Birileri bekâr kadınları gözetliyor

Güncelleme Tarihi:

Birileri bekâr kadınları gözetliyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2018 09:23

Çocuklu ve bekâr kadın... Ara ara evine erkek arkadaşı geliyor. Komşuları bundan rahatsız. Aralarında imza topluyor, kadını apartmandan attırmaya çalışıyorlar. Başka bir yerde başka bir kadın, boşandığı halde her akşam kapısının önüne bir erkek ayakkabısı koyuyor. Çünkü ‘Neden boşandın’ sorusunu duymak istemiyor. Bir diğeriyse, annesinin “Ben dul kadınım. Parkta bulunmamız mümkün değil. Beni orada seks işçiliği yapmakla suçlarlar” diyerek onu hiç parka götürmediğini kızgınlıkla anlatıyor. Mimar Sinan Üniversitesi Şehircilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Ceren Lordoğlu, Kadıköy, Bağcılar ve Sarıyer’de 28 kadınla konuştu, ‘İstanbul’da Bekâr Kadın Olmak’ kitabını yazdı. Görüştüğü kadınlar, cinsel taciz ve cinsel saldırıya maruz kalmaya dair duydukları korkuyu bir kez daha haykırdı.

Haberin Devamı

* Üç ayrı ilçede farklı sosyoekonomik çevrelerden 28 kadınla görüştünüz. Görüşmeler sırasında sizde neler iz bıraktı?

-Sarıyer’de bir kadın, içine düştüğü maddi zorlukları dillendirmediği halde kapısında mahallelinin bıraktığı erzak yardımını bulmuştu. “Komşum kapımın kilidini kontrol eder” diyen engelli bir bekâr kadın da vardı. Orada nispeten mahallenin dayanışmacı dokusu ön plana çıktı. Bağcılar’da bazı yerel yönetim çalışanlarıyla görüştüm. ‘Bekâr kadın’larla görüşmek istememi tuhaf buldular. “Burada bekâr olmaz, buralar daha aile yeri” diyenler oldu. Kadıköy’de yaşamakla ilgili konuştuğum kadınlar ise başta bu ilçede yaşamanın rahatlığından bahsetti. Görüşmeler sürdükçe rahatlığın da belli sınırları olduğunu gördüler. Yine de onların ifadeleriyle araştırma yaptığım semtler arasında Kadıköy, bekâr bir kadın için yaşanacak en rahat yer.

Haberin Devamı

Röportaj yaptığınız kadınların ortak noktaları ne?

- Kendilerini kentin kamusal alanlarında rahat ve güvende hissetmiyorlar. Çünkü erkek şiddetine, cinsel taciz ve saldırıya maruz kalmaya dair korkuları var. Özgecan Aslan, bu ülkede öldürülen yüzlerce kadından biriydi. Toplu taşımada tanımadığı bir yabancı tarafından katledilmesi, hava karardıktan sonra sokakta yalnız kaldığımızda hepimizin duyduğu korkunun somutlaşmış haliydi.

Peki, bu korkuyla nasıl baş ediyorlar?

-Faturalarında isimleri değişene kadar boşandıklarını komşusuna söylemeyenler, ayrılmalarına rağmen her akşam kapısının önüne eski eşinin ayakkabısını koyanlar var. Yeterince mesafeli davranmayan bir ustayı bir daha eve almayanlar, mahalleden çıkana kadar farklı bir kıyafet giyip çalıştığı şehir merkezinde kıyafetini değiştirenler duydum. Bekâr kadınlar, çevrelerindeki insanların doğrudan şiddetine maruz kalmasalar bile bu şiddetin gelme ihtimaliyle hareket ediyor. Beşiktaş’ta yaşayan yüksek eğitimli, çalışan bir kadını anlatayım. Erkek arkadaşının evine gelip gittiğini öğrenen annesi şöyle diyor: “Evine polis baskını mı istiyorsun, bunu nasıl yaparsın?” Bir başka kadın, 80’li yılların sonunda, komşuları olan bekâr ve çocuklu bir kadının mahallelinin saldırısına uğradığını anlatıyor. Nedeni de, akşam evine erkek arkadaşı tarafından bırakılması.

