‘Aşk için ailemi karşıma alırdım’

Güncelleme Tarihi:

‘Aşk için  ailemi karşıma alırdım’
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2023 07:00

Canlandırdığı karakterle son günlerde ekranın en merak edilen ve yıldızı parlayan ismi oldu. İnsanları o kadar inandırdı ki sosyal medyada kendisini görenlerin “Şoka uğradık, sen Nursema değil misin” diye tepki verdiğini anlatıyor. Peki, kim bu Ceren Karakoç, namı diğer Nursema? Buluştuk; hikâyesini, evliliğini, diziden yola çıkarak kadına şiddeti ve kariyer yolculuğunu konuştuk, “Hem Nursema’nın hem de Ceren’in sektörden alacağı intikam var!”

Haberin Devamı

Son günlerde hangi ortama girseniz o konuşuluyor ama genelde kendisinden dizide canlandırdığı ‘Nursema’ ismiyle bahsediliyor. Kimi karakterinden dem vurarak “Sesini daha çok çıkarsın” diyor, kimi oyunculuğuna hayran oluyor. Onu o kadar merak ettim ki, sonunda boş bir gününde bir araya geldik. Ceren aslında dokuz yıldır ekranda. Neşeli, etrafına ışık saçan bir kadın. Ve çok heyecanlı. Çünkü bu onun kendini bütün detaylarıyla anlattığı ilk gazete röportajı. Kahvesinden bir yudum alıyor ve benim de merakla onu dinlediğim muhabbetimize başlıyoruz.

FOTOĞRAFLAR: Muhsin AKGÜN/MASTÜDYO

Bu sezon ekranın en parlayan yıldızlarından birisin. Cuma geceleri sosyal medya seni konuşuyor. Yıllardır oyunculuk yapıyorsun. Bir gün gelecek sosyal medya gündeminden düşmeyeceksin, herkes röportaj için peşinden koşacak... Bu şöhreti bekliyor muydun?

Yok, 40’ıma doğru giderken...

Haberin Devamı

Kaç yaşındasın?

39.

Şöhret için biraz geç kaldığını düşünüyor musun?

Aslında tam yaşı olduğunu düşünüyorum. Ustalarımız “40’ından sonra oyunculuk yaşanmışlıklarla başka bir keyiftir” derdi,
o yüzden ben memnunum.

Dışarıda Ceren değil Nursema olarak tanınıyorsun. Karakter seni geçmiş durumda. “Ben Ceren’im, beni tanıyın” dediğin oluyor mu?

Yok, Nursema olarak tanınmak beni mutlu ediyor. Hatta Instagram sayfama girip, fotoğraflarımı görüp “Şoka uğradık, sen Nursema değil misin?” diyen büyük bir kesim var. Bu da benim işimi iyi yaptığımı hissettiriyor.

Sokaktaki tepkiler nasıl?

İnanılmaz, durdurup sohbet edenler, dizinin bütün şeceresini çıkaranlar... Dün bir teyze “Nasıl kaçmaz, sesini çıkarmazsın” diye bağırdı. Bir de hep “Aşkına sahip çık” diyorlar.

‘Oynamıyorsun, osun’

Başlarda biraz kötü bir karakterdi aslında Nursema...

Evet, “Boynu yamuk” diyorlardı. Nursema’nın karakterinin ilerlemesiyle o boyun da düzleşmeye, dikleşmeye başladı.

Nasıl bir karakter senin gözünden?

Çok söyleyeceğim şey var ama ilerleyen süreçte benim için yeni bir Nursema açılımı olabilir. Zaafları var, hataları var, aslında insan dediğimiz şey tam da. Bu bütün oyuncuların bence okuyup ağızlarının sulanacağı bir rol. Başta bunun altından kalkabilir miyim diye çok korktum, sağ olsun senaristimiz bana güvendi. Karakteri açmaya, yazmaya devam etti. O yazdıkça ben de Nursema’yı büyük bir keyifle oynamaya başladım.

Haberin Devamı

Instagram fotoğraflarını koyup “İşte gerçek Nursema” gibi haberleri gördüm. Seni sosyal medyada görenler şaşırıyor mu?

