Güncelleme Tarihi:
Pandemi sebebiyle görüntülü konuşmak için sözleşiyoruz. Üzerinde askılı bir bluz, yüzünde yok denecek kadar az makyaj var. Resmen ekrandan parlayarak bana bakıyor Bensu Soral. “Hep güzel görünmek zorundaymış gibi hissediyordum. Oysa ben model, manken değilim” diyor. Yaptığı tabloları anlatırken heyecanlanıyor ama konu yakında ekrana dönecek olmasına gelince gözleri ışıldıyor. Geçmişten bugüne konuşmaya başlıyoruz...
İyi bir ailen, sevdiğin kardeşlerin, güzel bir evliliğin ve popüler bir mesleğin var. Hayatın peri masalı mı?
Hayır canım... Öyle mükemmel hayata sahip insanların olduğunu da düşünmüyorum. Bizim de hastalıklarımız, üzüntülerimiz oluyor, herkes gibi. Ben sadece bunları peri masalına çevirmeye çalışan kişi olabilirim.
Nasıl yani?
Çok Polyanna bir insanım. Karşıma çıkan bütün olumsuzluklara pozitif bakmayı biliyorum. Ve mutlu oluyorum.
Dramların var mı?
İstesem yaratırım ama yok.
Hatalarla aran nasıl?
Yıpranmamak için hatalarla aramı iyi tutmaya çalışırım. Biraz cesur olup risk almalıyız. Sonucunda hata yapacak olsak bile...
Neden?
Çünkü bunlardan ders çıkarıyorum. Ve sonrasında bunlar beni güçlendiriyor. Bunları söyleyince arkadaşlarım “Çok Polyanna’sın” diyor. Aslında böyle konuşmaya da çekiniyorum. Ama elimde değil.
Bu pozitif durumdan ve çizginden seni ne çıkarır?
Haksızlığa tahammül edemiyorum. Çünkü hayatım boyunca “Aman yanlış anlamasın, kırılır” diye o kadar insanların üzerine titreyerek hareket ettim ve ediyorum ki ben bu kadar çaba sarf ederken insanlar bunu anlamayıp haksızlık yaptığında pozitifliğimden eser kalmıyor.
Çevrenden en sık duyduğun övgü ve şikâyet nedir?
Beslenmeme dikkat ettiğim için çok şikâyet ediyorlar. Bir yere gideriz, “Onu yemem, bunu yemem” derim.
En büyük övgüyü de hiç sözümü esirgemeyişime alırım. Aklımdaki dilimdedir. “Beni böyle kabul edin, yoksa yollarımızı ayıralım” derim.
Koç burcusun. Özelliklerini ne kadar taşırsın?
Hepsini. İnatçıyım. Lider ruhluyum. Her şeye hâkim olmak isterim. Eğlenmeyi severim.
Çok unutkanmışsın...
Evet sorma! Bu yüzden de yalan söyleyemiyorum. Pembe yalanlar söylesem bile hep patladım. Çok kötü bir his. O noktadan sonra, ne hissedersem söylemeye karar verdim zaten. Şimdi bir yere gitmeyeceksem açıkça “İstemiyorum” diyorum. Çünkü bir yalan söylersem üç saat sonra başka bir yerden paylaşım yapıp yakalanırım.
DÜŞMANIM DA YOK, DÜŞMAN OLDUĞUM DA
Üç kardeşsiniz, ikizin var. Filmlerdeki gibi mi, birbirinizin acısını hisseder misiniz?
İkiz olmak çok farklı bir duygu ama ablama (oyuncu Hande Soral) olan aşkım da bambaşka. İkisini birbirinden ayıramam. Yok, filmlerdeki gibi değil ama birimiz üzüldüğünde diğeri hissediyor.
Dört yıldır ekranda yoksun. Eşinin sana oyunculuğu bıraktırdığı doğru mu?
Eşim Hakan (Baş) başarı odaklıdır, başarılı olmam için yapmayacağı şey yoktur. Oyunculukta da en büyük destekçim. Asla onun üstüne böyle bir yük bindirmem.
O halde yeni projeler geliyor mu?
Clear’la iki senedir devam eden işbirliğimiz var. Kadınlara özgüven mesajı veriyoruz. Şimdiye kadar okuduğum senaryolarda kendimi bulamadım. Ama iki senedir oyunculuğu çok özledim. Yeni bir projeyle geliyorum. Çok detay veremiyorum. Bir yandan ‘Sosyalben’ sosyal sorumluluk projesini yürütüyorum.
Oyunculuğun seni tatmin eden yanı ne?
Başkasının zihni ve kalbiyle hareket edebiliyorsun. Bu çok özel. Onun dışında yıllardır hayranı olduğun insanlarla tanışıp onlarla çalışma fırsatı buluyorsun.
Hiç tanıştıktan sonra seni hayal kırıklığına uğratan oldu mu?
Tanıştıktan sonra hayal kırıklığına uğradığım çok isim oldu. Tabii kim olduklarını söylemeyeceğim. Ama o büyü bozuluyor...
Sen kendi takipçilerini hayal kırıklığına uğratmamak adına ne yapıyorsun?
Kendim oluyorum. İnanılmaz hümanistim. Düşmanım da, düşman olduğum biri de, negatif yaklaştığım kimse de yok. Beni seven insanı da başımın üstüne koyarım. Benimle öyle bir şey yaşama ihtimalleri yok.
