'Benim yaptığım müzik, cesaret, tarz değişikliği: Bunları yapan yok, o yüzden benden bir tane daha yok!’

Güncelleme Tarihi:

Benim yaptığım müzik, cesaret, tarz değişikliği: Bunları yapan yok, o yüzden benden bir tane daha yok’
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2023 07:00

O, zamansız bir pop ikonu. 23 yıldır şarkıları bir ağızdan söyleniyor. Eski ya da yeni, her kuşak ona ve şarkılarına hâkim. Eskinin ekmeğini yemek yerine sürekli kendini güncelliyor. “Sevenleriyle inatlaşmayanlar var, ben sevenlerimle inatlaşıyorum. Çünkü ‘Bakın burada daha yenisi var’ demek çok hoşuma gidiyor” diyor. Yeni albümü ‘Afrodizyak’ı çıkaran Hande Yener’le bir dilek olarak yazdığı yeni çalışmasını, Misha ile yaşadığı aşkı ve kozmik enerjiyi konuşuyoruz...

Haberin Devamı

Büyük bir konser maratonunda. Ne zaman konuşsak farklı bir yerde. Sonunda telefonda sohbet edeceğimiz boş bir anını yakalıyorum. Karşısındakini telefon hattından bile alıp yükseltecek bir enerjisi var. Buna her biri özenle çalışılmış, iddialı şarkılardan oluşan yeni albümün heyecanı da eklenince karşımıza yine bomba bir Hande çıkıyor. Başlıyoruz muhabbete... 

İnsanların tek şarkı bile çıkarmaya tereddüt ettiği bir dönemde 14 şarkılık bir albüm yaptın. Bu cesaret mi delilik mi?

23 yıldır Türk pop müziğine yön vermiş bir solist olarak single’ı da seviyorum, onlar da heyecanlı işler ama birçok tarzda sevenlerim olduğu için onları tek şarkıyla besleyemiyorum. Zaten insanlar pandemi gibi zor süreçler atlattı. Ben de herkesi tatmin edecek, keyif verecek bir albüm yapmam şart diye düşündüm. Bir gün dedim ki: “Allah’ım bana bu şarkıları verecek misin?” Bayağı oturdum, dilek olarak yazdım.

Haberin Devamı

İnanır mısın böyle şeylere?

Normalde dileğimi içimden tutar, dua ederim. İnandığım için de gerçekleşirdi. Fakat şarkı bekliyorum, heyecanlanacağım bir şeyler gelmiyor, en iyisi yazayım dedim. Etkisi de varmış. Oturdum, açıklamalı bir şekilde “Herkesi kışkırtacak, afrodizyak etkisi yaratacak bir albüm istiyorum” diye yazdım.

Sonra ne oldu?

Ama bunlar için çok iyi bir söz yazarı, besteci gerekiyordu. Çünkü bana bir şarkı yolluyorlar, ‘Kelepçe’ ya da ‘Kırmızı’ ya benziyor, ben zaten onları 15 yıl önce yaptım. O yüzden benden uzaklaşmadan; yeni hikâyeler, yeni melodiler bulmam gerekiyordu. Bu da çok çetrefilli bir şey. Ve dileklerimi yazdıktan sonra gerçekten geldi. 

Birçok şarkıcı gibi sen de tutmuş şarkılarının tarzında devam edip paranı kazanabilirdin. Yıllardır neden bu farklılaşma isteğin?

Bu dediğini yapıp sevenleriyle inatlaşmayanlar var, ben sevenlerimle inatlaşıyorum.

Neden bu inat?

“Bakın burada daha yenisi var” demek çok hoşuma gidiyor.

Albüm çıktı, klip daha yeni geldi. Neden bekledin bu kadar?

