Güncelleme Tarihi:
(Uygar TAYLAN/utaylan@hurriyet.com.tr)
İstanbul’un kalbi, 7/24 yaşayan noktası olarak bilinen Beyoğlu, dünden bugüne pek çok olaya şahit oldu, pek çok kez kimlik değiştirdi. Beyoğlu’nun zaman içindeki sosyo-mekânsal dönüşümünü araştıran ‘Tarihi Kent Merkezlerinin Yeniden Yapılanmasında Belirleyici Faktörler ve Olası Senaryolar: Beyoğlu Örneği’ adlı araştırma projesi üç yıl süren bir çalışmayla tamamlandı. Başkanlığını Prof. Dr. Asuman Türkün’ün yaptığı araştırma ekibinin TÜBİTAK desteğiyle yürüttüğü proje ‘Arafta Bir Beyoğlu’ adlı çevrimiçi bir sergiyle ziyarete açıldı. Sergi izleyiciye Beyoğlu’nun tarihsel kesitleriyle yıllar içindeki değişimini aktarıyor. www.araftabirbeyoglu.com adresinde ziyarete açılan sergi, Cumhuriyet öncesinden günümüze Beyoğlu’nun değişimine kronolojik olarak ayna tutuyor. Biz de serginin sitesinde verilen bilgilerle dünden bugüne Beyoğlu’nun yapısını değiştiren bazı olayları sıraladık, projenin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Asuman Türkün’le konuştuk...
Sizi böyle bir proje hazırlamaya yönelten ne oldu?
Özellikle 2010’lu yıllarda Beyoğlu birçok açıdan değişmeye başladı. 2013’teki Gezi olayları, 2016’da İstiklal Caddesi’nde patlayan bomba, ekonomik kriz gibi pek çok faktör insanların buradan uzaklaşmasına neden olmuştu. Kültürel mekânlar kapandı, Avrupalı turist sayısı azaldı. Biz de Beyoğlu’nun yıllar içinde geçirdiği dönüşümü analiz etmeyi ve geleceğe ilişkin öngörüler ortaya koymayı hedefledik.
Beyoğlu dün neyi temsil ediyordu, bugün baktığınızda neyi temsil ediyor?
Beyoğlu 19’uncu yüzyıldan beri birçok kez farklı nedenlerle toplumsal ve mekânsal değişimlere sahne oldu. Ama hiçbir döneminde sadece bir kesimi, bir niteliği, bir sınıfı temsil etmedi. İlk kurulduğu günden bu yana farklı etnik ve dinsel grupların, aynı zamanda farklı sınıfsal konumdaki kişilerin yan yana gelmesi Beyoğlu’nu sürprizli ve çekici bir hale getirdi. Beyoğlu’nun her döneminde bu çeşitliliği görmek mümkün. Ancak son yıllarda mülk ve kira değerlerinin aşırı yükselmesi, turistlere yönelik işlevlerin kontrolsüzce artması, pasajların alışveriş merkezi, otel gibi tek işlevli yapılara dönüşmesi bu çeşitliliği tahrip ederek Beyoğlu’nun sıradanlaşmasına neden oluyor. Oysa Beyoğlu’nun korunması gereken en önemli özelliği bu çeşitliliktir.
Bugünkü halini nasıl değerlendiriyorsunuz?
2018-2019 yıllarında görüştüğümüz kişilerin öne çıkardığı en önemli sorunlardan biri semtin artan Arap turistlere göre şekillenmesiydi. Arap turistlerin talep ettikleri tatlıcılar ya da nargile kafeler arttı. Bu süreçte pek çok sinema, tiyatro, sanat galerisi ve kitapçı kapandı. Görüştüğümüz kişiler Beyoğlu’nu iyileştirmek için Arap turistlerle birlikte Avrupalı turistlerin de gelmesi için düzenleme yapılmasını öneriyor. Pandeminin ilk kapanma döneminde hiç turist gelmeyince Beyoğlu adeta terk edilmiş bir şehre dönüştü. O nedenle sadece zorunlu olarak kapatılan mekânlar değil, kuruyemişçiden otellere başka semtlerde açık olabilen her yer kepenk indirdi. Pandemi son yıllarda Beyoğlu’nun ne kadar kırılgan hale geldiğini apaçık göstermiş oldu. Yaptığımız görüşmelerde bir kuruyemişçinin şu sözleri dikkate değer: “Gördük ki turist herhangi bir nedenle gelmeyebiliyor. Sırf turiste bel bağlamakla olmuyor, yerli yabancı herkesi çekmek lazım.”
CUMHURİYET SONRASI SOKAKLAR NASIL DEĞİŞTİ?
1932-1939 - Kamulaştırma
Belediye Kanunu’yla kentsel altyapı hizmetlerinin verilmesi konusunda çalışan yabancı şirketler devletleştirilir, İstanbul’un altyapı şirketlerinin mülkiyeti belediyeye veya bağlı kuruluşlarına geçer.
Kaynak: İstanbul Gazhaneleri, Mehmet Mazak
1933 - Turan Bar
Dönemin gözde mekânlarından Turkuaz’ın kapanışının ardından aynı yerde Turan Bar açılır. Alafranga tarzıyla dönemin önemli eğlence mekânlarından biri olur. Fotoğraf 1930’ların başında çekilmiş; 40’larda yasaklanacak Baklahorani Karnavalı’nı kutlayan bir grup Turan Bar çıkışında...
Kaynak: karnavaltatavla.org
1939 - Lale Sineması
Lale Sineması açılır. İstanbul’un büyük ve modern sinema binalarından biri olur.
