Güncelleme Tarihi:
Bu haftaki yazımı ‘Kokular Kitabı’ndan yaptığım ilginç alıntılardan oluşturdum. Bu kitap da diğer kıymetli kaynak kitaplar gibi ‘çoksatanlar’ın gölgesinde kalmış. Yazarı, Vedat Ozan. Koku konusunda oldukça bilgili bir kişi. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ‘Koku ve Duyuların Kültürel Tarihi’ dersini veriyor.
Everest Yayınları’nın yayımladığı ‘Kokular Kitabı’ dört cilt olacak. Vedat Ozan, amatör olarak parfüm yapmaya niyetlendikten sonra kokunun peşine düşmüş. Eline ne kadar makale, kitap, dergi, broşür geçtiyse okumuş. Sonra tüm bu öğrendiklerini başkalarıyla paylaşmak istemiş ve ‘Kokular Kitabı’nı yazmış. Aşağıda bu kitaptan cımbızladığım ilginç bilgiler yer alıyor:
** Önce kokunun nasıl algılandığını öğrenelim: Koku duyusu beynin ön lobunda, gözlerin altı ile burnun üst kısmı arasındaki bölgede oluşur. Her nefes aldığınızda, soluduğunuz koku molekülleri, buradaki sinirleri uyararak kokuyu yaratıyor.
** Kapalı yer korkusu olanlara bol bol lavanta, yeşil elma ve salatalık koklamaları öneriliyor. Dünyanın en saygın kanser araştırma merkezi olan Memorial Sloan Kettering’de yapılan bir araştırmaya göre, kapalı MR çektirmekten korkanlar vanilya koklarsa biraz daha cesur olabiliyor.
** Çin tıbbında depresyondan kurtulmak için gül ve papatya kokuları kullanılıyor.
Aklınızda bulunsun!
** Beyler dikkat! Lavanta ve balkabaklı turta kokuları cinselliğinizi uyarıyor. İkinci en uyarıcı koku ise tarçınlı kurabiye kokusu. Kadınları uyaran kokuların ise meyankökü-salatalık karışımı ile meyankökü-muz karışımı olduğu öne sürülüyor.
** Vişne, mangal dumanı kokusu kadınlarda seks isteksizliğine neden oluyor. Yani mangal partisi düzenlerken bu bilgiyi unutmayın!
** Kadınları etkilemek için kullanacağınız parfümlere boşuna avuç dolusu para ödemeyin. Çünkü erkeklerin parfüm kokusu, kadınların cinsel organlarındaki kan akışını yüzde bir düşürüyormuş.
** Ünlü Fransız edebiyatçı Baudelaire kokuya yaklaşımını şöyle ifade etmiş: “Bir kadın iyi ve kötü olmak üzere pek çok şey kokar. Baştan çıkartıcı olan parfümün kendisi değil, onun altındaki, yani sürüldüğü vücuttur.”