’ kimliği çatırdayan Brad bir süre ortadan kayboldu.
Bu arada star gücü hiç azalmasa da Jennifer ciddiye alınan dramatik oyuncu mertebesine bir türlü çıkamıyor ve kendi deyişiyle Rachel’dan kurtulamıyordu. Gişe öncesi verdiği röportajlardaysa laf bir şekilde ya Angelina’ya ya Brad’e geliyordu.
Çanak çömlek törende patladı
Brad’in geri dönüşü, Tarantino’nun 1960’ların erkek egemen Hollywood’una aşkı ilan ettiği ‘Once Upon a Time’ın Holly- wood filmiyle oldu. Brad de filme yaraşır bir biçimde, bir gülüşüne tapular yakılır imajına geri dönmüştü. Röportajlarda içkiyi bıraktığının ve bekârlığının altını çiziyor, ödül konuşmalarını yazmak için bir komedi yazarı tuttuğu söyleniyordu. Ne tesadüf ki aynı zamanlarda Jen de bekârdı ve o da ödül fısıltıları yaratan bir işle, çok iyi bir performans sergilediği aşırı ciddi drama ‘The Morning Show’ ile piyasadaydı.
İkiliyle ilgili her haber ödül kampanyalarının hanesine artı olarak geçiyor; Brad’in Jen’in doğum günü partisine gittiği, gizli gizli görüştükleri yazılıyordu. Çanak çömlek SAG Ödülleri’nde patladı. Jen drama dalında ‘en iyi kadın oyuncu’, Brad ‘en iyi yardımcı erkek oyuncu’ ödüllerini almıştı.
Kalbi kırık kadının intikamı
Sahne arkasında tebrikleşirken çekilen bir kare, eski aşkının sürünerek ona döneceği anı, giyeceği ayakkabıya kadar planlamış her normal insanın kalp damarlarında küçük bir anjiyo etkisi yaptı. Beyaz saten elbisesiyle muhteşem görünen Jen arkasını dönmüş, Brad sanki “Gitme” der gibi bileğinden tutmuş, Jen’in parmakları Brad’in ceketinin içinde...
Kolektif bir “Ah!” anı. Jen için kalbi kırık, unutamayan, terk edilmiş kadın olarak lanse edildiği tüm o yılların adeta bir intikamı. Brad için sempati puanlarını toplayacağı pişman erkek personası. Son yüzyılın iki en büyük starından tüm rolleri gölgede bırakacak, unutulmaz bir performans.
Bundan sonra ne bekliyor peki Bradiston’ı? Brad Oscar kazandı, Jen 10 yılı aşkındır ilk Emmy adaylığını aldı demiş miydik? Peki dedikodu dergilerine sorarsanız Meksika’da gizli bir törenle evlendiklerini söylemiş miydik? Ne diyelim, bu masal bitmez.
Şu meşhur çocuk meselesi
‘Brangelina’ çifti üçünü evlat edindikleri altı çocuklarıyla salon salomanje mutluluklarını sergilerken, Jen hakkında ‘çocuk istemediği’ dedikoduları yayılmıştı. Mülteci kamplarında çocukların başını okşayan melek ana Angie ve anne olmak istemediği için terk edilmiş Jen... Kadının değerini evlilik ve doğurganlık statüsü üstünden biçen bu korkunç kıyas yıllarca devam etti. İkinci kocası Justin Theroux ile beraberken ‘hamile’ haberleri çıkınca artık canına tak eden Jen, bir yazı kaleme aldı ve “Kadınların evli ve çocuklu değillerse eksik, başarısız veya mutsuz olduğu algısı bitsin artık!” diye haykırdı.