Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2022 07:00
Bu yıl 27’ncisi Mısır’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP) bitti. Havalı konuşmalar yapıldı, yeni sözler verildi. Türkiye de beyanını yeniledi. 2030’a kadar yüzde 21 artıştan azaltım olarak açıkladığı ulusal katkı beyanını yüzde 41 olarak güncellediğini duyurdu. Türkiye’nin son bir yılındaki iklim performansını uzmanlara sorduk.
COP27, Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde son buldu. Yine çok şey konuşuldu ve sözler verildi ancak her şey eksiksiz yapılsa bile 2 derece sınırını çoktan aştığımıza vurgu yapıldı.
Karbon emisyonu düşük olan ancak iklim krizinden en çok etkilenecek yoksul ve gelişmekte olan ülkelere finansman desteği sağlanması, yeni niyet beyanlarıyla azaltımların oranının arttırılması, başta Amazonlar olmak üzere gezegenin yağmur ormanlarının korunması gibi konularda alınan kararlar önemliydi.
Zirvede Türkiye için de heyecanlı gelişmeler vardı. Türkiye’yi temsil eden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 31’inci konferansın Türkiye’de yapılması için teklifte bulunarak ikili görüşmelerde bu konuda destek istedi. Zirveye ev sahipliği yapacak bir ülkenin bu yönde atacağı adımları da arttıracağı düşünülebilir.
Türkiye açısından bir diğer önemli gelişmeyse Bakan Kurum’un ülkemizin 2015’te belirlediği yüzde 21 artıştan azaltım olarak açıklanan ulusal katkı beyanımızın yüzde 41 olarak güncellendiğini duyurması oldu. Bakan Kurum, güncellemenin detaylı ve titiz bilimsel çalışmaların ardından başta enerji ve ulaştırma olmak üzere tüm ilgili sektörlerin dahil edilerek gerçekleştiğini söyledi. Ancak uzmanlara göre Türkiye, önceki hedefi yüzde 21’i belirlerken de bu hedefi yüzde 41’e çıkarırken de yapabileceklerinin çok altında bir vaatte bulundu.
Örneğin, Climate Action Tracker’ın (İklim Eylem Takibi) analizine göre Türkiye’nin sadece elektrik arzı, kara yolcu taşımacılığı ve konut yapı sektörlerinde iklim eylemini arttırması bile, ülkenin toplam sera gazı emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 14’e varan oranlarda azaltabilir.
Uzmanların dikkat çektiği bir diğer konuysa yüzde 41’lik hedefin Türkiye’nin 2053’te sıfır emisyona ulaşmasında yetersiz kalacağı. 2030’dan sonra kalan 20 yıllık sürede bu hedefi tutturmanın neredeyse imkânsız olduğu belirtiliyor.
Paris İklim Anlaşması’nı TBMM’de onayladıktan sonra, bir yıl içinde Türkiye neler yaptı? İklim konusunda mücadele eden 350 Derneği’nin raporu durumu net olarak ortaya koyuyor.
Neler yapıldı?*İklim Şûrası gerçekleşti. 7 farklı konuda Türkiye’nin kısa, orta, uzun vadeli planları tartışıldı.
*İklim yasası çalışmaları başlatıldı. Taslak yasanın bu yılın sonuna kadar Meclis’ten geçerek onaylanması bekleniyor. Tasarı, sera gazı cezaları, iklim değişikliği finansman mekanizması, atık suyun yeniden kullanılması, sıfır emisyonlu konutlar, karbon piyasa kurulu gibi konularda yerelde valilik ve belediyelere, ulusal düzeydeyse 7 farklı bakanlığa sorumluluklar yüklüyor.
*TC Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) güneş yatırımlarını hızlandıracak mevzuat değişiklikleri yaptı.
*Dünyanın ilk ekonomi ve iklim değişikliği temalı fuarını da kapsayan Ekoİklim Zirvesi yapıldı. Neler yapılmadı?
*Bütün bu süreçlere sivil toplum örgütlerinin yeterli katılımı sağlanamadı.
*Enerji şirketlerinin lobisi aşılamadı ve fosil yakıtlarda politika değişikliğine gidilmedi. Kömürden çıkış hedefi açıklanmadı.
*Yeşil dönüşüm için yeterli kaynak oluşturulamadı.