Güncelleme Tarihi:
Bayramdan bir gün önce... Ofis çok sakin... Bu sessizliği değerlendirmek istedim. Birkaç aydır, bir öğrencinin tez programı çerçevesinde yoga yapıyorduk. Çevrimiçi bir seans olacaktı. Fakat bilgisayarımı açınca garip bir ses çıktı ve bir anda bozuldu. Herkes tatilde olduğundan tamir için bir yer bulamadık. Bu yazı dahil yazmam gerekenler vardı, ne yapacaktım!
Bayramın üçüncü günü, internet kafesi olan bir arkadaşımı aradım, “Açığız abi, gel” dedi. Kısa bir hasbihalden sonra boş bilgisayar sordum. “Abi ne yapacaksın, bana söyle, hallederiz” dediyse de “Benim halledebilmem gerek” diyerek geçtim bilgisayarın başına.
‘BU KÖR ADAM NE YAPIYOR?’
Açılış sesi gelince bilgisayardan, hemen bir tuş kombinasyonu yaptım, klavyeden ses yok. Sonra ikinciyi denedim ve Windows’un içinde olan ve işletimi çok işlevsel olmasa da kısmen bir körün de kullanabileceği ekran okuyucusunu açmayı başardım. Hemen Google’a asıl istediğim ekran okuyucusunun adını yazıp enter’a bastım. Sonra gelen ilk siteden programı bulup indir butonunu aramaya başladım, en zor tarafı burasıydı zaten. Veee programı indirmeyi başardım.
Arkamda üç kişi, kör adamın ne yapmaya çalıştığını anlamak için izliyor... Programı indirip kurdum ve not defteri sayfasını açtım. Sonra yine bir tuş kombinasyonuyla ekranı kapadım, artık ekran siyah. “Ne yaptın abi, ekran gitti” dediler. “Siz okumayın diye kapadım” dedim. “Abi okuyorduk, neden kapadın” diye sordular. Güldüm ve “Pazar günü Hürriyet Pazar ekinden okuyun bir zahmet” dedim.
Klavyeye elim alışınca “Abi bizden hızlı kullanıyorsun” dedi küçük, meraklı arkadaşım.
İş bitince kafenin sahibi arkadaşıma “Programı sileyim mi” dedim. “Abi silme. Ne zaman gelirsen bu makine senin emrinde olsun” dedi.
Sözün özü, sizin neye ihtiyacınız varsa bizim de aynı hayatı paylaşmaya ihtiyacımız var. Ne zaman neye ihtiyaç doğar bilinmez ama bir internet kafede bir gün bilgisayar başına oturduğumda ilgili programı hazır bulsam, gerçekten çok mutlu olurdum. Şimdilik böyle bir kafe var bu şehirde, umarım her internet kafede olur bir gün...