Bir uçak dolusu kedi ve köpekle 15 saat

Güncelleme Tarihi:

Bir uçak dolusu kedi ve köpekle 15 saat
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2022 07:00

Tarihin en kapsamlı hayvan kurtarma operasyonlarından biri olan ‘Mission Possible’ ile toplam 304 kedi ve köpek Afganistan’dan Kanada’ya götürüldü. Adanalı gönüllü Devran Naz liderliğindeki Türk ekip de operasyonda aktif rol oynadı. 15 saat boyunca yüzlerce kedi ve köpekle bir kargo uçağının içindeydiler. Hayvanlarla teker teker ilgilendiler, onlara su, yemek verdiler, tedavilerini yaptılar.

Haberin Devamı

Afganistan’da ABD askerinin çekilmesi ve Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinin ardından ülkeyi terk etmek zorunda kalanlar hepimizin hafızalarında yer eden o dev kargo uçağının önüne geldiklerinde acı gerçekle karşılaştılar. Birçoğunun yanında kedi ve köpekleri vardı. Ancak hayvanların uçağa binmesi yasaktı. Gözyaşları içinde onları geride bırakmak zorunda kaldılar...

O kedi ve köpeklerin bir kısmı ve sokakta yaşayan niceleri gönüllülerin çabalarıyla 6 ay süren bir operasyon sonucu kurtarıldı.
304 kedi ve köpek Afganistan’dan Kanada’ya uzanan zorlu bir yolculuğa çıkıp yeni bir hayata ‘merhaba’ dedi. İçlerinde şanslı olanlar ailelerine tekrar kavuştu. Küresel hayvan kurtarma organizasyonu SPCA International’ın liderliğinde gönüllülerin ve avukatların çabalarıyla gerçekleşen operasyonun başarıyla sonuçlanmasında sekiz kişilik Türk ekip de önemli rol oynadı. Ekibin başındaki Devran Naz’la konuştuk.

Haberin Devamı

Bir uçak dolusu kedi ve köpekle 15 saat

Hayvanların kurtarılması için ne zaman harekete geçildi?

Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele geçirmesinin ardından başlayan bir süreç. Ortalama 6 ay diyebiliriz. Sivil toplum kuruluşları ve avukatların çabalarıyla bu hayvanların ülke dışına çıkarılması için izin alındı. 2 Amerikalı gönüllü de uzun süredir Afganistan’daydı. Afgan gönüllülerle birlikte hayvanları toplayıp dosyalarını hazırladılar. Nakil için bir Rus kargo uçağı kiralandı. Uçak Rus mürettebatıyla Kabil’e gitti. 158 köpek ve 146 kedi uçağa taşındı.

Bir uçak dolusu kedi ve köpekle 15 saat

Sizin devreye girmeniz de bu aşamadan sonra oluyor, değil mi?

Uçak önce İzlanda’ya, oradan da Kanada’ya geçecekti. Ancak Rusya, dönüşte uçakta ABD’li gönüllüler de olduğu için hava sahasının kullanılmasına izin vermedi. Uçağın zorunlu olarak Ankara’ya inmesine karar verildi. Tabii uçağın içindeki hayvanlar aç, susuz... Benden yardım istediler. Dördü veteriner sekiz kişi Adana’dan sabah erken iki araçla yola çıktık. Yanımızda ilaç, mama, su ve çeşitli ekipmanlar vardı.

Haberin Devamı

Siz mi aldınız malzemeleri?

Kendim aldım. Uçaktaki iki ABD’li gönüllü için de yemek gerekiyordu. Çünkü uçaktan inmek için izinleri yoktu. Biri vegan olduğunu söylediği için ona etsiz çiğköfte ve cips götürdük. Diğerine de hamburger...

Peki, sizin uçağa girmek için izniniz var mıydı?

Hayır, yoktu. Pazar sabahı Ankara’ya vardığımızda “İzin çıkması en az 5 gün sürer” dendi. Durumu anlattık. Operasyonun ne kadar önemli olduğundan bahsettik. İkna olup izin verdiler.

Uçak geldiğinde ne yaptınız?

Uçak 21.30’da Ankara’ya vardı. Rus mürettebat dinlenmek için otele gitti. ABD’li gönüllüler de bizim araçlarımızda uyudu. Biz de 15 saat boyunca uçağın içindeydik. Önce hayvanlara su verdik. Sonra dosyalarına bakarak hasta olanlara bakım yaptık. Aralarında epilepsisi olanlar vardı. Ardından kutularını temizleyip yemeklerini verdik. Zaten birkaç saat sonra da uçak kalktı.

Haberin Devamı

Bir uçak dolusu kedi ve köpekle 15 saat

Yorucu bir 15 saat olmuştur...

Hiç dinlenmedik. Dışarıda kar yağıyordu. Hava sıcaklığı eksi 25’ti ve uçağın kapısını da kapatamıyorduk. Ben zatürre oldum. Ekipten iki kişi COVID oldu.

Köpekler ve kedilerin hepsi sağ salim Kanada’ya ulaştı mı?

Evet, sahipli olanlar teslim edildi. Diğerleri de barınağa gitti.

Bu operasyon için neden ilk akla gelen isim siz oldunuz?

Operasyonu yürütenler arkadaşlarımdı. Zaten sürekli irtibat halindeyiz onlarla. Türkiye’de hayvanlarla ilgili bir konu olduğunda beni arıyorlar, bu operasyonda da beni aradılar.

‘HAYVAN SEVGİMİ TÜRKİYE’DE FARK ETTİM’

Kendinizden bahseder misiniz?

Haberin Devamı

33 yaşındayım. Avustralya’da doğdum ve büyüdüm. Babam ve annem Adanalı. Dört kardeşiz. Elektrik mühendisliği okuduktan sonra altı yıl kadar önce Türkiye’ye geldim. Öncesinde dünyayı gezdim. Adana ve İstanbul’da inşaattan tarıma farklı alanlarda yatırımlarım var.

Sizdeki hayvan sevgisinin kaynağı nedir?

Bu çok ilginç bir konu. Hayvan sevgimi Türkiye’ye geldikten sonra fark ettim. Bir köpeğim olduktan sonra her şey değişti. Köpeğimle dolaşırken diğer sokak köpeklerini gördüm, başta şaşırdım. Avustralya’da sokakta köpek göremezsiniz. Sonra onlara da bakmaya başladım.  Şu an kendime inanamıyorum.

Bir de veteriner kliniğiniz var, değil mi?

Kimseden para toplamıyorum. Kendim çalışıp imkânlarımla hayvanlarla ilgileniyorum. Bir veteriner kliniği açtım. Binanın çatısında da ‘rooftop hospital’ (çatı hastanesi) dediğimiz bir bölüm var. Sokak köpeklerini orada tedavi ediyoruz. Yaptığımız çalışmalar sosyal medyada da büyük ilgi görüyor. Karataş Belediyesi de bize destek oluyor.

Haberin Devamı

Hayvanlarla birlikte zaman geçirmek sizi nasıl değiştirdi?

Bir ara vegan oldum ama balık yemeye başladım tekrar. Hayvanlar konusunda fanatik değilim, hayatım sadece bu çalışmalara odaklı değil. Gönüllü çalışmalarıma devam edebilmek için para kazanmam gerekiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!