Kaynak: Lale Sineması
1939-1948 - Refik Saydam Caddesi
Beyoğlu yakasında Atatürk Köprüsü’nden (eski adıyla Unkapanı Köprüsü) İngiliz Sarayı’na (İngiliz Konsolosluğu) kadar uzanan yolun açılmasıdır. Şişhane Meydanı genişletilir, Refik Saydam Caddesi açılır.
Kaynak: SALT Arşivi
1940 - Taksim Meydanı
İstanbul Nâzım İmar Planı’nı hazırlayan ünlü Fransız mimar Henri Prost’un Tarihi Yarımada ve Beyoğlu için yaptığı uygulamalar bölgenin şekillenmesinde çok önemlidir. Prost’un kent planı doğrultusunda Taksim Topçu Kışlası yıkılır, yerine Gezi Parkı inşa edilir. Taksim Meydanı genişletilir, Opera Binası’nın yapımı başlatılır. Opera Binası inşaatı kaynak yetersizliğinden bir türlü tamamlanamaz. 1969’da İstanbul Kültür Sarayı olarak açıldıktan birkaç ay sonra yanar. 1978’de AKM olarak tekrar hizmete girer.
Kaynak: SALT Araştırma, Ali Saim Ülgen Arşivi
1958 - Kristal Gazinosu’nun yıkılışı
Kristal Gazinosu’nun yıkıldığı 1958’e kadar Beyoğlu eğlence hayatının en önemli duraklarından biridir. 1953’te kurulan Kristal Gazinosu’nun alt kısmında az sayıda dükkân, en üst katındaysa gazino yer alır.
1968 - Belediye Gazinosu’nun yıkılışı
1939’da açılan Taksim Belediye Gazinosu yıkılarak yerine otel yapılır.
1973 - Göktaşı Heykelleri
‘Göçmen Kuşlar’ heykeli (Salih Acar) ve ‘Göktaşı’ heykelleri (Atilla Onaran) Odakule geçidine yerleştirilir.
1975 - The Marmara Oteli
1975’te Intercontinental Hotel olarak inşa edilir. 1884’te Kiska Grubu tarafından satın alınır ve 1990’da The Marmara İstanbul Oteli ismiyle hizmete girer.
1990 - İstiklal Caddesi yayalaştırılıyor
Cadde yan sokaklarla birlikte motorlu araç trafiğine kapatılarak yaya yolu haline getirilir. Nostaljik Tramvay da tekrar faaliyete geçer.
Fotoğraf: Orhan Cem Çetin
1992 - Hayal Kahvesi
Beyoğlu’ndaki canlı rock müzik performans mekânlarının öncüsü Hayal Kahvesi 1992’de Büyükparmakkapı Sokak’taki Afrika Han’da açılır. 2013’te Meşelik Sokak’a taşınır.
2000 - Taksim metrosu
M2 Yenikapı-Hacıosman metro hattının ilk aşaması Taksim-Levent arasında işletmeye açılır.
2000’ler - Asmalımescit yükseliyor
Burası yeme-içme faaliyetlerinin odağı haline gelir. Asmalımescit’in popülerliğinin artması, Galatasaray’dan Taksim yönüne olan bölgenin de canlanmasını sağlar.
2010’lar - Sanat galerileri
1980’lerde Teşvikiye, Maçka ve Moda’ya yerleşen sanat galerileri 90’larda Beyoğlu’na geri döner. Karaköy’den Taksim Meydanı’na uzanan bir kültür-sanat aksı oluşturur.
Pera Müzesi
2014 - Narmanlı Han satılır
Narmanlı Han satıldıktan bir yıl sonra hanın son sakini bekçi Mithat Şahin tahliye edilir. Hanın girişi kapatılarak kapısına ‘Özel Mülktür’ tabelası asılır.
Fotoğraf: Tarık Kaan Muşlu
2014 - Babylon ve Robinson Crusoe kapanır
Semtin önemli eğlence mekânlarından Babylon Asmalımescit restorasyon gerekçesiyle kapanır ve yeni yerini Şişli Bomontiada’da açar. 20 sene bu cadde üzerinde 389 numarada açık kalan Robinson Crusoe kitabevi de SALT Beyoğlu’na taşınır.
2017 - Mağazalar kepenk indirir
2016’nın martında yaşanan bombalı terör saldırısı sonrasında mekânlar ‘daha güvenli’ alanlara taşınmaya başlar. Hayal Kahvesi Beyoğlu’ndaki şubelerini kapatır. Starbucks dükkân sayısını bire indirir; The House Cafe, Tommy Hilfiger, Topshop, Teknosa, D&R, Paşabahçe, Columbia, Camper, Otto kapanır.
2018 - Atatürk Kültür Merkezi yenileniyor
AKM’nin yıkıldığı 2018’de Galataport ve Taksim Camisi inşaatları başlar.
Fotoğraf: Orhan Cem Çetin
2019 - Atlas Sineması restore edilir
Beyoğlu’nun en büyük sinemalarından Atlas restorasyon için kapatılır. İstanbul Sinema Müzesi’nin tamamlanması planlanır. Aynı yıl Galata Fotoğrafhanesi de kapılarını kapar.
Fotoğraf: Orhan Cem Çetin
2020 - Kentsel Tasarım Yarışması
Taksim Meydanı’nın yeniden düzenlenmesi için Taksim Kentsel Tasarım Yarışması açılır. Yarışmada, seçilen üç proje halkoyuna sunulur. 209 bin 728 kişi oy verir. 86 bin oyla ‘Taksim Kolektifi’ adını taşıyan proje kazanır.
2021 - Demir Kafe kapılarını kapatır
Semtin simge mekânlarından Demir Kafe kapanır. Beyoğlu’nda kadınların kahveye gitmeye başladığı ilk mekân olan kafe, 44 yılda öğrencisinden tiyatrocusuna, gazetecisine birçok kişiyi ağırlamıştır.