Hiç kötü bir tepkiyle karşılaşmadım ama “Nursema’yı oynamıyorsun, sen Nursema’sın” diyenler de, “Fotoğraflarına inanamadım böyle bir kız böyle bir rolü nasıl oynayabilir”, “Kimi gözlemledin” diyenler de var. Çok severek oynadığım için de herhalde seyirciye geçiyor diye düşünüyorum.

‘Aşk için  ailemi karşıma alırdım’

Rahatsız olmak lazım

Muhafazakâr bir ailede, kapalı bir karakteri canlandırıyorsun, ailende böyle bir hayatı tercih eden var mı? Rolü çıkarırken nasıl gözlem yaptın?

Hiç kodlarını bildiğim bir şey değil; ne ailemde ne sosyal çevremde bakıp örnek alacağım biri yoktu. Ama ben kapalılıktan ziyade Nursema’nın bastırılarak büyümesi üzerine gittim. O yüzden de bastırılmış kızlar ya da kadınların hikâyesinden
ya da onların hayatlarından yola çıkarak karakteri oluşturmaya çalıştım.

Haberin Devamı

Aslında hayata farklı pencerelerden bakan insanların hikâyeleri. Bıçaksırtı bir karakter. Hiç tereddüdün oldu mu?

‘Kızılcık Şerbeti’ bana beş bölüm olarak geldi. Okuduğum anda Nursema için ‘Bu nasıl bir karakter’ dedim, bir de benim için ‘Alev’ karakteri öyleydi. İkisi de baktığımızda çok uçlarda karakterlerdi. İşte o uç durumlardan, o iki kadının güç birliğine dönmesi bence çok özel bir şey. O yüzden hiç tereddüt etmedim.

Limon kolonyasına tuz basıp alkolsüz ikram edilmesi, evde köpek beslenmesinin istenmemesi gibi konular da işlediniz. Hikâyede seni şaşırtan, yeni öğrendiğin şeyler oldu mu?

Kolonyaya tuzu basmayı bilmiyordum. Domuzlu duvar kâğıdına şaşırdım. Eve köpek gelemez sahnesini oynarken çok zorlandık.

Haberin Devamı

Sen bu karakteri oynarken kendine ve topluma dair nelerle yüzleştin?

Aslında hiç bilmediğim bir aile ve yine hiç bilmediğim bir insanı şu an dizide yaşıyorum. Bu da benim için inanılmaz bir deneyim. Ceren olarak kendimle yüzleşiyorum. Bazı replikler suratıma çarpıyor, beni sarsıyor. Beni o sırça köşkümden çıkarıp rahatsız ediyor. Bu da beni mutlu ediyor. Birey ve toplum olarak rahatsız olmak lazım sanırım. ‘Bir insanı sevmekle başlar her şey’ demiş Sait Faik, gerçekten bütün paradigmalarımızdan sıyrılıp karşımızdakini tüm farklılıklarıyla sevebildiğimiz zaman daha rahatlamış olacağız.

Arkadaşlıkta da aşkta da kıstaslarım yoktur

Dizide iki farklı kültürü ve onların, çocuklarının aşkını görüyoruz. Sence aşka dil, din, ırk engel olur mu?

Haberin Devamı

Hayır. Arkadaşlıkta da aşkta da kıstaslarım yoktur benim. Farklı mesleklerden, farklı görüşlerden gelebilir, farklı sosyal çevrede büyümüş olabilir.

Sen bu kadar âşık olsan aileni karşına alır mıydın?

Evet, aşk için ailemi karşıma alırdım.

Ailenin onaylamadığı ilişkin oldu mu?

Hayır. Ama mesela eşimle farklı kültürlerden geliyoruz. O Diyarbakırlı, Doğulu bir ailede büyümüş. Ben Çanakkale doğumluyum. Doğu-Batı sentezini eşimle yaşıyorum. Ama aramızda bir sorun yaratmıyor bu.

Kaç yıldır evlisiniz?

10 yıldır. Osman da (Karakoç) oyuncu, burada olmamın en büyük destekçisi. İyi ki hayatımda.

İki oyuncu olmanın hayata etkisi ne?

Kendimizi daha çok geliştirmemizi sağlıyor. Acımasızız; “Olmamış”, “Burayı çok kötü oynamışsın” diyebiliyoruz.

Kıskançlık oluyor mu?