HAKAN’A AŞKIM MASUM VE KALPTEN
Evlilikte üçüncü seneye girdin. Nasıl gidiyor?
İnanamıyorum üç yıl olduğuna. Üç ay gibi geliyor bana. Bu sebeple hâlâ taze, güzel gidiyor.
Evlendiniz, pandemi oldu, eve kapandık. Birlikte bu kadar vakit geçirmek ilişkiyi nasıl etkiledi?
Bizi pozitif etkiledi. Çünkü biz çok iyi arkadaşız. Birbirimizin alanlarına çok saygılıyız. Pandemi oldu diye hiç yan gelip yatmadım. Hep bir programım var. Sabah uyanır, kahvaltı, spor yapar, çizimlere başlarım. Hakan da bir yandan evde toplantıda olur. Ancak belli bir saatte evin içinde denk geliyoruz. Ama birlikte olduğumuz zamanları da eğlenerek fırsata çeviriyoruz.
Saf, masum, kalpten…
İlişkide istikrar ve mutluluğun sırrı ne?
Karşılıklı saygı, empati, güven ve sadakat… Her şeyin başında da sevgi geliyor.
Çocuk istiyor musunuz?
Zamanı geldiğinde neden olmasın! Çocukları çok seviyorum.
OYUNCUYUM VE GÜZEL OLMAK ZORUNDA DEĞİLİM
Sözlüklerde ‘Bensu Soral’ın Türkiye’nin en güzel kadını olması’ gibi konu başlıkları var. Bu kadar güzel olarak adlandırılıp insanların üzerine görüşler döktürmesi ne hissettiriyor?
Nedenini anlamıyorum. Çünkü etrafta çok sayıda güzel kız var. Ama tabii ki iyi hissettiriyor insana bu tür şeyleri görmek, duymak. Özgüven sağlıyor. Ekran önünde de olsak, bizlerin de bu özgüvene ihtiyacımız olabiliyor. Fakat bir taraftan da ağır bir şey bu.
Neden?
Hep güzel görünmek zorundaymış gibi hissediyordum. Oysa ben model, manken değilim, oyuncuyum ve bu nedenle güzel olmak zorunda değilim. Artık güzellik kavramını başkaları için değil, kendi özgüvenim içinde değerlendirmeye başladım.
Yanak yağlarını aldırdığın doğru mu?
Hayır, aslında iki sene önce falan yaptırmayı düşünmüştüm. Bilen kişilere danıştım, “Sakın yaptırma daha senin yüz hatların oturmadı, pişman olursun” dediler. Ben de yaptırmadım. Zamanla gerçekten yanaklarım gitti, eridi.
Bu hafta aşı oldun. Çok konuşuldu. Bir kronik rahatsızlığın var ama değil mi?
Evet. Bir bağırsak rahatsızlığım var. Ama ‘crohn’ olduğum için değil, hastalığımın seviyesinden ve bu nedenle kullanmak zorunda olduğum bir ilaçtan dolayı öncelikli gruba girmişim. Bu ilacı kullananlar enfeksiyona açık oluyor. Bu yüzden ilacı kullananlar önceliklendiriliyor.
SATILMASINI BEKLEMİYORDUK
NFT’ye Kobe Bryant portresi koydun ve sattın. Resme nasıl başladın?
Küçükken evde duvarlar annemin çizdiği resimlerle doluydu. Belli bir yaştan sonra onun çizdiğini idrak etmiş, çok etkilenmiştim. Ben de çizmeye başladım. Biraz büyüyünce bunu ek meslek olarak devam ettirmeye karar verdim.
NFT’yi nasıl keşfettin?
Tahmin edersin ki eşim Hakan bu olayları takip eden kişi. Anladın mı dersen, hâlâ tam değil. Nasıl toplantılarımız falan dijitale çevrildiyse bu da aslında işlerini sergilediğin bir dijital sergi. Ve dijital alım-satım yapıyorsun.
Sen bu işe nasıl ve neden girdin?
Parayla ilgisi yoktu. Hakan “Böyle bir şey var. Gel işlerini koyalım, insanlar da bu fırsatı görsün, bazılarına güzel kapı olur” dedi. Satılmasına dair bir beklentimiz yoktu. Sürpriz oldu.
4 bin dolarmış. Doğru mu?
Şifrem bile Hakan’da, o kadar hatırlamıyorum ki ama öyle bir şey olması lazım.
Kobe Bryant’ı çizmeye nasıl karar verdin?
Pandemi döneminde evde sürekli çizim yapıyordum. Kobe’nin vefatından sonra Hakan kendi için Kobe’yi çizmemi istedi. Çok detay gerektiren bir resimdi ve gerçekten en emek verdiğim çizimlerimden biri oldu.
Yeni çizimlerini aynı mecraya yükledin. Neler var aralarında?
Çizdiğim şeylerin ortak noktası bana verdikleri pozitif etki. İçimden ne geliyorsa öyle çiziyorum. Bazen dijital, bazen vaktim bolsa, daha büyük tablolara yağlıboya, akrilik çalışıyorum.
Başka böyle ilgi alanların var mı?
Marmara Güzel Sanatlar’da grafik tasarım bölümünde okudum. İlk sene heykel bölümündeydim. Şimdi seramik de yapıyorum ve çok keyif alıyorum. Örgü örmeyi de seviyorum. El işlerinde iyiyim.