Güncelleme Tarihi:
2015 yarı final. 2016 final. 2017 şampiyonluk... Üst üste dört ‘Final Four’ zaten Sarı-Lacivertlilerin Avrupa basketbol arenasında büyükler arasına girdiğini gösterir veriler. Dolayısıyla şampiyonluk iddiası artık fabrika ayarı olarak geliyor ama sezon başındaki tabloya bakınca şu anki ‘favori’ unvanı pek de beklenen bir durum değildi. Geçen sezon şampiyonluğa ulaşan kadro iki senedir büyük oranda aynı korunmuş, beraber olgunlaşmış, beraber şekillenerek en ideal haline ulaşmıştı. Ancak o kadrodan hem hücumun (Bogdanoviç) hem de savunmanın (Udoh) liderleri, yazın NBA’in yolunu tuttu. Yerine takviyeler yapıldı ama aşı kusursuz tutsa bile yeniden sinerji yaratma süreci bile belli soru işaretleri taşıyordu.
Aşı yani yeni transferler o kadar da iyi sonuç vermedi. Thompson, Wanamaker, Guduriç kötü değillerdi belki ama fark yaratan bir oyun oynamadılar sezon boyunca. Sadece Melli beklentileri büyük oranda karşıladı ama o da Udoh'un yerini doldurmadı; sadece başka türden çok yönlü bir uzun olarak boyut kattı. Fenerbahçe geçen sezona göre eksiklerini transferlerle değil yine kendi bünyesi içindeki gelişimle kapattı. Geçen sezon sudan çıkmış balık gibi görünen Nunnaly, EuroLeague’in en keskin şutörüne dönüşürken, Vesely de Udoh'un savunma sorumluluklarını sırtladı. Vesely iki kişilik iş yapamaz elbette veya Nunnaly bitirici, Bogdanoviç gibi hücum lideri değil. Ama Obradoviç, Udoh ve Bogdanoviç rollerini paylaştırıp, takımı daha geniş alanda oynayan bir yapıya evirdi bu sezon. Melli’yle oyun eksenini iki boyalı alan uzunundan daha geniş alana baskı kuran bir yapıya dönüştürdü ve hücumda birden fazla saldırı noktası üzerinden oynamaya başladı Sarı-Lacivertliler. Bu, bir senede gerçekleştirmek için oldukça kapsamlı bir değişim ama çekirdeği sağlam olunca mümkün oldu.
Sezon başındaki sakatlıklar iyileştikçe, takım uyumu arttıkça her geçen ay daha iyiye gitti Fenerbahçe ve Mayıs ayıyla birlikte zirve yaptı. Sağlığına kavuşan kadro 11-12 kişilik, esnek, savunmada boğucu, hücumda çoklu saldırı noktası üzerinden oynayan bir makineye dönüştü.
Obradoviç’in ustalık eseri
Obradoviç'in taktik dehası zaten biliniyor ancak yarattığı kültürü göstermek açısından bu sezonki takım adeta ustalık eseri. Dönüşümü ve değişen rolleri kusursuz benimseyen bir kadro, bunu çok hızlı hayata geçiren bir iş disiplini ve yapılan işe/ortadaki amaca duyulan güvenin eseri bunlar.
Jan Vesely
Çekya,
28, 2.13, Pivot
Sayı: 12.9
Ribaund: 5.2
Asist: 1.6
Udoh’un ayrılmasından sonra “Avrupa’nın en iyi savunması ne olacak?” sorusuna “O iş bende” dedi Vesely. Kendi rolünün üzerine geçen sezon Udoh’un üstlendiği en kritik savunma görevlerini de ekledi ve harika bir sezon geçirdi. Şu anda Avrupa’nın en iyi uzunu. Üstelik en büyük sorunu istikrarsızlığı da tamamen arkasında bıraktı. Tüm sezon zirvedeydi. Çok uzun ve çok atlet. Oyunu başta savunmada blokları bazen de hücumda potayı kırmak istercesine yaptığı smaçlarla bir anda değiştirebiliyor.O, Fenerbahçe’nin rakibe en fazla psikolojik üstünlük sağlayan ismi.
