Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin en bilinen aranjörlerinden biri Volga Tamöz. Severek dinlediğimiz pek çok şarkıda besteci, aranjör ya da yapımcı olarak imzası var. Mesela ‘İşim Olmaz’ (Serdar Ortaç), ‘Ayrılık Ateşi’ (Ajda Pekkan), ‘Asuman Pansuman (Mirkelam), ‘Biri Var’ (Hande Yener) bestelerinden birkaçı. Bu sefer stüdyo kayıtlarında kızı Yaz ona eşlik ediyor. 46 yaşındaki Volga Tamöz’le müzikle geçen 30 yılını, kızını, çalışmalarını, kızıyla beraber yaptığı
yeni şarkısını konuştuk.
* Kariyerinizin 30’uncu yılı. Bu 30 yıla dönüp bakınca ne geçiyor içinizden?
Bu kadar zaman nasıl geçti bilmiyorum. Profesyonel anlamda müzik hayatıma 15’lerimin başında başladığımı düşünürsek evet, 30 yılı deviriyorum. Sayısını bilmediğim kadar çok proje yapma şansımın olması müzikal yolculuğumda bana çok şey kattı. Farklı türlerde müzik yapabilmek heyecanımı hep ayakta tuttu. Sanatçı dostlarımla birçok keyifli anım oldu. Bugün dijital ortamlarda milyonlarca kez dinlenen şarkıların doğumundaki yolculuğum, aslında beni bugünkü bana, keyifli, huzurlu Volga’ya ulaştırdı diyebilirim.
* Geri dönme şansınız olsa hangi yıla dönmek isterdiniz?
İTÜ Devlet Konservatuvarı’ndaki ilk yıllarım benim için unutulmaz. Müziğin aslında bir bilim dalı olduğunu fark ettiğimde kafamın içinde bambaşka boyutlar açılmıştı.
* Aranjörlüğe nasıl başladınız?
ABD’den gelen plakları ya da kasetleri ‘completion’ (karışık kasetler) haline getirerek farkında olmadan dünyadaki hitleri biraz geriden gelerek dinliyordum. Depech Mode şarkılarını bire bir uygulamaya başlamamla hayatım boyunca kayıt teknolojileri ve çokkanallı müzik üretiminin hayatımın işi olacağına çoktan karar vermiştim bile. Sanıyorum 1992-1993 yıllarıydı, özel radyolar dönemi başlamıştı. 15 yaşımda bir vesileyle küçük radyoların jingle’larını yapmaya başladım. Sonrası zaten masal gibi...
* Sezen Aksu, Nilüfer, Ajda Pekkan, Nükhet Duru gibi Türk popunun devleriyle işbirlikleri yaptınız. Bu projelerin sihri sizin yeteneğiniz mi?
Bahsettiğiniz isimlerle çok uzun yol arkadaşlıkları yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Müzikal birliktelik seçimlerinde benimle çalışmayı istemeleri benim için onurdur. Elbette birlikte yaptığımız projelerin başarılı olmasında; yeteneğim, müzikal altyapım, kreatif yapım da etkilidir fakat bence bu projelerin sihri, onların auralarında gizli.
* Müzik sektörüne yeni dahil olan genç isimlerle de projelerinizi görüyoruz. Biraz onlardan bahseder misiniz?
Son projelerimden NKBİ’de 80’lerin ‘synthwave sound’unu işledim. Güneş de farklı yorumuyla o kadar güzel taşıdı ki, projemiz çıktığı günden beri Türkiye Top 50’de. Ruby, OBYA , Gülsen Karatoprak , Alp Zey, Derenova, Eloon gibi daha birçok yetenekle yeni hikâyeler yazıyoruz bu ara, önümüzdeki süreçte bu isimleri epeyce duyacağız.
* Hep müziğin efsaneleriyle çalıştınız ama bu kez işbirliği kızınızla... Birlikte müzik yapma fikri nasıl ortaya çıktı?
Yaz çocukluğundan beri şarkı söylüyor, yazıyor. Çok özel bir ses rengine sahip, çok iyi bir dinleyici.“Babacığım, neden birlikte bir şarkı kaydetmiyoruz” dedi. Ben de bu tatlı çağrıya kayıtsız kalamadım. Stüdyoya girdik ve kaydettik... Müziğini birlikte yaptığımız ‘Oh La La’nın sözleri ona ait.
Yaz Tamöz: ‘Müzik bebekliğimden beri benimle’
* Hangi mesleği seçeceğimi henüz bilmiyorum ama sanatın hayatımın her anında mutlaka olacağını biliyorum.
Müzik bebekliğimden beri benimle.
* Babamla çalışmak çok keyifli. Çocukluğumdan beri sürekli çalıştığımız için yeni bir durum değil ama ‘Oh La La’nın başka bir ruhu olduğuna inanıyorum ve bu profesyonel anlamda ilk projem olduğundan stüdyoda epey bir tatlı heyecan yaşadım.
* Her tür müziği dinliyorum. Kimin söylediğinden çok, müzikalitesi ve sözlerinin verdiği duyguyla ilgileniyorum. Mesela Müslüm Gürses ufkumu açıyor, Bruno Mars’a bayılıyorum. Nilüfer’i sıklıkla dinlerim. Amy Winehouse, Whitney Houston, Adele, Sezen Aksu, Tanju Okan, Mirkelam, Athena gibi kıymetli isimleri hep dinlerim. Yenilerden de Olivia Rodrigo, Kalben gibi isimlerle liste uzar gider.