Yok ya, biraz keyifsiz bir çift miyiz biz?

Dizideki sevgilin Umut karakterine gelelim…

Serkan (Tınmaz) benim ve Osman’ın çok yakın arkadaşı. Üniversitede de sınıf arkadaşımdı, hatta okulda genelde partnerim olurdu ve bütün parçalara beraber hazırlanırdık. Sonra tiyatro sahnesinde de birlikte rol aldık. O yüzden birbirimizin gözünün seğirmesinden, mimiğinden birbirimizi hemen anlıyoruz.

‘Aşk için  ailemi karşıma alırdım’

Camdan atılma anı beni zorladı

Nursema’nın evlendirildiği adam tarafından camdan itildiği sahne çok konuşuldu. Türkiye’de de son yıllarda kadın cinayetlerinde çok sık gördüğümüz bir şey camdan itilme. Sen o sahnenin çekimlerinde ne hissettin?

Nursema Amerika’da okumuş bir kadın. Erkek kardeşleri sevdiği kadınlarla evlendirilmiş, mutlu olmuşlar ama o sevdiği erkekle konuşamadı bile babasının karşısında. Ve evlendiği gece tanımadığı bir adamdan şiddet gördü, aşağı atıldı. Bunu Türkiye’de birçok kadının yaşaması beni gerçekten kahrediyor. Nursema, benim de içimde bir yerde, biliyorum, bu oynadığım bir karakter ama ona hep sarılıyorum. Birbirimize sarılıp yol alıyoruz. O sahnenin çekimi, atılma anı ve onun öncesindeki süreç, onu yaşıyor olmak, zorladı, yıprattı beni. Sonrasında o kadar mesaj aldım ki o konuyla ilgili. “Bundan 15 yıl önceki halimi görüyorum”, “Ben bunların aynısını yaşadım”, “Bunları hâlâ yaşıyorum”, “Sevmediğim bir adamla evlendirildim, çocuğum var ama ben hâlâ aşkımı unutamadım” diyenler oldu. O yüzden de tekrar tekrar, bu rolü oynadığım için çok mutluyum.

Sen hiç şiddete maruz kaldın mı?

Hayır, hiç.

Psikolojik şiddet gördün mü?

Psikolojik şiddeti yıllar önce bir kadın oyuncu arkadaşımdan gördüm. Okul hayatımda da biraz yaşadım bunu maalesef, bir kadından.

Kıskançlık mıydı sebep?

Sanıyorum, bugün dönüp baktığım zaman ‘herhalde öyleydi’ diyorum, yani sindirememe.

Nasıl tepki verdin?

Psikolojik olarak çok yıpranıp iki yıl okuluma ara verdim.

İş hayatında yaşadığında ne yaptın?

Yani okulda o kadar ağır bir biçimde bunu yaşamıştım ki sonra iş hayatında yaşadığım şey aslında okuldaki kadar beni etkilemedi çünkü biliyordum o profili.

9 sene günlük dizide rol aldım

Hayat hikâyen nerede başlıyor?

Çanakkale’de. Annem memur, babam asker emeklisi. Bir abim var. Küçük bir şehirde büyümenin hem dezavantajları hem avantajları vardı. Üniversiteyi de orada okudum. Ankara’da işe girdiğimde çok savunmasız hissettim kendimi. İstanbul’a gelince bambaşka bir dünyayla karşılaştım.

Oyunculuk ilk nerede kanına giriyor?

Çok uzun yıllar halk oyunları oynadım. Annem beni test çözüyor sanırken ben, test kitaplarının içine ya oyun ya da roman koyup okuyan bir çocuktum. Tabii küçük yerdesiniz, çok tiyatro oyunu yok. Çanakkale’de 18 Mart Üniversitesi’nde oyunculuk bölümü açıldığını duydum. Girip kazandım.

Ankara maceran nasıl başladı?

Anneannemin yanına gittim. Arkadaşım “Günlük bir iş yapılıyor, deneme çekimine girsene” dedi. Girdim, her gün yayımlanan ‘Beni Affet’e başladım. 9 sene sürdü.

Eşinle nerede tanıştınız?