Koçların koçu
Zeljko Obradoviç (Sırbistan, 58)
Herkesin kabul ettiği üzere Avrupa basketbolunun gelmiş geçmiş en büyük koçu. Beş farklı (Partizan, Badalona, Real Madrid, Panathinaikos ve en son Fenerbahçe) takımla ‘EuroLeague şampiyonluğuna ulaştı. Portföyünde toplam dokuz şampiyonluk var; bu yıl ‘evi’ Belgrad’da düzenlenen ‘Final Four’da bu sayıyı 10’a çıkarmak istiyor. Üç rakibinden ikisinin koçu eski öğrencileri (CSKA’nın başında bulunan Dimitrios Itoudis eski yardımcısıydı, Zalgiris’in başında bulunan Sarunas Jasikevicius da eski oyuncusu). Hâlâ iştahını ve başarılara olan açlığını kaybetmiş değil, müthiş bir motivasyon ve taktik dehası olarak o ve öğrencileri yeni bir zafere hazırlar...
İlk engel Zalgiris Kaunas…
THY EuroLeague’de bu sezonun en büyük başarı hikâyesi Zalgiris Kaunas. En düşük bütçelerden biriyle yola çıkıp önce ‘İlk sekiz’e ve play-off’a, ardından da iyice arkaik basketbol oynamaya başlayan Olympiakos’u eleyerek ‘Final Four’a kapağı attılar. Oyunculuğu döneminde basketbol zekâsıyla öne çıkan Litvanya efsanesi Sarunas Jasikevicius’un iyi bir koç olacağını tahmin ediyorduk ama bu kadar çabuk olmasını kimse beklemiyordu. Jasikevicius kendi oyunculuğu dönemindeki önceliklerini bu sezonki Zalgiris takımına da yansıtmış durumda. Erken karar veren ve sürekli hamle avantajı ile oynamaya çalışan bir ekip durumundalar. Zalgiris düzeninde kötü hücum yoktur, geç kalmış hücum vardır. Modern oyuna çok iyi adapte olan, Litvanyalılar için fabrika ayarı şeklinde gelen bir oyun anlayışı. Bu sezon olağanüstü başarı da kazandılar.
Ancak bu pek Fenerbahçe Doğuş’a sökecek bir oyun değil. Daha doğrusu bu oyunu yüksek atletizmle uygulamazsanız pek sökmez. Sarı-Lacivertlilerin en büyük gücü rakip hücumu kendi belirlediği bir alana hapsetmesi. Hapsedilmiş bir Zalgiris’in etkinliği de yarıya iner.
CSKA yeteneğine güveniyor
“CSKA kalitesiyle kazanır” klişesi çok sığ dursa da onların şu anki durumunu en iyi özetleyen cümle. Rus ekibi sezonu harika geçirdi ve ligi ilk sırada bitirdi gerçi ama son bölümde iyice ivme kaybetti ve bireysel yetenekleriyle kazandı. Özellikle savunma hiç olmadığı kadar düşmüş durumda. ‘Play-off’da Khimki gibi çok iyi tanıdıkları ve düzenli üstünlük kurup psikolojik avantaja da sahip oldukları aynı şehrin takımını bile çok zor geçtiler. Hines ve de Colo’nun sakatlıklarının ardından Avrupa’nın en zengin kadrosunun da zorlandığını gördük. Ama esas sorun takım enerjisi yaratamıyor CSKA. Rodriguez önderliğinde açık sahada kapasitesi tartışılmaz, üretimi ise üst düzey olsa da o kadronun hakkını tam veremiyor.
Real formunu buldu
Bütün sezonu Sergio Llull’suz oynadılar. Llull sadece EuroLeague’in en iyi 4-5 oyuncusundan biri değil, aynı zamanda Real Madrid’in sisteminin merkezi. Real tüm Avrupa’da tempodan en fazla beslenen ekip ve o temponun esas mimarı, kıtadaki en iyi temsilcisi Llull. Ana motoru durduğu için yedek elektrikli motorla idare eden bir gemi gibiydi Real. Şimdi asıl kimliklerine kavuştular. Üstelik Reyes, Thompkins, Donçiç, Carroll gibi isimler de çok formda. Sezonu inişli çıkışlı geçmiş olabilirler ama şu anda hiç olmadıkları kadar iyiler. Tempolu oynanan her maçta kazanma şansları en az yüzde 50.
Final Four programı
18 Mayıs Cuma
◊ 19.00 Fenerbahçe Doğuş-Zalgiris Kaunas
◊ 22.00 CSKA Moskova-Real Madrid
20 Mayıs Pazar
◊ 18.00 Üçüncülük maçı
◊ 21.00 Final
(Naklen yayın beIN Sports)
Sezonun ‘En İyi Beş’i
Nick Calathes (Panathinaikos)
Nando de Colo (CSKA Moskova)
Luka Donçiç (Real Madrid)
Tornike Shengelia (Saski Baskonia)
Jan Vesely (Fenerbahçe Doğuş)