‘Benden Bir Tane Daha Yok’ albümün ilk single şarkısıydı. Listelerde zirveyi bırakmadığı için onun önüne geçmek istemedik. Kendimizle yarıştığımız için biraz bekledik. Artık yeni şarkıların zamanı geldi. Albümdeki ‘Hop Hop’, ‘Yara’ ve ‘Çatla’ şarkılarına üç klip birden çektik. 40 kişilik ekiple Kıbrıs’a gittik. Üçü de ayrı ve birbirine hiç benzemeyen, sinematografik klipler oldu. Mesela ‘Hop Hop’ afro bir parça. Enerjik, sokak stili bir klip çektik. Kliplerden biri Kıbrıs’ta çok özel bir evde çekildi. Diğer klipler için hiç görülmemiş, uçsuz bucaksız, zamansız mekânlar ayarlandı. Yönetmenliğini Tepki yaptı. 

Haberin Devamı

Albümün adı ‘Afrodizyak’. Google’a göre ‘afrodizyak’ın tanımı, cinsel gücü arttıran besinler...  Bu albümün dinleyenlerde böyle bir etkisi mi olacak?

Biz yaşam sevinci diyelim istersen (gülüyor). Bu albümle yaşam sevincini arttırıyoruz. Şarkıları hazırlarken eve gelip giden arkadaşlarım, o gün ne kadar bezgin, yorgun da olsa şarkıları dinledikçe keyiflerinin yerine geldiğini söylüyorlardı. Gelip giden herkesin böyle şifalandığını, enerjisinin yükseldiğini görünce “Albümün adını ‘Afrodizyak’ koyuyorum” dedim.

Konusu gelmişken senin cinsel enerjin ya da yaşam enerjin ne durumda?

Çok yüksek. Belli olmuyor mu (gülüyor)? Bunları söyleyip de kendine uygulayamıyorsan yazık olur.

Haberin Devamı

Hep çok seksisin. Bu enerjiyi kaybetmeden yaşamanın sırrını söyle, biz de uygulayalım... Bunlar aslında sır falan değil, biraz kendinizle ilgilendiğinizde sorunları buluyorsunuz. Eski enerjimi artık çok iyi biliyorum, onu aradığım bir süreç geçirdim. O enerjiden bayağı uzaklaşmıştım. Sonra neden uzaklaştığımı keşfettim. Sağlıkla ilgili birtakım sorunlar atlattım. Bir de özel hayat, ilişkilerdeki sorunlar insanı düşürürken farkına varmadan üzerine de yapışıyor. Öyle kalıyorsun. Ben de öyle bir süreç geçirdim, modum düştü. “Ne oluyor bana” dedim. 

Ne olmuş?

Çakralarımın dengesi bozulmuş. Auram yırtılmış, o yüzden çakralarım eskisi gibi çalışmıyormuş.

Haberin Devamı

Bunun çözümü var mıymış?

Tekrar şifalandırmak için kozmik enerjiye başladım. Didem Balık’la çalıştım, kendisi benim kozmik enerji annem oluyor. Bütün çakralarımı dengeleyecek şekilde çalışmalar yaptık. Bana eğitimini verdi. Artık sahneye, çakralarımı dengeleyip, auramı büyütüp öyle çıkıyorum. Ardından yine çakraları çalıştıran yogayı hayatıma soktum. Hayvansal gıdayı azalttım, zaten sebzeci bir tiptim. Daha kolay sindireceğim şeyler yiyerek, bol su içerek, uykumu alarak kilo vermeye ve daha sağlıklı biri olmaya başladım.

Bütün bunların hayatında arındırdığı şeyler oldu mu?

Üzüntü, sıkıntı, öfke... Bunlar artık benim için yok. Eskiden “Sorun var, çözüm de var” diyordum. Şimdi çözüm diye bir şey düşünmeme gerek kalmıyor çünkü sorun yok. O yüzden hayatım başka bir frekansta sürüyor. Frekansınız yükseldikçe de kendi frekansınızdaki insanlarla karşılaşıyorsunuz. Herkes sizdeki o yüksek enerjiyi merak ediyor.

Haberin Devamı

Sahtekârlık her zaman vardı, yine var

Şarkındaki gibi, senin gerçekten muadilin yok mu?