Haberin Devamı

Bekâr kadınlar muhitin insanıyla nasıl ilişki kuruyor?

-Mahalleliyi bütünüyle yok sayan bir mesafe söz konusu değil. Selam veriyor, ayaküstü sohbet ediyorlar. Ama komşu ziyaretlerine gitmiyor ve onları evlerine çağırmıyorlar. Komşular kendileri hakkında ne kadar fazla şey bilirse, hayatlarına o kadar karışır diye düşünüyorlar. Öte yandan, aile desteği ya da düzenli geliri olmayan özellikle çocuklu kadınlar, mahallenin dayanışmasına ihtiyaç duyuyor. Böylesi bir dayanışmadan yararlanan kadınlardan biri anlattı. Komşuları hemen her sabah ona geliyormuş.  “Ablam ya da dışardan yakınım biri gelince konuşacaklarımız oluyor. O zaman kalkmıyorlar” dedi. Koşullara göre mesafeler de değişiyor. 

Haberin Devamı

O halde nedir bekâr kadın için mahalle? Güvenlik çemberi mi ahlak bekçisi mi?

- İkisi de. Esnafın sokağı gözetlemesi, komşu teyzenin sokakta oynayan çocuklara bakması, apartmana giren çıkanın mahalleli tarafından biliniyor olması, özellikle çocuğu olan kadınlar için bir güvenlik çemberi. Ama o mahallenin ortalama yaşam biçiminden farklı bir duruşunuz varsa, o çember bir denetim mekanizması haline gelebiliyor. Evin anahtarını komşuya veriyor ama onların sorular sormasını istemiyor. Hiç iletişim kurmazsa, baskı göreceğinin farkında. İp cambazlığı gibi bir şey.

Mahallenin normlarına göre davranmayanlar var mı?

- Kadıköy’de yaşayan Alev’i örnek alalım. Yan balkonunda sürekli gürültü yapan komşusundan şikâyetçi ama adam hiç oralı değil. Kadının tek başına yaşadığını biliyor. Alev, ne zaman ki düzenli olarak balkonunda erkek arkadaşlarını ağırlıyor, o zaman gürültü kesiliyor. Meydan okuyan tarzı vardı. Ama o bile mahalleden bir adamın verdiği rahatsızlık yüzünden karakolluk olunca, erkek arkadaşlarından biri  günlerce mahallede dolandı, güvenlik sağladı.

Haberin Devamı

Konda’nın 2012’de yaptığı ‘Toplumdaki Ayıp, Günah ve Suç Algı ve Tanımları’ adlı araştırmadan şu sonuçlar çıkmış: Evlilik dışı ilişki yani ‘bekâr olarak ilişkide olmak’, yüzde 85 oranında günah, yüzde 90 oranında ayıp sayılıyor. Ne düşünüyorsunuz?

- Namusla yakından ilişkili düşünülen bekârlık, kadınları bekârken namuslu olduklarını da ispat etmeye zorlayan bir konum. Beraber yaşadığı erkek arkadaşıyla nişan yüzüğü takanlar, erkek arkadaşlarını akrabası diye tanıtanlar... Bekâr olarak yaşamak, bu toplumun sıradan gördüğü bir durum değil. Kadınlar bunun farkında. Bu yüzden bunu gerekçelendirmeye çalışıyorlar. Yaptığım görüşmelerde, aileleri ayrı eve çıkmalarını kabul etmeyeceği için başka şehre çalışmak/okumak için gittiğini anlatanlar oldu. Çevrelerine doğrudan olmasa da bekâr yaşama nedenlerini anlatıyorlar. Anlatmasalar da çevreleri o bilgiye ulaşmanın yollarını arıyor zaten.

Haberin Devamı

Bağcılar’da görüştüğünüz bir kadının “Gece Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan da gelsem sevgilisinin yanından geldi diyecekler” demesini nasıl yorumluyorsunuz?

