Aslı Samat 10 yılda 110 kilo verdi... “Kiloluyken ‘kabul görmek için’ sevimli olmam, tiz sesle konuşmam gerektiğine inanırdım”

‘Gülümse Kaderine’, ‘Hercai’, ‘Uzaklarda Arama’ gibi dizi ve filmlerden tanıyoruz. Dizilerin ‘kilolu, sevimli kızı’ydı, 32 yaşındaki oyuncu. Bunları yaparken başka bir mücadelenin daha içindeydi; kilo vermeye uğraşıyordu. 2 yaşından beri kilo sorunu yaşadığını söylüyor Samat. Defalarca denemiş fazla kilolarından kurtulmayı. Öyle ki 30 kilo verdiği zamanlar da olmuş ama her defasında fazlasıyla geri almış verdiği kiloları… Onu kıran, kırdıkça öfkelendiren ‘Zayıflasan yüzün çok güzel’ cümlesini defalarca duymuş. ‘Duygusal yeme bozukluğu’ teşhisi de alınca ameliyat olmaya karar vermiş. Ve 10 yıllık mücadelenin sonunda kilolarından kurtulmuş. Samat 180 kiloyla başlayıp, 70 kiloyla devam eden yolculuğunu anlattı...

◊ Ne kadar sürede, kaç kilo verdiniz?

10 yılda, 110 kilo verdim. İlk 9 senede verdim bu kiloyu, son 1 yıl korumayla geçti. Şu anda
70 kiloyum… 2012’de ameliyat olmaya karar verdim. Ameliyat sırası beklediğim için Temmuz 2013’te operasyon yapıldı. 

◊ Ameliyata karar verene kadar nasıl bir süreç yaşadınız?

2 yaşımdan sonra hep kilolu oldum. Hem yemeyi severdim hem de mide asidi problemi yaşıyordum. Ameliyata karar verene kadar daha duygusal sebeplerim vardı. Ancak ameliyata karar verdikten sonra ameliyat sırası beklerken sakatlandım. Bir ay yürüyemedim, fizik tedaviye gittim. Çok doğru bir zamanda operasyona girdim.

◊ Daha önce kilo vermek için teşebbüsünüz oldu mu?�

Hem de çok fazla oldu. Annem ameliyathane hemşiresi. Sağlıkçı bir kadının kızı olarak zaten konuya dair ailemin bilgisi vardı. Çocuk endokrinoloji servisi, çocuk psikoloji servisi gibi Çapa Tıp Fakültesi’nde görmediğim doktor kalmadı. Yıl oldu 30 kilo verdim. Ancak misliyle geri aldım. Duygusal yeme bozukluğu
teşhisi de konunca son çarem ameliyattı.

◊ Sizi sosyal medyada çok mutlu, enerjik görüyorum… Hep mi böyleydi? Yoksa fazla kilolarınızdan kurtulmanın verdiği bir enerji hali var mı üzerinizde?

Aslında kiloluyken daha enerjiktim. Belki kendimi ifade etme biçimim böyleydi. Belki kendimi kabul ettirme şeklim… Bilemiyorum. Kilo verirken aslında yaş aldım. Büyüdüm ve duruldum. Artık daha çok şükretmeyi bilmenin mutluluğunu yaşıyorum.

◊ Kilo verdikten sonra başka operasyon geçirdiniz mi?

Estetikler (gülüyor)… Estetik demek yanlış olabilir tabii. Algısal olarak insanların kafasında farklı canlanmasın. Vücut toparlama operasyonları geçirdim. Bazı operasyonlarda aynı anda birden çok işlem yapıldı. 5 kez ameliyat masasına yattım. Yakında tekrar bir operasyon geçireceğim.

◊ Ameliyat izlerinizi, kilo verdikten sonra bedeninizde olan çatlakları saklamıyorsunuz, rahatsız olmuyor musunuz?

Hayır, ben izlerin, çatlakların görünmesinden rahatsız değilim. Sadece son ameliyattan sonra 1 sene geçti ama izler kahverengi, hızlı iyileşmediği için üzülüyorum.

