Güncelleme Tarihi:
Begüm Birgören’le söyleşi için Muhsin Akgün’ün stüdyosunda buluşuyoruz. İstanbul trafiğinden nasibini almış, koştur koştur giriyor içeri. Oyunculuk macerası 13 yaşında başlayan Birgören her sezon başarılı projelerde karşımıza çıksa da adeta kapalı bir kutu.
Ben de, son olarak fantastik film ‘Osman Sekiz’de sahtekâr bir emlakçıyı canlandıran oyuncuyu biraz daha yakından tanımak için sormaya başlıyorum...
* Yıllardır sektördesiniz ama hakkınızda çok az şey biliyoruz. Geri planda olmayı seçiyorsunuz sanki...
Kendimi televizyonda oyunculuk haricinde görmek istemiyorum. Olabildiğince seçici davranıyorum. Az görünmeyi kendim istedim hep. Projelerde oynadığım karakterle ön planda olmayı seviyorum.
* Daha fazla magazinde olsaydınız kariyeriniz açısından farklı olur muydu sizce?
Kesinlikle evet. “Asla yapmam” dediğim şeyleri yapan arkadaşlarım vardı. Bazısına olumlu yansımış, bazısıysa kaybolup gitmiş... Bir de magazin eskiden yaptığınız işlere değil, daha çok aşk hayatınıza odaklanıyordu. Ben de uzak durdum. Çünkü benim için medyatik olmak başarılı olmak anlamına gelmiyor.
* O zaman biraz bilmediğimiz yanlarınızı konuşalım. Özel hayatınızda nasıl bir kadınsınız?
NNormal bir kadınım bence. Babamdan sonra hiçbir erkekten izin almak zorunda olmadan kendi ayakları üstünde durmuş; istediklerini istediği zaman yapmış biri oldum. Sırt çantamı takıp, dünyanın bir ucuna gidip başka medeniyetler içinde aylarca vakit geçirmiş, güçlü ve özgür bir kadınım. Farklı kültürlerden insanlar tanımayı, hayatı keşfetmeyi çok severim. Eğitime önem veren, öğrenmeyi seven biriyim. Ülke sorunlarına, çevremde olanlara ve insanlara karşı duyarlıyım. Ve vicdanlıyım...
* 39 yaşındasınız. Yaklaşan 40’lar için neler düşünüyorsunuz?
Tabii ki bir kariyer planım var. Ama pandemi gösterdi ki keskin planlar yapmaktansa zamanın ruhuna ayak uydurmak daha anlamlı. 40’lı yaşlarım artık kendimi hırpalamadığım, kendime sevgimi cömertçe gösterdiğim yaşlarım olacak.
Sırt çantamı takıp, dünyanın bir ucuna gidip aylarca vakit geçirmiş, güçlü ve özgür bir kadınım.
Ahlak, aşk gibi kavramlar üzerine...
* ‘Osman Sekiz’ fantastik bir film. Konusu nedir?
Agorafobi hastası olan ve bu yüzden evinden dışarı çıkamayan, kullanım kılavuzu yazan bir adamın başından geçenler... Osman kocaman bir evde beş canavarla birlikte yaşıyor. Hayata bağlanmak için evinden başka tutunacak dalı olmayan bu adamın evini üç kuruşa almaya çalışan sahtekâr bir emlakçıyı oynuyorum. Ama sonra işler değişiyor tabii...
* Nasıl bir karakter canlandırdığınız emlakçı?
Nazlı, dış dünyanın olumsuzluklarını temsil eden bir karakter. Çağımızda üzerine kafa yorduğumuz ne varsa; gerçeklik, samimiyet, kaygılarımız, ahlak, aşk gibi kavramlar üzerine düşünme fırsatı veren bir film bu. Film ilerledikçe Osman ve canavarlar onu iyi yönde değiştirip güzel duygulara yönlendiriyor.