Atahan Sır: Oyun tasarlamak oynamaktan daha keyifli

Onu ilk kez bir Tom Cruise filmini andıran biyografi videosuyla fark ettim. Hollywood yapımı gibi duran videoda pahalı bir arabadan inip şık bir şirkete giriyor ve şirketi kurma hikâyesini anlatıyordu. Sadece bilgisayar oyunları değil, aynı zamanda kendine bu parıltılı dünyayı da tasarlayan 21 yaşındaki genç CEO Atahan Sır’ın kim olduğunu merak ettik. 5. Levent’teki oyun şirketi Sir Studios’a girer girmez doğaya uyumlu bitkilerle tasarlanmış fütüristik bir ofis, bilgisayar başında çoğunluğu mühendis ve tasarımcılardan oluşan 40-45 çalışan, her köşede oyun oynamak için bir ekran, renkli toplarla dolu bir PlayStation havuzu ve duvarda neon harflerle “Hayat bir oyun. Oyna gitsin!” yazısı gözüme takılıyor. Oyunlara dalmadan merak ettiklerimi soruyorum...

Oyun tasarlamaya ilk ne zaman, nasıl karar verdiniz?

13 yaşındayken televizyonda ‘14 yaşında bir çocuk oyun yaptı’ diye bir haber gördükten sonra “O yaparsa ben de yaparım” dedim. Google’a ilk yazdığım şey ‘Oyun nasıl yapılır’ oldu. Bir başladım ve bir daha bırakamadığım 8 senelik bir serüven içerisinde buldum kendimi.

Sonra hemen para kazanmak kolay oldu mu?

İki sene boyunca biriktirdiğim 1.200 lira param vardı ve ilk oyunumu yapmaya bu parayla başlamıştım. İhtiyacım olan ekipman ve yazılım ücretleri gibi şeyleri karşılamaya yetmişti. Sonra ufak adımlarla gerçekleşti her şey. İlk sene bir kuruş dahi kazanamamıştım. İkinci sene 10 bin lira, üçüncü sene 100 bin lira derken her sene bir öncekinin üzerine koyarak nihayetinde şu anki seviyeye ulaştım.

İlk başarınızı kaç yaşında, hangi oyunla elde ettiniz?

14 yaşında geliştirdiğim Şahin Simulator 500 bin indirme almıştı. Ayda 2-3 bin lira para kazanmaya başlamıştım. Gerçek anlamdaki başarım da aslında seneler sonra, 18 yaşında yayımladığım, özünde Şahin Simulator’ün çok daha gelişmiş bir versiyonu Ultimate Car Driving Simulator’dü. Yayımlandıktan sonra 100 ülkede en çok indirilen oyun listesinde birinci olup Editör’ün Seçimi ödülünü aldı. Bu aslında yılmadan çalışılarak her şeyin mümkün olduğunu gösterdi.

‘PARA ODAKLI HAMLELER YAPMAK YERİNE...’

“Şu an Sir Studios’ta 40-45 kişi çalışıyor. Çoğunluğu mühendis ve tasarımcı. Esnek çalışıyoruz. Verilen görevler yapıldığı sürece istediğiniz saatte gelip gidebilirsiniz. Kısa vadede para odaklı hamleler yapmak yerine bir şirket kültürü ve ruhu oluşturmak en büyük önceliğim. Yaptığım işten önce ben keyif almalıyım, sonra çalışanlarım.”

ÇILGIN BİSİKLET TURU

Bu tempo içinde okul hayatına nasıl devam edebildiniz?

16 yaşında Amerika’da 5 bin kilometrelik çılgın bir bisiklet turuna çıktım. Ailem dil okuluna gittiğimi sanıyordu. San Francisco’dan yola çıkıp, gündüzleri 10 saat bisiklet sürüp akşamları kamp yaparak pek çok şehri gezdim. Sonra Türkiye’ye döndüm ve liseyi bırakmaya karar verdim. Kime danışsam fikrimi değiştirmeye çalıştı. Yine de 2’nci sınıfta okulu bıraktım ve oyun işine tam zamanlı odaklandım. YouTube’da binlerce video izledim, makale okudum ve bunları projemde uygulayarak kendimi yazılım ve tasarım alanında geliştirdim. Teknoloji sektöründe teorik üniversite eğitiminin biraz zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.

Kazandığınız parayı nasıl değerlendirdiniz?

Önce yaklaşık 70 ülkeyi tek başıma gezdim. Çok şey tecrübe ettim o süreçte. 1 senelik bir dünya turuydu; her ne kadar harika da olsa bir süre sonra sıkıldım. Artık gezmek, partilemek gibi şeyler keyif vermemeye başladı. En büyük çocukluk hayalim aslında dünyayı gezmek değil, başarılı bir girişimci olmak, dünyaya fayda sağlayacak şeyler üzerinde çalışmaktı. Bunu hatırladıktan sonra 19 yaşında ilk şirketim olan Sir Studios’u kurmaya karar verdim. Hep bir şirket kurup büyütme hayalim vardı. Türkiye büyük bir beyaz yaka ve mühendis cenneti.

Bu kadar genç yaşta bir CEO olmanızla ilgili enteresan tepkilerle karşılaşıyor musunuz?

Elbette! İnsanların pek çoğu inanmakta güçlük çekiyor ilk başta. Fakat yaşadığım her şeyi tek tek anlattığımda, nasıl adım adım bu noktaya geldiğimi gördüklerinde doğal karşılıyorlar.

Zaman zaman bu kadar sorumluluk ağır gelmiyor mu?

Öyle hızlı bir serüvenin içindeyim ki üzerimdeki yükün ve sorumluluğun uzunca bir süre farkına varmamıştım. Ta ki son 1-2 aydır çevremdekilerin bana bunu sormaya başlamasına kadar... Kontrolü kaybetmediğin sürece sorun yok. Benim üzerimdeki sorumluluğu benden daha iyi yönetecek biri yok neticede. Onun için bu sorumluluğun altında ezilmek yerine bundan keyif almaya başlamak daha doğru bir bakış açısı.

Bilgisayar oyunu oynamaya devam ediyor musunuz?

11-12 yaşlarında çok oynardım. Son birkaç senedir oyun oynamaya açıkçası pek vaktim yok gibi. Fakat oyun tasarlamak oyun oynamaktan bile daha keyifli.