◊ Kilolu bir insanın hayatı nasıldır, nelerden vazgeçer, yapamadığı şeyler olur mu? Mesela giysi konusunda çok zorlanıyor kilolu kişiler, hiç tarzları olmayan kıyafetler satın almak zorunda kalıyor…

Evet, tam da dediğiniz gibi kilolu insanlar tarzı olmayan kıyafetler giyer mesela. Daha doğrusu giyerdi. Şu an öyle değil, sosyal medyada kilolu insanları görüyorum. Çok şık, çok tarzlar… 10 yıl önce maalesef bu kadar çeşitlilik yoktu. Dolayısıyla ben bir ‘tarzım’ olmasından vazgeçmiştim. Başka  hiçbir şeyden vazgeçmedim. Çünkü bu kilolu olma halinin sosyal alanda bir farklılık olduğunu düşünmedim. Dans eğitimi aldım, oyunculuk yaptım… Tiyatroda bol koşturmaca içinde asistan da oldum.

‘UTANMIYORUM ARTIK’

◊ Şu an yaşadığınız bir sorun var mı?

Yeni bir problemim var. Bacaklarımda lipödem yani yağ kütleleri var, onlarla uğraşıyorum. Bu seneye kadar plajda hep havluyla bacaklarımı kapatırdım, sosyal medyada paylaştığım fotoğraflarda bacaklarımı göstermezdim. Yakın zamanda şaka yapmak için göbeğimi içime çekip, bacaklarımın göründüğü bir fotoğraf çekip paylaştım. Takipçilerimden öyle güzel bir destek geldi ki artık insanların bakışlarına aldırmadan gönül rahatlığıyla denize giriyorum. Utanmıyorum artık insanlardan, bu takipçilerim sayesinde oldu. Onlar ‘Çatlaklarını paylaştı, izleri paylaştı, bravo’ dedikçe ben cesaretlendim…

◊ Hiç yeter, vazgeçeceğim dediniz mi?

Dedim. 6 Şubat depremleri olunca “Üç günlük dünya; 2 zeytin, 1 yumurtayla hayat geçer mi, böyle bir şey değil hayat” dedim. Yardım çalışmalarına katılmıştım Yenikapı’da, kendimi serbest bıraktım ve 3 kilo aldım. Sonra 9 senelik emeğimi hatırladım, 3 kilo başkası için önemli olmayabilir ama benim için 1 kilo bile çok önemli. Sonra kendime dedim ki ‘Hayatı sağlıklı ve en mutlu olacağın şekilde yaşamalısın’ ve eski düzenime döndüm. 

◊ Kilolu Aslı ile zayıf Aslı arasında bir fark var mı? Yaşamınızda neler değişti?

20 yaşındaki Aslı ile 30 yaşındaki Aslı arasında gerçek bir fark var. Bu süreçte kilo vermem değişmemdeki en büyük etken olsa da aynı zamanda hayat tecrübesi kazandım. En büyük farkı söyleyeyim; kiloluyken kabul görmek için sevimli olmam, tiz sesle konuşmam gerektiğine inanırdım. Yani inanırmışım. ‘Hayır’ kelimesini 25 yaşımdan sonra öğrendim. Benden ne istenirse ‘Evet’ derdim. Şimdi öyle değil. Kendi alanımı korumayı artık kendimde hak görüyorum. Gerçi insanların etkisi de var. Çünkü hayat, siz kendi taleplerinizi dile getirmediğinizde saygı görmediğiniz bir dünyaya evrildi.

◊ Kilo verince değişeceğini düşündüğünüz neler vardı hayatta? Hayal kırıklığı yaşadığınız konular oldu mu?

Yaşadım! Kilo verdiğim gibi derli toplu bir fiziğim olacak sanmıştım. Daha doğrusu tek estetik operasyonla her şey toparlanacak sanmıştım. Hatta bu sebeple ilk 5-6 sene spor bile yapmadım. O iş öyle değilmiş. Deri elastikiyeti kaybı diye bir şey varmış. Tek hayal kırıklığım budur.