Genco (Ecer) “Bir şarkı yazdım ama söyleyebilir misin? Sözleri biraz narsist duruyor” dedi. Baktım, “Söylerim” dedim. Zaten hep söylüyorum, benden bir tane daha yok. Benim yaptığım müzik, cesaret, tarz değişikliği.... Bunları yapan yok. “Peki, ‘Muadilim yok’ der misin” dedi. “Onu da derim” dedim. Herkes kendini sevmiyor mu? Ben bunu kendimle ilgili hava atmak için söylemiyorum ki. Tam tersi, herkes bu şarkıyı sahiplenip kendi için söyleyecek, motivasyonu yükselecek. Zaten herkesi yakaladı. Bir şarkı insanı şifalandırabiliyor işte.

Gerçekten rakibin olmadığına mı inanıyorsun? Olmaz olur mu?

Çok başarılı isimler var. Ne güzel bir şey yapmış diye ilham aldığım, heyecanlandığım da oluyor. İnsanları bir yerden etkileyebilmek önemli, hepimiz zaman zaman bunu başarıyoruz ama ben çoğu zaman başarıyorum. Şarkı yapmış olmak için yapmayı değil de herkesi alıp keyfini yerine getirmeyi çok seviyorum; benim görevim bu gibi.

Sen zamansız bir pop ikonu gibisin. Şarkılarını her jenerasyon söylüyor. Ama yine de hiç yeni neslin ritmini yakalayamamaktan korktuğun oldu mu?

Benim hiçbir zaman yaşla problemim olmadı. İlk zamanlar yaş aldıkça ‘Enerjim azalacak mı, mesleğimi yapabilecek miyim’ gibi şeyler düşünüyordum. Ama şarkıcılar eğer kendilerine iyi bakar, tempodan çıkmaz, gündemi yakalarlarsa ve tabii işlerini aşkla yaparlarsa her zaman ritmi yakalarlar.

Peki, bir yandan da sosyal medya ve milyonlarca tık almak gibi örnekler var. Bunlar sence başarı göstergesi mi?

Önemli olan sokağı yakalamak. İnsanlarda bir yanılsama var: Sosyal medya. Oraya baktığında bazı şarkılar uçmuş, milyonlar tarafından dinlenmiş görünüyor veya bazı müzik aplikasyonlarında 1’inci olmuşlar. Ama sahtekârlık hep vardı, yine var. Sözüm meclisten dışarı, yapmayan çok ama yapan da çok var. Tabii dinleyicinin kafası karışıyor, “Bu 100 milyon dinlenmiş, ben mi anlamıyorum müzikten acaba” diyor. Oysa teknik olarak kendini 100 milyon göstermen mümkün. Önemli olan sokağı yakalamak. Sokak ‘Benden Bir Tane Daha Yok’u söylüyor.

Gençliğimden daha gencim Hakan

Türkiye’nin yeni kuşak Ajda Pekkan’ı gibisin.

Zaman sende geri sarıyor adeta... Gençliğimden daha gencim Hakan.

Maşallah ama o nasıl oluyor?

Oğlak burcuyum. Oğlak burçları gençken yaşından daha büyük durur, yaşı ilerledikçe daha gençleşir, kemik yapısından ötürü diyorlar, bilmiyorum. Ama içimdeki yaşam sevinci çok fazla.

Ne yapıyorsun böyle görünmek için?

Spor yapıyorum, kendi enerjimi arttırdıkça hiçbir şekilde yaşlanmakla ilgili bir şey aklımdan geçmiyor.

Yüzüne büyük dokunuşlar yaptırıyor musun? Fransız askısı falan var mı?

Yaptırdım, gerçekten çok güvendiğim bir doktordu. Ama dolgu yok. Çünkü o tür işlemlerde kilo almamak çok önemli. Kilo aldığınızda ödem yapıyor yüzünüz, kocaman bir suratınız oluyor, millet “Arı mı soktu” diyor. Çok iyi bir diyetin yanında bu işlemleri yaptırdığınız zaman cevap alıyorsunuz. Sahneye çıktığımda insanlar fotoşop mu gerçek mi görüyor. Ben bir 50 yaş alkışı alıyorum. “23 yıldır görüyorsunuz, biliyorsunuz. Beni nasıl buldunuz” diyorum, en çok şu anki halimi beğeniyorlar.

