Güncelleme Tarihi:
Teknoloji ve internet gündelik hayatın bir parçası. Nerede olursak olalım, ne istersek isteyelim, artık bir tıkla kapımıza kadar getirtebiliriz. Gerekli maliyeti karşıladıktan sonra sorun yok. Ancak bu ürünleri satan alışveriş siteleri gözleri görmeyen kişiler tarafından erişilebilir olmadığı için maalesef internetten alışveriş hizmeti herkes tarafından kullanılamıyor.
Erişilebilir olanları kullanmak hakikaten çok eğlenceli olabiliyor. Özellikle yemek konusunda... Mesela az önce bir pizza sipariş ettim ve pizzamın içinde neler olmasını istediğimden hamur kalınlığına kadar her şeyi zevkime göre seçebildim.
Fakat işin bir de taşımacılık tarafı var. Motorlu kuryeler araçlarının küçük ve hafif olma avantajını kullanarak her yerden geçmeye çalışıyorlar. Maşallah kaldırım falan da dinlemiyorlar. Önceleri sadece park eden arabalardan şikâyetçiydik, şimdi bir de motorlar çıktı, üstelik park halinde de değiller kaldırımda gidiyorlar. Daha da tehlikeli olansa martı denen araçlar! Park ettikleri kaldırımları işgal ettikleri gibi hareket halindeyken de tehlike yaratıyorlar. Elektrikli oldukları için seslerini duymama ihtimalimiz çok yüksek. Tek umudumuz onların bizi görmesi. Ancak küçük bir dikkatsizlik sonucu bizi görmezlerse kaza olması çok mümkün.
Hadi işi biraz daha büyüteyim. O siparişlerin bize gelmesi için önce depolara taşınması gerekiyor. Bu iş de TIR’larla yapılıyor. ‘Haydaaa! Nereden çıktı şimdi TIR’ diyebilirsiniz. Hiç kullanamayacak da olsam bir TIR’la seyahat etmeyi çocukluğumdan beri çok istiyorum. Nedenini inanın bilmiyorum. Ama meselemiz bu değil. Meselemiz şu: Ben Bayrampaşa’da yaşıyorum. Ve gece olup işi bitince pek çok şoför TIR’ını, buradaki otobüs duraklarına park ediyor. Ve bilin bakalım sonra ne oluyor? Sabahın erken saatlerinde durağa yaklaşan otobüs şoförü sizi göremiyor. TIR’ın diğer tarafında beklemeye kalksanız bu kez de arabalar burnunuzun dibinden geçiyor. Ben bu yüzden çok otobüs kaçırdım. Üstelik çok sık geçen bir hat olmadığı için 45 dakika daha otobüs beklemek zorunda kaldım.
‘ACABA NEREDE İNDİM?’
Hadi otobüse bindiniz diyelim. Bir de bunun dönüşü var. Akşam aynı noktada ineceksiniz. Bu kez de durağı kapatan TIR yüzünden ya duraktan daha önce ya da sonra inmek zorundasınız. Hatta yanaşamadığı için sizi yolun ortasında bırakacak. Acaba nerede indiniz? Onu da kendi becerinizle anlamak zorundasınız. Yani bilgisayar ya da telefon üzerinden alışveriş yapmanın sonucu durağınıza kadar yansıyor, hatta hayat kalitenizi bile bozabiliyor.
Defalarca şikâyet etmeme rağmen bu durum düzelmeyince ben de durakta gördüğüm TIR’ların üzerine küçük notlar yapıştırmaya başladım. Notlara aracın oraya park edilmemesini istediğimi ve bunun nedenini yazıyorum. Bakalım, nasıl bir sonuç alacağım...