Eşim ‘Unutma Beni’de oynuyordu. Aynı şirketin işi olduğu için aynı platoda çekim yapılıyordu. Orada tanışıp evlendik. Demet Evgar’la İstanbul’da bir oyuna başlayınca İstanbul’a gelmeye karar verdik. 2019’du.

‘Aşk için  ailemi karşıma alırdım’

Çok önyargım vardı ama yaşla ve deneyimle gittiler

Önyargıları görüyoruz bu işin içinde. Sence günümüzde önyargılı insanlar mı olduk?

Bizden olmayana karşı bir önyargımız var. Nursema da bence biraz  bastırılarak büyütüldüğü, hayata karışmadığı için, sadece o evin içinde annesiyle hayatını idame ettirdiği için, Doğa daha eve gelir gelmez “Bu kızı mı bize getirdin” diyor. Ama sonra Doğa, Nursema’nın en büyük destekçisi oluyor. O yüzden bence önyargılarımızdan sıyrılıp karşımızdakine sevgiyle yaklaşırsak bunu da toplum olarak halledebileceğiz.

Senin önyargıların var mı?

Benim çok önyargım vardı ama yaşla ve deneyimle gittiler. Birisinin giyiminden dolayı “Şöyle bir aileden geliyordur” gibi şeyler düşünürdüm. Bir de ben küçük bir yerde büyüdüm. Küçük yerlerde büyümenin şöyle de bir dezavantajı var; hep ‘elâlem ne der’ ve önyargılar devreye giriyor. Katı önyargılarım yoktu ama geçmişe baktığım zaman şimdi fark ediyorum.

Sen maruz kaldın mı önyargılara?

Evet, mesela beni ilk tanıyanlar ne kadar soğuk, ne kadar donuk der, hiç alakam yoktur. İnsanları bir anda görünüşünüyle değerlendirmek bence doğru değil.

Hayatımda hiç başrol, tatlı kız oynayayım gibi bir derdim olmadı

Kaç yıldır dizi çekiyorsun nasıl anlatırsın içinde bulunduğun dünyayı?

Bir sürü zorluk çektik, maddi-manevi. Demek ki zaman bu zamanmış. Ama çevremde çoğu arkadaşımın mesleğe küsmüş olduğunu görüyorum. Geçim kaynağı diziler. Çok keyif alsak da tiyatrodan öyle bir para kazanma gerçekliği yok. Ama şu anda çok mutluyum, sana bu röportajı veriyor olmak bile benim için çok büyük bir mutluluk. Yani hayatta verdiğim bütün emeklerin karşılığını aldığımı hissediyorum.

Seninle sohbet benim için de mutluluk…

Dediğim gibi çok acılar çektim, çok parasız kaldık karı-koca. Ama bir yerde birisi görüyor, sizin bu işi yapabileceğinize inanıyor. İşte o bir yere gelene kadar ben hayatımda kaç deneme çekimine, kaç yönetmen görüşmesine gitmişimdir anlatamam.

Seni reddedenlerden intikam vakti geldi mi?

Evet, hem Nursema’nın hem de Ceren’in sektörden alacağı intikam var (gülüyor). Gerçi ben durumu o gün içinde değerlendiririm. Belki onların da sebepleri olabilir.

Bundan sonra ne istiyorsun bu meslekten?

Bu saatten sonra kendimi tanıtıp “Ya ben aslında bu işi yapabilirim, bana bir şans verseniz” demeyeyim. Birileri bana güvensin ve o rolü teslim etsin. Tabii deneme çekimi falan,  gerekeni yapayım. Ama birileri de artık beni görsün.

Ekranda genelde popüler olan isimlerde güzellik öne çıkan bir kriter. Senin karakterininse öyle bir hikâyesi yok. Bu vurgulanmadan da şöhret olunacağını gösterdin diyebilir miyiz?

Evet, bu benim çok istediğim bir şeydi. Ben zaten sektörel anlamdaki o başrol erkeklerimiz, kadınlarımız normunda bir güzelliğe sahip değilim. O yüzden de hayatımda hiçbir zaman başrol, tatlı kız oynayayım gibi bir derdim olmadı. Zaten oyuncu olarak güzellikle çok derdi olan, sürekli ona takılan oyuncunun da o sahnede olmadığını düşünüyorum. Bir şekilde o insanlara geçmiyor.

‘Aşk için  ailemi karşıma alırdım’

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!