Albüme dair...

‘Poll Production by Polat Yağcı’ etiketiyle çıkan ‘Afrodizyak’ albümümde 14 şarkı var. Müzik direktörlüğünü Misha yaptı. Genco Ecer, Berksan, Tepki gibi değerli isimlerle çalıştım. Genco Ecer bir gün bize geldi, Misha’nın yaptığı altyapıları açtık, dinledi, hemen iki şarkı yaptı, ertesi gün iki tane daha... Ve bu enerji öyle devam etti. 10 senedir şarkı yazamama durumumu ‘Afrodizyak’ albümümde kırdım, ‘Belki’ ve ‘Öp Beni’ şarkılarını yazdım. Düzenlemelerin çoğu ve prodüktörlüğü Misha’ya ait. Sadece ‘Sus’ şarkısının düzenlemesini Negro yaptı. ‘Vazgeçtim’de Misha ile düet yaptık. Stüdyo kayıtları ve mix işlemleri Genco Arı, İlkay Şencan, Negro, Hasan Umut Önder tarafından yapıldı, mastering çalışmalarını Çağlar Türkmen tamamladı. Albüm fotoğraflarını Cesur Civelek çekti.

Erkekte en çok merhamete önem veriyorum

Dört senedir Misha ile birliktesin. Sizinki nasıl bir ilişki? Baskısız bir ilişki bu. Şartsız, kuralsız... Müzik yapıyoruz rahat rahat. O yüzden hayatımın en rahat, en cool ilişkisini yaşıyorum. Bir de her şeyden önce arkadaşız. mİş ve aşk bir arada sıkıcı olmuyor mu? Bazen biriyle beş dakika yan yana duramazsın, enerjiler iter, tarzlar, kimyalar uymaz. Bizim öyle değil. Aynı şeylerden sıkılıyor, aynı şeylere dayanamıyoruz. Ben erkekte en çok merhamete önem veriyorum. Vicdanlı bir erkeğe ben, adam gibi adam derim. Aşk gerçekten o tutkuyu sürdürebilmek, bağlarının güçlü olması, kaşa göze tutulmak değil ki. Ama insanlar her şeye ‘aşk’ diyor. Herkese ‘şarkıcı’ da diyorlar, herkes de “Ben çok satıyorum” diyor. İşte durum bu.

Benim yaptığım müzik, cesaret, tarz değişikliği: Bunları yapan yok, o yüzden benden bir tane daha yok’

Dünyanın sonu da geldiği için en zekiler aramıza dönüyor

Günümüz müziğini nasıl değerlendiriyorsun?

Ortalık karışık (gülüyor). Her zamanki gibi rap yapmaya çalışanlar, popta ortayı bulamayanlar var.

Peki, ne yapmalı?

Önemli olan şuna karar vermek: Kendimi geliştirmek mi yoksa sadece ünlü olup belli bir bütçeye konsere gitmek mi istiyorum. Eğer amacın ünlü olmak ve paraysa orada kalırsın. “Seviliyorum, tanınıyorum, yeni şeyler yapmalıyım, yeni nesil geliyor, onları da almam gerek” diyorsan, her şeyle ilgilenmen gerekiyor.

Sen nasıl ‘alıyorsun’ yeni nesli?

Yeni neslin neleri takip ettiğiyle ilgileniyorum. Onlarda kendi gençliğimi görüyorum. Ben de çocukken isyankârdım. Z Kuşağı da öyle. Ne istediklerini biliyorlar. Bir de biliyorsun bilge ruhlar geliyor dünyaya...

Nasıl yani?

Artık dünyanın sonu da geldiği için en zekiler aramıza dönüyor. 2-3 yaşında bir bebeğe bak, 5-6 yaşındaki çocuğun hareketlerini yapıyor. Bizim de bu zihniyeti anlamamız, onların derdini anlayıp şifalandırmamız lazım.

Öldükten sonra ruhlarımızın geri döndüğüne mi inanıyorsun?

Bizim ruhlarımızı geliştirmek için bu dünyada eğitime geldiğimize inandığım için böyle görüyorum, izliyorum, araştırıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!