Güncelleme Tarihi:
Son 10 senedir hayat sürekli tekrar ediyor gibi geliyor bana. Farklı zamanlarda bunu tekrar tekrar tecrübe ediyorum çünkü. Nedenini anlatayım...
Bir sinema filminde veya tiyatro oyununda, bir engelliyi canlandıracak oyuncular oluyor. Rollerine hazırlandıkları dönemde bizimle iletişime geçiyorlar, karşılıklı fikir alışverişi yapıyoruz. Genelde de çok sıcak bir iletişim kuruyoruz. Kimseyi kırmak istemem. Fakat yeterli bilgiyi aldıktan sonra tekrar görüşmek için telefon numaraları alınıp veriliyor. Arkadaşlığımız devam edecek gibi bir umutla... Ama çoğu zaman ilişki orada kalıyor, ilerlemiyor. Bazılarımız buna üzülüyor. Bu arkadaşlıkların devam etmesi gerekiyor mu; tartışılır elbette ancak herkesin verdiği sözü tutması gerekiyor en azından.
Yazışarak olmadı...
Yurtdışındayken benim de rol yapmam gerekti. Ama ben, gören birini canlandırdım. Anlatayım... Alışverişe çıktım, telefon-bilgisayar gibi elektronik eşyalar aldım. Parasını o anda orada yaşayan bir arkadaşım ödedi. Haliyle benim ona geri ödemem gerekiyordu. ATM’ye gittik. Ancak banka para çekmeme izin vermedi. Bankaya uygulama üzerinden ulaştım ama sorunu yazışarak halledemedim. İyi ki halledememişim! Eve gidince
anladım ki hatırı sayılır bir komisyon alıyorlarmış. “Parayı arkadaşıma havale edeyim, daha ucuza gelir” dedim ama uygulama buna da
izin vermedi. Tekrar bir araştırma... Anladım ki limit arttırma işlemi yapmam gerekiyormuş.
Bankayı tekrar aradım fakat bu defa yazılı değil, görüntülü konuşacaktım. Çok heyecanlandım. İlk defa böyle bir şey yapıyordum. Karşıma bir hanımefendi çıktı. Benim için sadece sesten ibaret bir görüşmeydi bu tabii... Derdimi anlattım, en sonunda da “Görme engelliyim, bazı konularda bana arkadaşım yardımcı olacak” dedim. Demez olaydım! Karşıdan “Sizi biraz bekleteceğim” yanıtı geldi ve bir anda müzikle baş başa kaldım. Bir üstteki yetkiliye soracak, dönünce bu şekilde işlem yapamayacağını söyleyecek ve görüşme bitecekti... Tam da böyle oldu.
İşlemi neden yapamadığımı tam beş kez sordum. Herhangi bir gerekçe sunamadı. Biraz öfkeli şekilde görüşmeyi sonlandırdım. Etraftaki kuşların sesini dinleyip mutfaktan içecek bir şey aldım ve balkona çıktım. Telefonu tekrar elime aldım. Daha önce bankacılık sektörünün ileri gelen yöneticileriyle bunlara benzer sorunları konuştuğumuz bir çalıştay yapmıştık. O gün birçoğu bana numarasını vermiş, “Benzer sorunlarda arayın lütfen. Biz de sorunları bilip müdahale edebilelim” demişti. Fakat hiçbiri, o gün telefonuma çıkmadı, beni geri de aramadılar. Hal böyle olunca da rol yapma sırası bana geçti. Madem bankacılık sektöründe körlük kabul edilmiyor, ben de gören insan rolü yaparım!
Bankayı tekrar aradım, bu defa karşıma bir beyefendi çıktı. Derdimi anlattım, “Hemen çözelim” diyerek işlemleri başlattı. Kimliğimi kameraya tutmamı istedi, “Biraz sağa, biraz sola, az aşağı az yukarı...” derken nihayet “Tamam” dedi. Ne istediğimi tekrar sordu ve gereken bütün işlemleri halletti. Telefonu mutlu bir şekilde kapadım.
Dünya sahnesinde artık yeni bir oyuncuyum; gören rolü yapacağım ve bankacılık sektörüne karşı umarım başarılı olacağım.