Güncelleme Tarihi:
Keremcem’le ilk söyleşimi 2004’te yapmıştım. İlk albümü ‘Eylül’ü yayımladığı dönemlerdi. Sonrasında daha pek çok kez söyleşi yaptık ama arayı biraz açmıştık. Yıllar sonra Arnavutköy’de bir kafede buluştuk.
Her zamanki güler yüzüyle geldi. Kibarlığı ve enerjisi hiç değişmemiş. Sohbet etmeye başlamıştık ki
“Bir fotoğraf çekebilir miyiz” diyen hayranları yanımızda beliriverdi. Hiç kırmadı onları. Sonra da anlatmaya başladı; yeni albümünü, yeni aşkını ve yeni Keremcem’i...
Meslekte 20’nci yılın. Neler oluyor hayatında?
Bu 20 yıl bana çok güzel geldi. Ama düşünüyorum, son 3 sene bu şarkıları yapmasaydım ve hayatımın en üretken dönemini yaşamasaydım 20’nci yılımda çok bedbaht hissederdim. Pandemiden başlayarak hep çalıştım. 30 yıllık arkadaşlarımla 30 şarkı yaptık. Pandemi bazılarına iyi geldi, bazılarına kötü ya, benim üretkenliğimi arttırdı.
Kim bu 30 yıllık arkadaşların?
Biri Yunus Adak. ‘Aşk Bitti’ ve ‘Nerelere Gideyim’ şarkılarının bestecisi. Diğeri Emrah Şahin.
‘Sal be Güzelim’ ve ‘Sen Eksik’in söz yazarı. Yunus, Emrah, Keremcem; YEK diyoruz kendimize (gülüyor). Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde okudum. Orada tanıştık, 16 kişi hiç kopmadık. Bir araya geldiğimizde hâlâ o üniversite avlusundaki küçük adamlar ve kadınlarız. En samimi eleştiriler de onlardan geliyor.
‘Keremcem hâlâ sıcak’
Biraz bahsedelim mi ‘6’ isimli yeni albümünden?
Geçen yıl 3 single’la ısınma turları yapmıştık. 12 Temmuz’da 10 şarkılık albümü çıkardık. Çıkış şarkısı ‘Dizgi Hatası’nı 16 yıl önce yapmıştım. 30 yaşımdaki ruh halimi düşünüyorum. O yaştaki birinin yazacağı sözler değil... “Sakın içine bakma gözlerimin, anlattıklarımı dinle sadece...” Bana bile çok derin geliyor şu an. Şebnem Sungur’dan aldığım ‘Ayıp Be’, İranlı Mohsen Yeganeh’in bir şarkısına söz yazıp uyarladığım ‘Bizi Unutma’ gibi şarkılar da var. Büyük bir heyecan. Konser yapmayı da çok özledim.
Neden adı ‘6’?
Bu sayı Yunus, Emrah ve benim hep karşımıza çıktı. Algıda seçicilik de olabilir belki. Sonra aklıma geldi, bu benim 6’ncı albümüm. Aslında şarkılardan birinin adı ‘Hâlâ Sıcak’. ‘Keremcem Hâlâ Sıcak’ da diyebilirdik ama biraz fazla magazinel olurdu (gülüyor)!
Z Kuşağı ve Alfa Kuşağı sana ve şarkılarına nasıl tepki veriyor?
Olaylara bakışları, kendilerine verdikleri değer bizden farklı. İstemedikleri şeylere “Hayır” diyebilme cesaretleri var. Bence onlardan feyz almalıyız. Gelen yorumlardan şarkılarımın onlara ulaştığını
görüyorum.
‘Delilik Sevdası’ şarkında “Falda bile çıkmaz Oğlak’la İkizler uyumu” diyorsun. Oğlak burcu sensin, İkizler kim?
İkizler için “Delidir, ne yapsa yeridir” gibi bir durum var biliyorsun, oradan yazılmış sözler. Tanıdığım biri ama sadece bir örnek. Sakinlik ve deliliğin beraberliği için bazı şartların olması gerektiğine dair aslında. Şarkıda “Belki de sakinliğinle onu sen delirttin” diyorum (gülüyor). Bu şarkılar böyle boş çıkmadı Hazancığım...
Hep böyle aşkla beslenen bir adamsın, değil mi?
Ben her şeye romantik ve melankolik bakıyorum. Sadece aşka değil. Arkadaşlığa da yaklaşımım öyle, objelere de... Sanat eserleri toplamaya başladıktan sonra bunu fark ettim. Devrim Erbil’in bir resmine başka bir açıdan, daha melankolik bakıyorum. Bu benim hem avantajım hem dezavantajım. Zayıflığım ve gücüm.,,
Resme ilgini bilmiyordum...
Çok seviyorum. Nejat Sati, Tanju Demirci eserlerini çok özel buluyorum. Komet’le tanıştım, eseri de var bende. Müthiş bir insandı. Bir Devrim Erbil’im olsun istiyorum. Resmin sahibiyle tanışmaya bayılıyorum. Galerilere ve ressamların atölyelerine gitmeyi seviyorum. Örneğin Devrim Erbil’in Bodrum’daki atölyesine gitmiştim. Ailemin yaşadığı eve de komşu. Çok büyülü bir yer.
Bir beyefendi imajın var, seviyor musun böyle düşünülmesini?
Ben böyleyim, içinde, ruhunda neşe olan bir melankoliğim. Kendimi öyle tanımlayabilirim beyefendilikten ziyade. Nasıl bir insan olduğuna sen karar veremiyorsun. Tavrında küçük farklılıklar olabilir ama kişinin özü pek değişmiyor.
İlişkide zor tarafların var mı?
Hiç yok (gülüyor). Olmaz mı! Herkesin zor tarafları var. Belirli çizgiler dışında karşılıklı özgürlüklere çok önem veriyorum. Karşımdan da aynısını bekliyorum. Benim bu halim bazen anlaşılmıyor. Zor tarafım, kolay tarafım olabiliyor bu yüzden. Türk tipi kıskançlık biraz maçoluk barındırıyor. Kadınlarda da maçoluk oluyor. Buradaki o kıskançlık bana uymuyor. Bir ilişkinin kırmızı çizgileri sadakat, anlayış ve şiddet barındırmaması; bunların dışında özgür varlıklarız.
Aşk var mı bu ara hayatında?
Çok tatlı bir kız arkadaşım var: Sena Seçen. Stilistimdi. Kıyafet seçmeyi pek sevmem. O bana çok yardımcı oluyor. Bir yıldan fazladır birlikteyiz.
‘Karınca için yolunu değiştirenlerden olmalı’
Bir kedim var, adı Gypsy. Şu an köpeklerin öldürülmesinin düşünülmesi insanlık dışı geliyor bana. Kaldı ki bu doğal dengenin bozulmasının dünyada nasıl sonuçlar doğurduğunu görüyoruz. Her şeyden önce günah! Karınca orada diye yolunu değiştiren insanlar olmalıyız biz.
Oyunculuğa da devam. Kötü bir karakter için görüşüyorum. Başrol jön bir yerden sonra çok düz oluyor.
Pandemide 10 kilo almıştım. Sonra aralıklı oruca başladım. Gece 23.00 gibi bir şeyler atıştırıp ertesi gün 18.00’e kadar yemiyorum. Doğal sirkeli bir karışımım var: Bir kaşık sirke, chia tohumu, zerdeçal, sumak, tuz, limon, avokado yağı, taze zencefil, maydanoz, nane, reyhan, kişniş karıştırıp içiyorum. Sena (sevgilisi) ona akvaryum diyor.