- “Ben zaten onların beni istediği şekilde etiketleneceğim” diyordu. Yine Bağcılar’daki bir başka kadın, iş görüşmeleri için İstanbul’a gelen erkek yeğenini ve arkadaşlarını ağırladığı için “Evinde erkekler de var” denilerek ev sahibine şikâyet edilmişti. Bekâr kadınlar gözetleniyor. Öte yandan hane yapıları değişiyor, dağılmış aile oranlarında artış var. Dul kadınlara yönelik kimi koşullu sosyal yardımların olduğunu biliyoruz. Ama eşinden ayrılıp çocuğuyla kalmış yoksul veya bekâr bir kadın için sosyal bir yardım yok. Bu kadınlara yönelik sosyal yardımların
düzenlenmesi gerekiyor.

Birileri bekâr kadınları gözetliyor

Yazar Ceren Lordoğlu araştırması için 28 kadınla röportaj yaptı.

KİTAPTAN...

“Bir gece arabayla biri beni takip etmişti. Sonra dükkânın önünde amcalar (esnaf) belirdi, o arada gitti. Bu, bir güvenlik görevlisinin verdiği güvenlik duygusundan çok daha gerçek geliyor bana.”
(Gül, Kadıköy, 25, şehir planlama uzmanı)

“Ev sahibiyle anlaşacağız. Emlakçıda sözleşme imzalıyoruz, o noktaya gelmişiz. Adam bana ‘Sen bu kirayı nasıl ödeyeceksin’ dedi. Sinirlendim.
Ne cesaret. Ben sana ‘Bu evi tutacağım’ demişim, bana ‘Sen bunu nasıl ödeyeceksin’ diyor.”
(Meltem, Kadıköy, 38, öğretmen)

“Eski erkek arkadaşımın motoru vardı, bir gün otoparkta onu gördüler. Ayrıldık. Ondan sonra apartmana gelen her yabancı araç için bir bahaneyle, kapıcı benim zilimi çalmaya başladı. ‘Motor bizden birinin değil’ diyorum, ‘Ha ben sizden olduğunu düşünmüştüm’ gibi garip garip mesajlar almaya başladım. Gecenin bir vakti, kapıcı kızının telefonunun pili kitlenmiş, bana gelir. Ama aslında biliyordur ki, benim o evimde o arada birileri vardır. Çok kısa sürede Kadıköy’e geldim ben de.”
(Ebru, Kadıköy, 30, organizatör)

“Annem emlak komisyoncusuna ‘İşte öğretim üyesi zaten. Bir tek biz gelip gidiyoruz’ diyor. ‘Anne niye böyle söylüyorsun’ diyorum, yani niye bir tek? Manyak mıyım ben, niye sosyalleşmeyeyim? ‘Biz çoğunlukla onunla oturacağız’ filan diyor. Öyle bir şey yok halbuki. Ama söyleme ihtiyacı hissediyor. ‘Boşandığını sakın söyleme’ diyor.”
(Arzu, Kadıköy, 36, öğretim görevlisi)

“Benim erkek arkadaşım vardı. Onun kim olduğunu sordular bana bir defa, iki defa. ‘Ne yapacaksınız’ dedim, tersledim yani ‘Niye soruyorsunuz’ diye. Yalan söyleyip ‘akrabadır, bilmem nedir’
gibi bir şeye yeltenmedim. Böyle bir soruyu sormamaları gerektiğini, vücut tepkimle belli ettim.” (Didem, Sarıyer, 33, belediye çalışanı)

“Erkek arkadaşım yanıma taşınınca komşular toplanacak, kapıyı yumruklamaya başlayacaklar, ‘burada böyle bir şey istemiyoruz’ falan diyecekler diye bayağı tırsıyordum. Türk filmi sahneleri gözümün önüne geliyordu.”
(Sezin, Üsküdar, 27, rehber öğretmen)

Bekâr yaşamak, toplumun sıradan gördüğü bir durum değil. Kadınlar bunun farkında. Bu yüzden bir gerekçe belirtiyorlar.

Birileri bekâr kadınları gözetliyor

İstanbul’da Bekâr Kadın Olmak Ceren Lordoğlu İletişim Yayınları 248 sf. 26.50 TL.

 

 

BAKMADAN GEÇME!