Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için...
Güncelleme Tarihi:
Bir türü kurtarmak için atılan küçücük bir adım birçok canlının hayatını etkileyebiliyor. İşte Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları (YHGS) böyle yerler. Çimento fabrikası yapımını durduran dağceylanlarından avını koruyan vaşağa birçok örnek var karşımızda.
Doğadaki bir türü korumak sadece koruyacağım demekle olmuyor. Onunla birlikte yaşam alanı da korunmalı ki türün devamlılığı sağlanabilsin. İşte böyle alanlara Türkiye’de Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları (YHGS) deniyor. Bu alanlarda korumaya alınan türler genellikle uluslararası sözleşmelerle korunan veya korunması taahhüt edilmiş türler olduğu için alan bir nevi uluslararası bir koruma kalkanına sahip oluyor. İşte böyle alanlardan Türkiye’de 85 tane var. Her alanın sürekli gözlem altında tutulan bazı ‘yıldız’ türleri olsa da birçok canlı bu sayede tehlike ve tehditten uzak kalabiliyor. Örneğin bir çiçeği korumak için bir alanı koruma altına alırsanız, o alanı ziyaret eden kelebekleri de koruma altına almış olursunuz. Durumu özetleyecek olursak; bir tür, bir alanı, o alan da biyolojik çeşitliliği koruyor.
Orijinal alageyiklerin ilk sığınağı
Antalya Düzlerçamı YHGS
Alanın büyüklüğü yaklaşık 28.972 hektar. Alageyikler dünyada yaygın olsa da gen merkezleri Toroslar. Bu YHGS, türün devamı için kritik bir rol oynadı. Bu alanı kullanan yabankeçisi, karakulak gibi türler de korumadan yararlanıyor.