◊ Oyuncusunuz, mesleğiniz açısından neler değişti? Kilo verdikten sonra iş yoğunluğunuzda bir değişiklik meydana geldi mi?

Aslında hayır. O zamanlarda her sene en az bir işin içinde yer alıyordum. Şimdi de öyle. Her dönemimde o değişen Aslı’ya göre bir rolüm oldu. Konsomatrisi de oynadım, dünyanın en şirin kızını da, Mardinli bir kadını da. Hepsinde kilo verme sürecimin farklı evrelerindeydim.

◊ Bir sosyal medya post’unuzda “Hiç âşık olunacak kız rolleri gelmezdi, çünkü şişman kızlara âşık olunmaz” gibi bir şey söylemiştiniz, böyle mi düşünüyorsunuz?

Sanıyorum bir röportajda söyledim bu lafı. ‘Bir dizide şişman bir kıza birinin âşık olduğunu hiç gördünüz mü’ diye sormuş olabilirim. Çünkü bu benim deneyimimdi. Şimdi kilo verdim. Ne oldu? En son oynadığım dizide kocası tarafından beğenilmeyen ve aldatılan bir kadını oynadım. O meselenin kiloyla bir alakası yokmuş (gülüyor). Ben hep Tess Holiday’in (‘büyük beden’ manken) bu dünyada iyi bir örnek olduğunu düşündüm. Olabileceğini gösterdi. Demek ki bu, kişinin hayat algısıyla ilgili bir konu.

‘BEN YAPTIM, SEN DE YAPARSIN’

◊ Kilolu olanlara ne önerirsiniz?

Herkesin söyleyeceği şeyi öneririm. Biliyorum, bıktılar. Biliyorum, zaten yapabilselerdi yaparlardı. Biliyorum, zor. Ben bu yoldan geçtim. Sizi benim kadar kimse anlayamaz. Artık ameliyatlı sayılmam bile. Son üç yıldır size önereceğim şekilde kilo verdim. Sağlıklı beslenme, spor ve psikolojik destekle. Başka türlüsü çok üzgünüm ama mümkün değil. Beslenmene dikkat etmeyip spor yaparsan ancak olduğun kiloyu korursun. Buradaki temel olay doğru beslenmek. Ben yaptım,
sen de yapabilirsin. Önyargılar en büyük düşmanımız. Mesele, seni buna inandıran ne, onun kaynağını bulmak gerek.

‘ZAYIFLASAN, YÜZÜN ÇOK GÜZEL!’

◊ Toplumun kilolu insanlara karşı hoyrat davrandığını düşünüyor musunuz?

İlkokulda akran zorbalığı yaşadım. ‘Dik durursam arkadaşlarım benimle ‘dalga geçemez algısı’ oluştu ki sonrasında artık nasıl bir çocuğa dönüştüysem kimse dalga geçmeye cesaret edemedi. Bu durum beni erilleştirdi. O zamanlar diyorum çünkü şu an sosyal medya sağ olsun, farklı olmanın anormal olduğu algısı yıkılıyor. Tabii ki sokakta bakan oluyordur. Fakat ben 18 yaşımdayken o sokakta bakanlar gelip bir de üstüne yorum yapma hakkını kendinde görüyordu.

◊ Ne diyordu insanlar size?

‘Zayıflasan, yüzün çok güzel!’ Tiyatro hocalarımdan biri “Çok iyi oyuncusun, keşke zayıflasan…” bile dedi. Ya aslında kimse kötü niyetle yaklaşmıyordu ama… Bana zayıflama yöntemi öneriyorlardı… Bitkisel destekler kullan, tüp mide ameliyatı ol gibi… Ve ben çok agresifleştim bu süreçte. “Hayır, zayıflamayacağım, böyle çok iyiyim” falan diyordum. O yüzden ameliyat olup zayıfladıktan sonra kimseye tüp mide ameliyatı ol diye tavsiye vermedim.