Güncelleme Tarihi:
YRD. DOÇ. DR. PINAR ARTIRAN
Öğrencilerimizin başarısı başka okullara öncülük etsin
Bilgi Üniversitesi’yle Dünya Ticaret Örgütü, 2010’dan itibaren işbirliğine girdi. Dünyada DTÖ hukuku alanında 15 yıldır yapılan bir farazi hukuk yarışması var. Bunu Avrupa Hukuk Öğrencileri Derneği (ELSA) ve DTÖ düzenliyor, yarışmaya dünyanın en seçkin üniversitelerinden hukuk öğrencileri katılıyor. Geçen yıl bir takım oluşturdum ve 2016 Eylül’ünden itibaren çalışmaya başladık. DTÖ’ye üye üç ülkenin arasındaki bir ticaret davasını aydınlatmamız gerekiyordu.
Geçen mart, Kiev’de yapılan bölge elemelerine katıldık ve Avrupa birincisi olduk. Hazirandaki finallerde ise dünya ikincisi olduk. Öğrencilerimiz Harvard karşısında üstün bir performans sergiledi. Takımımız, ‘Gelişmekte olan bir ülkeyi en iyi temsil eden üniversite takımı’ ödülü de aldı.
ÇAĞLA USTA
Artık Harvard’a kabul edileceğimi düşünüyorum
Çağla Usta, liseyi Antalya’da okudu, her zaman hayalini kurduğu bölüm hukuk oldu. Şimdi okul birincisi. “Bu sene hem dersler hem yarışma derken çok çalıştım. Ancak ne kadar çok çalışsam da bir gün DTÖ’nün salonunda oturup dünya çapında hukukçuların önünde konuşacağım ve uluslararası çapta bu kadar büyük bir başarı elde edeceğim asla aklıma gelmezdi” diyor.
Çağla, yarışmaya hazırlık sürecinin hayatının en zor sekiz ayı olduğunu anlatıyor: “Gerektiğinde hafta sonları da okula gelip gece okulda kaldık! O kadar zor bir dönemdi ki, bazen ağlıyorduk. Şimdi bu yarışma bize yurtdışının kapılarını açtı. Pınar Hoca Harvard’a başvurmamızı istiyor, önceden bu okula girmenin çok zor olduğunu düşünürdüm ama şimdi kabul edilebileceğimizi düşünüyorum. ”
HELİN ÖCAL
Bize hava atan ABD üniversitesi çeyrek finale çıkamadı
Helin, doğma büyüme İzmirli. Annesi babası da hukukçu. “Avrupa birincisi olduğumuzda çok gururlandılar. Barodaki tüm arkadaşlarına söylemişler. Akrabalarımıza da...” diyor.
“Kiev’e gittiğimizde, gerçek birer avukat gibi argümanlarımızı savunabildiğimizi gördük. Cenevre’ye gideceğimizi öğrendiğimizde stres iki katına çıktı çünkü oraya Harvard ve Georgetown gibi en iyi okulların en iyi takımları gelecekti. ABD’li öğrenciler kendilerine o kadar güveniyorlardı ki, ‘Yarışma çocuk oyuncağı, biz çok rahat cevaplarız’ gibi şeyler söylüyorlardı. Özgüvenleri karşısında korktuk. Sonra bize ‘çocuk oyuncağı’ diyen okulun takımı çeyrek finale çıkamadı, yarı finalde bizi izlemeye geldiler” diye anlatıyor.
TÜRKAY AVANAŞ
Elediğimiz Singapurlu ekip, ‘Harvard’ı yenin!’ dedi
Türkay Gaziantepli, liseyi Gaziantep Seçkin Fen Lisesi’nde okumuş. Yarışmada Harvard takımının argümanını çürütme işi Türkay’ınmış: “Karşı taraf konuşurken onları dikkatle dinleyip bu argümanların içinden en zayıfları bulmanız lazım. Harvard da bize böyle bir malzeme verdi. Karşılarında Türkiye’den ilk defa yarışmaya katılan bir üniversitenin olması, bütün seyirci kitlesinde bize karşı bir sempati uyandırdı. Mesela yarı finalde elediğimiz Singapur’un koçu, biz salona girerken yanımıza gelip “Harvard’ı yenin!” dedi. Halbuki daha o sabah onları elemiştik! Yarışmadan sonra da seyircinin büyük kısmı yanımıza gelip “Siz daha iyiydiniz” dediler.
Türkay’ın hayali bu alanda avukatlık yapmak ve bir yandan da akademik hayatına devam etmek.
İREM ERGUN
Hafta sonlarını Suriyeli mültecilerle geçiriyor
İrem’in babası Bulgaristan göçmeni, annesi Trabzonlu, ailesiyle İstanbul’da yaşıyor. “Dünya Ticaret Örgütü Temyiz Organı’nın Başkanı olan Profesör Peter Van den Bossche gibi bütün sene kitabını okuduğumuz akademisyenleri orada görmek güzel bir tecrübe oldu. Yarışmadan sonra dünyanın en iyi hukuk firmalarının temsilcileri staja davet ettiler. Harvard’ın koçu da ‘Mutlaka Harvard’a başvurun, her türlü referansı sağlarım’ dedi” diyor.
İrem, haftasonları Suriyeli mülteciler için gönüllü çalışma yapıyor. “İki arkadaşımla birlikte hazırladığımız projemiz, Avrupa Sosyal İnovasyon Merkezi’nde birinci oldu. Marttan bu yana her hafta sonu göçmen çocuklarla buluşup onlara eğitimden oyuna birçok destek sunuyoruz” diye anlatıyor.